İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen 3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’ne dün usta sanatçı Zuhal Olcay’ın verdiği konser damga vurdu. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşen konser Olcay’ın Yine Aşk Var şarkısıyla başladı. İzmir seyircisinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konserin sürpriz anlarından biri de Vedat Sakman’ın sahneye konuk olup, Zuhal Olcay’la birlikte şarkı söylemesi oldu. Zuhal Olcay geçmişten günümüze şarkılarını içeren geniş bir repertuvarla unutulmaz bir performansa daha imza attı.




Ömer Faruk Sorak: “Ben aslında bütün filmlerimin hayat kadar gerçek olmasına çok özen gösteriyorum”

İZFAŞ, İZELMAN ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği ile düzenlenen festivalde dün, film gösterimleri, soru cevap seansları, söyleşiler ve plak dinletisi ile dolu yoğun bir program vardı. Athena grubunun solisti Gökhan Özoğuz’un başrolde olduğu ve yönetmen koltuğunda Ömer Faruk Sorak’ın oturduğu, Ulusal Yarışma filmlerinden Kendi Yolumda festival kapsamında izleyicilerle buluştu. Film, bir konser dönüşünde arabaları arızalanan Gökhan ve Hakan Özoğuz’un, müzisyen olmak isteyen tamirci çırağı Ömer Ali ile tanışmalarıyla başlıyor. İzleyiciyi, Ömer Ali’nin sorduğu “Sen de benim gibi bir aileye, benim doğduğum coğrafyada doğsaydın, Athena Gökhan olabilir miydin?” sorusunun peşinde bir yolculuğa çıkarıyor. Film gösterimi sonrasında yönetmen Ömer Faruk Sorak izleyicilerle bir araya gelerek, filme dair merak edilenleri yanıtladı.

Ömer Faruk Sorak söyleşide “Biz hikâyeyi oluştururken dünyanın her yerinde kendini gerçekleştirme fırsatı bulmuş, adı ünlüye ya da bilinene çıkmış insanlar acaba başka coğrafyalarda başka şekillerde doğsalardı, büyüselerdi, yaşasalardı ne olurdu üzerinden çıktı. Şarkı da buna çok destek verdi ve dedik ki adı Kendi Yolunda olsun. Hayat gibi yaptık filmi, hayat da çok hibrit bir şey. Biraz önce güldüğünüz şeye biraz sonra utanabiliyorsunuz güldüğünüz için. Ben aslında bütün filmlerimde buna çok özen gösteriyorum. Hayat kadar gerçek olmasına. Biz hikâyeyi oluşturmaya karar verip bunu Gökhan’la paylaştığımız andan itibaren Gökhan’ın çocukluğundan itibaren hayat hikayesini bu işin içine beğenileriyle, ters düştükleriyle, kavgalarıyla, müzikal anlayışıyla her şeyiyle koyduk. Aslında tam bir takım çalışması yaptık. Ben, yazar arkadaşım Ali, Gökhan ve aynı zamanda filmimizin uygulayıcı yapımcısı Seçil, dördümüz 2 yıllık bir serüvenin ardından bitirdik,” dedi.