Istanbul Concept 2022 sanat yılı kapanışını; resim üzerine doktorasını yapmakta olan sanatçı Yağızhan Çalışkan’ın Fractus isimli sergisi ile gerçekleştiriyor. 13 Aralık’ta Sungroup ve Injuice kurumlarının katkıları ile gerçekleşen, Injuice kurucusu Doğa Çabakçor’un müzikleri ile de renklenen serginin açılışında; Yeditepe Üni. Plastik Sanatlar ve Marmara Üni. Güzel Sanatlar bölümlerinden akademisyenlerle sanat camiasından saygın isimler eserlere yoğun ilgi gösterdi. Injuice sergiye özel hazırladığı ve sergi boyunca çalınacak 2 saatlik set ile müzik ve ses ekipman desteği sunarken, Sungroup ise sürdürülebilir bir dünya için, üretimini yaptıkları plastik polimerler atıklarını ileri dönüşüme geçirmek adına sanatçı Yağızhan Çalışkan’a malzeme desteği yaparak katkıda bulundu.




Istanbul Concept Gallery’de 13 Aralık’tan 7 Ocak’a kadar sürecek olan Fractus, varoluşu ve varoluşsal düzlemde insanın doğa ile ilişkisini inceleyen ve farklı üretim sahalarında araştırmalarına devam eden Yağızhan Çalışkan’ın İstanbul’daki ilk kişisel sergisi. 3 yıllık bir çalışma sürecinden eserler içeren Fractus sergisinin odak noktasında gerçekliğini ve radikalliğini reddedemeyeceğimiz ekolojik kriz bulunuyor. “Doğal ne?” “Senin doğalın ne?” gibi soruların, Spinoza’nın “tanrı doğaya içkin” sözünün yarattığı alan içerisinde yanıtlandığı sergide, insanın doğa karşısında kendini konumlandırdığı yer ve bu yerin netliğini oluşturan dogmatik bilgiler sorgulanıyor.

Sanatçının Kendi Açıklaması ile Fractus!

“Ekolojik krizin kökeninde; modern dönemde kabul görmüş ve toplumsal olarak kendini kabul ettirmiş “özne” düşüncesi yer almaktadır. Bütün bir krizden sorumlu olan “özne” kavramının nasıl ele alındığını açmak gerekirse; günümüz insanının doğaya bakışının temellerini oluşturan Descartes’in Kartezyen felsefesinde “özne”, “düşünen” olarak tanımlanır. Tanım düşünmeyen canlı-cansız bütün varlıkları dışlar. Dışlanmış olan ve artık kendinden olmayan şeyler materyaldir, kullanılabilir. Bu düşünce ile insan, kendini doğanın üzerinde bir güç olarak konumlar. Bu noktada düşünceleri benimle aynı doğrultuda ilerleyen Spinoza gelmektedir. Ona göre insan, doğanın üzerinde bir güç olamaz, sadece doğanın bir sıfatı olabilir. Yani ona dahildir. Bu düşünceler ekseninde geçen üç yıllık bir çalışma sürecinin, farklı üretim aşamalarını içeren sergide; insanın belirlediği yapay-doğal ayrımı araştırılmış ve sorgulanmıştır. Bu ayrımın netliğini, farklı uygulamalar ile anlamlandıracak ve sarsacak bir deneyim alanı oluşturulmaya çalışılmıştır.”

“Fractus kelime olarak; düzensiz bir görünüme sahip küçük, bireysel ögeler içeren bulut anlamına gelmektedir. Serginin ilk aşamasında, iç içe geçmiş fraktal durum yani kendi içindeki katmanlı ve ölçekli durum, çizgi, tuval, kâğıt ve mürekkep ile araştırılmıştır. Daha sonra içerisine kütle çekimi dahil edilerek dijital animasyon haline getirilmiştir. Bu sayede insan üretimi olan video formatlı görsel içine doğal bir fenomen eklenmiş, devinim hali oluşturularak yapay-doğal arası ikilik yaratmak amaçlanmıştır. Serginin üç boyutlu bölümünde ise asalak bir bitki türü olan -Cuscuta Monogyna Vahl- üzerine, insanın ürettiği atık plastiklerin ileri dönüştürülmüş hali olan kütleler dahil edilerek kompozisyonlar oluşturulmuştur. Serginin en son bölümünde ise “fractus” adlı bulutun iç içe girik katmanlı durumundan kesitler grafit uygulamaları ile görselleştirilmiştir.” Yağızhan Çalışkan’ın bu çözüm mücadelesinde bir anlığına da olsa farkındalık yaratmayı amaçlayan sergisi Fractus, 7 Ocak’a kadar pazartesi hariç her gün saat 12:30-19:00 arası Tomtom Mahallesi Nur-u Ziya Sokak’taki Istanbul Concept Gallery’de izlenebilir.

Yağızhan Çalışkan kimdir?

Ankara doğumlu Yağızhan Çalışkan, lisans ve yüksek lisansını Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde tamamladıktan sonra doktorasına Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Bölümü’nde devam etmektedir. Pek çok kurumla çalışmaları olan sanatçı, onlarca ulusal ve uluslararası karma sergiye katılımın dışında Ankara’da iki tane kişisel sergi hayata geçirmiştir. 2017’de 37. DYO Sanat Ödülleri’ni kazanan sanatçı, Tülin Onat, Ergin İnan ve Sinan Demirtaş Atölyeleri’nde asistanlık yapmış ve ustalardan el almıştır. Sanat yaşamını İstanbul’da sürdüren Çalışkan, genel olarak çalışmalarında insanın yaratılışını doğanın kendini anlama çabası olarak görmekte ve kendini doğadan ayırmadığı bir noktadan doğaya dair olan dogmatik iletişim biçimimizi sorgulamaktadır.