Unutmayalım ki, Turist rehberleri Türkiye Cumhuriyetini temsil eden elçilerdir. Şahsen ben Turist rehberlerinin tamamını ailemin birer ferdi olarak görürüm ve birçoğu çok tecrübeli ve bilgedir.
Samet Tosun: Dışarıdan çok cazip gibi görünen bir meslek olsa da, biliyoruz ki her güzel şeyin ardında zorluklar vardır. Bize bu zorluklardan bahseder misin?
Muhammet işin: Turist Rehberliği gerçekten çok zorlukları olan bir meslektir. Örneğin sürekli yollar da olmak zorundasınız. Ailenizden uzakta kalıyorsunuz, özellikle resmi ve dini bayramlar da ve Özel kutlamalarda siz ailenizle değil, Misafirlerinizle yollarda oluyorsunuz, çalıştıkça ekmeğinizi kazanıyorsunuz çalışmadığınız her gün kayıp sizin için. Sosyal haklardan faydalanamıyorsunuz. Sürekli okumanız, araştırmanız, yeni bilgiler edinmeniz gerekiyor. Mevsimin bir önemi yok, bazen Sağanak yağmur altın da, bazen dondurucu soğukta, bazen de güneşin anlında çalışıyorsunuz. Şu örnek sanırım İyi olurdu; bir Öğretmen Dersini anlatırken 40 dk da, bir futbolcu saha da 90 dk kalıyor ve geri kalan zaman da çalışmalarına devam ediyor, ama siz Günlerce anlatıyorsunuz, bazen ziyaretçilerle 10 gün her gün en az 7 saat Onlara durmaksızın bilgi aktarıyorsunuz, dolayısı ile Ağzınız kuruyor, anlatmaktan.. Bazı turistler, çokbilmiş, bazıları Çok titiz, bazıları cimri, bazıları çok detaycı olabiliyor ve daha sı tabi ki. Sizin çok sabırlı olup, bin parçaya bölündüğünüz zamanlar oluyor.
Ayrıca, eğer Anadolu turundaysanız, gündüz ve gece Misafirlerle ilgilenmek zorunda kalıyorsunuz. Uyuduğunuz otellerin şartları uygun olmayabilir, acentelerin Kullandıkları ulaşım araçları arızalı olabilir, acentelerden anlaştığınız tur ücretlerini alamamış olabilirsiniz gibi gibi..
Samet Tosun: İşin zorluklarından bahsedelim demişken, son zamanlarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de etkisini gösteren covid-19 virüsünün etkilerinden bahseder misin?
Muhammet işin: Turist rehberliği Kutsal bir meslektir. Çünkü Misafir sizi tanımakla, sizin kültürünüze adım atmış olur. Siz bildiğiniz kadar bilgi aktarırsınız. Anadolu’nun Kadim kültürlerini damarlarınızda hissettiğiniz kadar onlara yansıtırsınız. Maalesef ki covid-19 ile birlikte, Son yıllar da azalan Turizm aktiviteleri dibi gördü. Her ne kadar sağlık bakanlığımız Yeterli bir çalışma sergilediyse de Turizm Çok büyük bir darbe aldı. Hava yolu şirketlerinden tutun, ulaşım, konaklama, yeme içme işletmeleri hediyelik eşya dükkânları ve turizm tedarikçileri Şiddetli bir darbe aldı. Turizm kitabının Turist Rehberleri bölümü bu darbeyi en yoğun hisseden bir meslek grubu oldu. Zaten sosyal hakları olmayan on bini aşkın Rehber, Oda birlik yöneticileri ve Turizm bakanlığı tarafından hiç bir destek görmedi.
Yaklaşık son beş aydır hiç bir geliri olmadan ayakta durma gayretindeyiz. Meslek odalarının yönetim kadroları ve TUREB (Türkiye Rehberler Birliği) kriz yönetimin de ne yazık ki başarısız oldular.
Şu örnekle daha somut açıklamama müsade edin; Türkiye de bir beldenin belde olabilmesi için en az 5.000 kişilik bir nüfusa sahip olmalı, Eğer belde iseniz devlet o beldeye, alt yapı çalışmaları, ulaşım, yol, köprü, su elektrik vb gibi bir sürü Alanda yatırım yaparlar bu şu anlama gelir, Milyonlarca liralık yatırım.
Ama Sayısı on binleri aşan Rehberler topluluğu, Bu dönem de somut hiç bir yardım veya katkı görmedi. Örneğin; Rehberlere Kredi adı altında bir haber yayınlandı ama sonuç olarak bir çok meslektaşımız, Kredi almakta hala sorun yaşamaktadır bir çok rehber krediye başvurmuş ve hala sonuç alamamışlardır.. Ben bir Rehber olarak pandemi sürecin de yalnız bırakıldığımızı üzüntüyle belirtmek isterim.

Fotoğraf: Barcelona , İspanya
Samet Tosun: Birazda senden bahsedelim, kendini nasıl geliştiriyorsun?
Muhammet işin: Kendini geliştirme kısmı Çok önemli, İnsanlar doğru soru sormayı becerebilseydi, inanın birçok şey çok daha dengeli ve akla yatkın olurdu, Kendini geliştirmek için, ben Şu yöntemleri Sıkça kullanırım, ama Bunu da söylemden edemeyeceğim, Kişisel Gelişim bitmek bilmeyen bir süreçtir, Öğrenmek Hayat boyu süren bir aktivitedir. Benim yöntemlerimden bazıları;
1. İyi bir dinleyici olmalı insan, Ben insanları dinlemeyi çok severim, Rehberlik mesleğinin En sevdiğim yönü, Her gün, Birbirinden çok başka insanlarla karşılaşıyor olmamız, herkesin kendi hayat hikâyeleri ve herkesin İçinde yaşadığı toplumdan kaynaklı üzerine biçtiği bir kültürel kıyafet oluyor ve bu kültürel giysi onun Karakterini oluşturuyor, Eğer iyi bir dinleyici olursanız, bir zaman sonra Dünya insanı olma imkânı elde edebiliyorsunuz, Dünya insanı olmak ne demek peki? Önceleri Garipsediğiniz birçok İnsan karakteri, sizin için normalleşiyor, onların gözünden hayata bakmaya başlayınca, Başlarda çok garipsediğiniz davranışlar, bir anda size de tatlı gelmeye başlayabiliyor. Sizin için, Irk, din, dil ayrımı ortadan kalkıyor. İstiyorsunuz ki, sınırlar da ortadan kalksın. Dolayısı ile dinledikçe öğreniyor, öğrendikçe Bilgeleşiyorsunuz, bildiğiniz üzere Kulaklar Kalbin Kapısıdır… Ama ne yazık ki Çoğumuz günümüz de dinlemeyi pek beceremiyoruz.
Kendimi, Geliştirme yolunda
2. yöntemim,
Okumak, Çünkü kitaplar benim Rehberim, bana doğru bilgiye ulaşmam da yardımcı olan yegâne unsurlar, onlarla iç dünyama yolculuklar yapabiliyorum, daha önce hakkında hiç bir bilgimin olmadığı Konuları Rahatça öğrenebiliyorum, Kitaplarla yalnızlığımdan kurtuluyorum. Çok seviyorum okumayı, Okudukça kendime güvenim artıyor ve inanın Kendimi Süper güçlü hissediyorum. Ayrıca Eğer Bir Turist rehberi iseniz, Misafirleriniz çok çeşitli olacaktır. Her meslek grubundan, bazen üniversiteler de Profesör, bazen bir Marangoz, bazen bir iş adamı veya siyasetçi, Dolayısı ile Okuyarak Sürekli bilgilerinizi Geliştirmelisiniz, aksi halde Rehberlik yaptığınız misafirler Sizinle yaptıkları yolculukta memnun olmayacaklardır. Okumak bir Zırh, bir tür Koruma kalkanı benim için.
3. Yöntemim Sormak ve merak etmek, bir Turist rehberi olarak çok fazla konuya merakınız olmalı, Merak ettikçe Öğrenme kabiliyetiniz artıyor, ama Merak ettiğiniz konuları Önce doğru sorularla belirlemelisiniz, doğru soru sormak sizin bilgiye ulaşama hızınızı etkiler, bazen Düzinelerce kâğıda Sorular yazdığımı ve bu sorulara cevaplar aradığımı bilirim.

Fotoğraf: Ratna Sari Dewi Sukarno, Eski Endonezya First lady'si
4. Yöntemim ve benim Olmazsa olmazım İnsanların fikirlerine başvurmak. Turist rehberliği mesleğin de Sizden daha bilge ve daha tecrübeli Olan Meslektaşlarınızı bulmanız ve onlardan yardım istemelisiniz, çünkü bir zamanlar onlar da sizin geçtiğiniz yolda yürüdüler ve tecrübeleri ile daha ilerdeler, ben İlk yardım istediğimi Günümüzün İyi rehberlerinden olan Mert Taner den istemiştim ve Üniversitemin 1. Yılın da kendisini arayıp Turuna katılmayı rica etmiş ve Ondan değerli bilgiler edinmiştim. Aynı dönem daha bir sürü rehberi aramış, okumam gereken kitaplarının listelerini almıştım. Aslında İnsanların fikirlerine danışma ve edindiğiniz fikirleri süzüp size en uygun olanı belirleyip kullanma Hayatın her alanın da çok önemlidir.
5. Yöntemim Zaman yönetimi ve iyi bir planlama. Turizm bir boş zaman aktivitesidir. Boş zaman elde etmek inanın ki çok pahalı ve çok değerli bir şeydir. Çalışan eve beyinler ve öğrenci olan bir ailenin boş zamanı denk getirip, o boş zamanda tatile gitmesi çok zor dur. Ayrıca ekonomik anlam da da yeterli olmaları gerekir kimi ziyaretçiler tatil için yıllarca para biriktiriyor olabilir. Dolayısı ile Yerli veya yabancı ziyaretçilerimi gezdirmeden önce onların içinde bulunduğu tüm şartları düşünürüm ve onların seyahatlerini maksimum düzeyde mutlu olmalarını sağlayacak şekil de planlar ve zaman yönetimini ona göre belirlerim. Bir rehber sadece, Misafire gezilen yerleri anlatmaz, yön gösterir, sağlıklı olmalarını sağlar, ben bu sebeple İlk yardım kurslarına katıldım. Ve güvenliklerin den de sorumludur. Unutmayalım ki, Turist rehberleri Türkiye Cumhuriyetini temsil eden elçilerdir. Şahsen ben Turist rehberlerinin tamamını ailemin birer ferdi olarak görürüm ve birçoğu çok tecrübeli ve bilgedir.
Aslında daha çok şey söylenebilir ama sanırım şu an için bunlar yeterli.

Samet Tosun: Peki nasıl bir aile’ye doğdun ? biraz kendinden bahsetmek istermisin?
Muhammet işin: Adım Muhammet İşin, Ailemin en küçük üyesi olarak dünyaya geldim. Annem ve babam aslen Bingöllü yaklaşık 50 yıl kadar önce Elazığ’a göç etmişler ve 8 çocukları olmuş. Önce üç kızları olmuş, sonra 5 erkek çocuk, ben en küçük olanım. Yokluk ve fakirlik içinde Işıksız bir evde ateş yakmışlar ben doğduğum gece ve Ateşin ışığından yararlanıp doğurmuş Annem beni. Aslın da Yokluk ve sefaletin ne demek olduğunu pek çok kişi bilir, o yüzden Çok detayına inmeden, çocukken türlü işlerde çalıştım, ayakkabı boyacılığı, at yarışların da su, simit, dondurma satma, berber çıraklığı, tarla da ırgatlık gibi. Daha sonra türlü zahmetler çekmeme rağmen Okumaktan asla vazgeçmedim, sağ olsun Annem ve Babam Bizi okutmak için çok gayret ettiler, Özellikle Annem Bu konuda çok mücadele etti. Bu sebeple Güçlü kadınlara hayranım. Kadınlar güçlüyse herkes güçlüdür.
O dönem doksanlı yıllar da, İş bulmak için İstanbul’a Anadolu’dan çok göç yaşandı, gençler İstanbul’a umuda yolculuk yapıyorlardı. Ablalarım ve abilerim de bu umuda yolculuk eden gençlerden sadece Bir kaçıydı sanırım. Onların Yaşamları istanbul da ziyadesiyle zorlukla geçmiş, hep anlatırlar.
İzzet abim, İstanbul da Bir dershane kantini alıyor ve tüm kardeşleri bir araya topluyor bize önderlik edip, birlikte çalışmamızı sağlıyor. Birlik olmak başarının temel taşıdır. Bu hayatın her alanında böyledir. Ben lise bittiğin de üniversitenin ne olduğundan bi haber, İstanbul’a geldim ve abilerimin yanın da kafe de çalışmaya başladım. Üniversite sınavına girmedim, daha sonraları 5 yıl kadar, çok yoğun çalıştım, çalıştık. Bizim ki, sanırım var olma mücadelesi idi. Aile ekonomimiz düzelmeye başlamıştı, derken, Askerlik çıktı karşıma, ve 15 ay gidip askerliğimi yaptım. Askerlik benim için bir dönüm noktasıdır. Eskiden beri okurdum ama asker de Okumanın gücünü farkettim.
Orda gördüğüm tanıştığım Üniversiteli öğrencilerin benden bi farklarının olmadığını gördüm. Ben de avukat olabilirdim veya doktor, ya da bir mühendis. Bu arada Gelibolu da Kışlanın en iyi askeri seçildim ve erken terhisle ödüllendirildim. Askerdeyken, sürekli planlar yaptım, sivile döndüğüm de, kendimi değiştireceğime dair. Çünkü İnsan önce kendini, iyi yönde değiştirmeli sonra ailesini ve daha sonra da çevresini ve dünyayı… Ne yaparsak yapalım, ailemin ekonomisi dolayısı ile huzuru düzelmiyordu. Gece gündüz çalışsak da bunu başaramıyorduk. Ben ailemin en küçük bireyi olarak, eğitimimi abilerim den Muhteşem bir disiplinle aldım. Nevzat, izzet, hikmet abilerim ve Ayten işin ablam bana İyi bir aile terbiyesi verdiler. Ailemiz de Akıl herşeyin üzerin dedir. Aslında Şöyle daha İyi bir ifade olurdu, “ Denge “ evet her şey de bir denge olmalı
Tabi, askerlik bitince Geldim ve Ailemin ilk başlar da karşı çıkmalarına rağmen, Hikmet abimle birlikte Üniversiteye girmeyi başardık. Çok zordu onca yıl aradan sonra hazırlanıp üniversiteyi kazanmak. Çok yüksek puanlar aldık ikimiz de. Hikmet abim, İstanbul üniversitesi radyo sinema ve tv bölümü (o şimdi ispanya da bir yatırımcı )
Ben de Gazi üniversitesi seyahat acenteciliği ve Turizm rehberliği bölümünü seçtim. Aslın da Hukuk okuyabilirdim veya başka birçok bölüm ama sanırım daha önce hiç gezmeye imkânım olmadığı ve farklı kültürlerle tanışmak için, aynı zaman da hızlı gelir edebilir ve ailemi değiştirebilirim düşüncesi ile Turist rehberliği bölümünü seçtim. Bu arada, Çocukluğumdan beri Okumayı çok sevmişimdir. İlk tek başıma yolculuğumu 12 yaşım da yaptım. Sanırım gezmeyi sevmemin kaynağı o yolculuk.

Fotoğraf: Ladoga Gölü, Karelya Cumhuriyeti, Rusya
Üniversiteyi Gazi Üniversitesin de okudum. Başlar da üniversiteye gitmeme karşı çıkan Ailem Üniversite yılları boyunca desteklerini esirgemediler, dolayısı ile ben de öğrencilik yıllarım da, Amerika Florida da Walt Disney Şirketin de de Çalıştım, Gündüzleri İşte çalışırken, Geceleri az bir uykuyla kalıyor Walt Disney’in arka mutfağını öğrenmek için özel ricalarımla Müdürlerim den eğitim alıyordum, İngiltere de erasmus Staj programı yaptım ve aynı zamanda dil eğitimi aldım daha birçok ülkeye ziyaretler de bulundum, Gittiğim ülkeler de turizm alanları ile ilgili araştırmalar yaptım sanırım 30 un üzerin de farklı ülkeye yolculuk yaptım, Çünkü Bir turist Türkiye ye uğramadan önce ben onların duygularını anlamalıyım ve Türkiye nin dünya da ki yerini anlayabilmek için Başka ülkeleri tanımalıyım diye düşündüm. Ayrıca, İngilizce ve Rusça öğrendim. Aynı zaman da Proje yöntemi, Kriz yönetimi, Liderlik, Beden dili uzmanlıkları üzerine Eğitimler aldım. Dolayısı ile Öğrencilik yıllarımı dolu dolu yaşayıp, Bölüm ikincisi oldum ve Yüksek onurla Okulumu tamamladım. O dönem Okulum da bakanlığın açmış olduğu sınavı geçen ilk ve tek öğrenci olarak Profesyonel rehberliğe adımı mı attım. Özellikle, Akın Demir, Yalçın Arslantürk, Muharrem Tuna gibi Çok değerli Hocalarımın üzerimde ki Haklarını hiç bir zaman unutamam.
Bugün hem bir Ticaret adamı, hem bir Tarım işiyle uğraşan çiftçi hem de Rusça ve ingilizce dillerin de rehberim ve ailem bugün Beldemizin hatırı sayılır ailelerinden biri.
Samet Tosun: Mutfakla aran nasıl ? bize verebileceğin bir tarif varmı mesela ? ben bunu çok iyi yaparım dediğin ?
Muhammet işin: Turist rehberi olarak, Şunu söylemeliyim ki, İyi bir rehber aynı zaman da iyi bir gurmedir. Öğrencilik yıllarım da gastronomi eğitimi de almıştım. Sanırım ülkemiz de Tatmadığım bir lezzet pek azdır. Gittiğiniz yöreye ait yemekleri yersiniz, misafirlerinize tavsiye de bulunursunuz, Ben şahsen bir Restaurant geçmişi olan biri olarak Birçok yemek yapabilirim. Ama Benim en iyi yaptığım Çiğ Köfte diyebilirim. Hz İbrahim döneminden günümüze kalan çiğ köfteyi aslına uygun yaparım. Bugün İyi bir İsot biberiniz ve Hakiki zeytinyağınız ve biber salçanız varsa İyi bir çiğ köfte yapmanız kolaydır. Bu arada , Ben etsiz Çiğ köfte taraftarıyımdır.

Fotoğraf: Walt Disney World Resort in Orlando, Florida
Samet Tosun: Normalleşme sürecine girdiğimiz bu günlerde turizmi canlandırma ile alakalı atılan adımlar neler ? peki bunun bir faydası olur mu ?
Muhammet işin: Normalleşme sürecinde atılan adımlar elbette ki yararlıdır, Umut ediyoruz ki, 2020 nin ikinci yarısın da turizm de bir artış sağlanacaktır. Tabi Covid-19 nin İkinci bir dalgasının olup olmayacağı önemli. Sosyal mesafenin korunması adına Müze ve Ören yerlerin de, toplu taşıma araçların da, hava alanların da, konaklama işletmelerin de ve yeme içme alanlarında ziyaretçiler için uygun koşullar belirlendi. Ama bunlar yeterli değil tabi ki, yaptığınız çalışmalar hakkında, Hızlı ve etkin bir reklam kampanyasıyla, Türkiye nin Yolculuk için uygun bir ülke olduğu, yazılı ve görsel medya aracılığı ile Dünyaya anlatılmalı. Şahsım olarak İletişim de olduğum tüm misafirlerime Mesajlar atıp, Türkiye’ye gelmekte kararsız kalmamalarını aktardım. Sağlık bakanlığımızın Açıkladığı güncel verileri Misafirlerime gönderip, Güvenli yolculuk yapabilecekleri hakkında bilgilendirdim.
Samet Tosun: Yasalarda rehberlerin haklarını koruyacak maddeler var bu maddeler sorunlara çözüm oluyor mu? Yada uygulanabiliyor mu?
Muhammet işin: Meslek yasamız da turist rehberlerinin haklarını koruyan maddeler var doğrudur ama yeterli değil. Şu somut örnekle daha açıklayıcı olur sanırım:
Turist rehberleri Sürekli gezen kişilerdir. Yurt için de ve yurt dışında rehberlik hizmeti veren, değerli meslek mensuplarının sıkça şikâyetçi olduğu bir konu olan “Rehberlere Yeşil pasaport” konusu büyük bir sorundur. Rehber Yukarıda saydığım nedenler den ötürü, dünya insanı olmalı ve yurt dışına çıkışlarda sorun yaşamamalıdır. Ama Bu konu ne kadar dile getirilirse getirilsin bir netice ne yazık ki alınmamıştır. Ayrıca Mesleğimizi kaçak yollarla yapan, Rehber çalışma kartına sahip olmayan birçok kişi mesleği yapmaya devam etmektedir. Ama Meslek yasamızın gerekli maddeleri uygulamada ki sıkıntılar nedeniyle bunun önüne geçmekte yetersiz kalmaktadır.
Turizm de ki sorunlar sadece Rehber meslek yasalarıyla değil, Devletin yetkili kurumlarının işbirliği ile çözülebilir ancak. Turizm alanlarında ki, Kaçak rehberler ve kaçak acentecilik hizmeti verenler, turizmi ne yazık ki baltalamaktadırlar. Üniversitelere yığılmış, Mezun olan ve ya mezun olmayı bekleyen Rehberlik Öğrencileri de ayrı bir muamma. Dolayısı ile tek başına Rehber meslek yasası bu sorunları giderme de yeterli değil. Tabi bunlar benim aklıma bir çırpıda gelen sorunlar.

Fotoğraf: Stonehenge, Wiltshire, İngiltere
Samet Tosun: Son olarak okurlarımızdan gelen sorular var;
DS Kültür Sanat Okurları; İş olmadığı günlerde neler yapıyorsunuz?
Muhammet işin: Ben hobi olarak halk oyunları ve Gitar eğitimi alıyorum, Kafkas Kartalları ile Macaristan da Girdiğimiz bir uluslar arası halk oyunları yarışmasın da Birinci olmuştuk. Şiir yazıyorum aynı zaman da Bolca kitap okuyup kişisel gelişimimi tamamlama gayretindeyim. Ayrıca sahibi olduğum aile işletmelerinin İşleriyle uğraşmaya gayret ediyorum.
DS Kültür Sanat Okurları; Hep aynı yerleri anlatmaktan sıkılıyor musunuz?
Turist rehberi hep aynı konuları anlatmaz, Çünkü Misafirlerin duymak istedikleri birbirlerinden farklıdır. Özellikle Anadolu tarihi On binlerce yıllık bir tarihtir. Siyasi, ekonomik, folklorik, coğrafik, edebi, felsefi, dini, gastronomi ve hayata dair birçok konu hakkında konuşur. Bazen şiirler söyler, bazen şarkılar, bazen endemik bir bitki türünü anlatır, bazen yörenin tarım ve hayvancılık faaliyetlerini, bazen etnik yapısından bazen demografik yapısından bahseder. Elbette, Misafirlerimizin çoğu zanneder ki, Bir binanın tarihini bilmek ve onu sürekli tekrar etmektir rehberlik ama aslında öyle değil. İşin içine arkeolojide girer, semboller ve karşılaştırmalı tarih te, geçmişle günümüzü karşılaştırır, Ülkeler arası bağı anlatır, Örneğin Sümer mitolojisini aktarırken illa ki Mısırı anlatırsınız.
Tabi Gidilen yer, anlatılması gereken bilgi ve anlatma zamanı destinasyonlara göre değişklik gösterir. Soyut ve Somut tüm kültürel konular Rehberin İlgi alanına girer ve Bunu dilinin döndüğünce anlatmaya gayret eder.
DS Kültür Sanat Okurları; İlginç anılarınız var mı ?
Muhammed işin: Bir keresin de Bir turist grubunda Avrupalı bir misafirimle yaptığım sohbette, elinde ki alyansa bakıp, eşiniz gelmedi mi diye sordum, 50 li yaşlarında olan bu misafirim, 21 yaşında tanrıyla evlendiğini, O günden bu güne Çok mutlu bir evliliğinin olduğunu, anlatmıştı. Bu kadın bir Rahibe değil di. Tanrıyla Cinsel tatmin yaşadığını da anlattı. Ben ve grubumda kiler büyük bir şaşkınlıkla ve saygıyla dinledik anlattıklarını.
Bir diğer anımsa, Bir beyefendi, Elin de yüzükle gelmiş, zamanın da çok yoksulmuş ve Amerika da Çok çalışmış ve Milyon dolarlar elde etmiş, Dünyayı gezip, Eşini arıyormuş, Şöyle ki O’ nu gördüğün de sokakta, Kafe de veya bir müzede yer, zaman Önemi olmaksızın, Ayaklarına kapanıp, Evlilik teklifinde bulunacakmış.
Bu meslek ile Buna Benzer birçok tecrübem oldu, Devlet başkanlarından, First lady lere, Dünyaca ünlü isimlere Rehberlik hizmeti verdim.