Manisa’mızın tarihi ile ilgim olduğundan Sosyal medya hesabımda “Manisa’nın Tarihi Değerleri” adı altında bir Gurup sayfası açmıştım bu vesile ile “Eski Manisa Fotoğrafları” adı altında çok kıymetli insanların ve çok kıymetli eski nadide eserlerin buluştuğu sayfa ile tanışmış oldum ve sayfanın editörü Beğendik Kuyumculuk sahibi ve herşeyden önce dürüstlüğü ve samimiyeti ile mükemmel bir insan Atilla Beğendik kardeşimin mekanına gittim. Havadan, sudan derken söz tabiiki Şehzadeler Şehri yeşil cennetimiz Manisaya geldi. Sayfasının yanında Manisa Tarihi ile ilgili de bilgi donanımı olan, aynı zamanda makaleleri bulunan bir kardeşimiz ve en büyük hobilerinden biride benim gibi Manisa’yı fotoğraflarla görselleyip gelecek nesillere bir miras bırakabilmek…
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Muhabbetimiz esnasında yazmış olduğu bir makale olan “Evliya Çelebi’nin Seyyahatnamesinde Manisa” adlı yazısı çok hoşuma gitti ve bu güzellikleri güzel bir ifade ile aktardığı bu kıymetli yazıyı aynen yayınlamak üzere kendisinin muvaffakiyetini aldım, işte sizi eskilere götürecek, hayallerinizi canlandıracak bu güzel yazı ile başbaşa bırakıyorum…
Atilla Beğendik’in aktardığına göre Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâmesinde Manisa şöyle anlatılıyor:
Manisa şehri,dumanlı dağın eteğinde doğudan batıya uzunlamasına kurulmuştur. Evlerinin yarısı dağa yaslanmış havadar evlerdir.. Hepsinin yüzleri kuzeye doğru bakar, yarısı da aşağı düzde yapılmıştır.Manisa şehri, tarihi büyük bir beldedir.
Manisa şehri kumsal bir zeminde kurulmuş olduğundan her tarafı taşlarla döşeli,kaldırımlı değildir.Fakat Bezazistan semtleri,Saraçhane ve Kavafhane çarşısı ve kalealtı ile Çeşnigir Camii civarı ve bütün mezat yerleri baştan başa usta eliyle döşenmiş beyaz taşlı,temiz kaldırımlıdır..
Halkı gayet pak, temiz ve zarif olduklarından çarşı ve pazar yerini temizlik amelelerine temizletip,sulatarak serinletirler.Herkes dükkanında tozsuz,topraksız tertemiz oturarak alışveriş yapar.. Bütün dükkan sahipleri Çin işi olan çini vazoların içine mevsiminde Gül, Sümbül, Fulya, Fesleğen, Leylak ve Zambak koyarak dükkânlarını süslediklerinden bu çiçeklerin kokusu caddelerden geçen insanlara siner.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Çarşının bütün yolları Çınar,salkım Söğüt, Kavak ağaçları ve Asma fidanları ile süslenmiş olup,koyu gölgeliktirler.. Havasının güzel ve serinliğinden,kadın ve erkek müşterileri çoktur..
Etrak(Türkler) diyarı olmasına rağmen, eski bir hükümet merkezi ve büyük bir şehir olduğundan halkı anlayışlı güzel konuşur, kültürlü ve bilgili olup şairleri çoktur..
Vilâyet ahalisinin ekserisi sanat sahibi, kanaat sahibi ve ibadet sahibi olup, dostluğa çok kıymet verirler.. Halkın ekserisi yünlü kumaştan yapılmış ferace ile serhaddi ve kontoş(Osmanlı Devletinde yüksek makamdaki kişilerin giydiği giysi) ve nazik Boğazı Elvan bez giyerler..
Nice bin fukaralar,Mevlevi külahı üzerine Muhammed’i sarık sararlar..Kadınları siyah, mavi ve kırmızı renklerde beğendikleri çeşit ferace ve yünlü kumaştan yapılmış ferace giyen ve gayet terbiyeli hareket eden hatun kişilerdir..
Halk kazancını ekseriya el tezgâhlarında, Manisa alacası isimli kumaşı dokuyarak temin eder.. Mahâlli işlemeleri de meşhurdur.. İklimi, dört mevsim bir arada olduğundan havası mutedildir.. Kıblesi şehrin arkasındaki Duman Dağına bakar..
Bu şekilde güzel Manisa’mız,Yüce Rabbimizin nazar ettiği mamur bir şehirdir.”
Yine Evliya Çelebi’nin ifadesiyle, “Manisa Mimarimizin nadide eserleriyle süslenmiş Müzeyyen bir şehirdir… kalın sağlıcakla…