Herkes kendini istediği bir hikaye içinde bulmayı, farklı yerlerde hissetmeyi, kazanmayı, kaybetmeyi, korkuyu, mutluluğu, aşkı okuyarak çok kolayca deneyimleyebilir.
Samet Tosun: Kendine ben niçin yaşadım? Hayatımın anlamı neydi gibi sorular sorduğunda nasıl cevaplar alıyorsun?
Samet Koca: Hayat bir süreçtir ve bir kez elde ettiğimiz bu şansı çok iyi değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Hayatın hakkını vererek, mutlu geçirmenin yollarını arayarak yaşıyorum. Aile hayatı, iş hayatı ve özel yaşamım ve hedeflerim doğrultusunda bir denge kurup her anımı dolu dolu geçirmeye çalışıyorum. Gerek kariyer gerekse özel yeteneklerim konusunda gayretli olmak ve sonuca ulaşmak beni motive ediyor.
Samet Tosun: Peki kendini tanımanın en iyi yolu nedir?
Samet Koca: Öncelikle hayattan ne istediğini ve ne beklediğini bilmek gerek. İsteklerinin gerçekleşmesi için ne yapacağını planlamak ve bunun için çalışmak. Bu yolda kendinden başka kimseye güvenmemek. Çünkü çıktığın yolun planı ve dümeni senin elinde.
Samet Tosun: Edebiyat sence bir terapimi?
Samet Koca: Kitap okumak kişiyi günlük rutinlerinden alıp başka dünyalara yolculuğa çıkartır. Herkes kendini istediği bir hikaye içinde bulmayı, farklı yerlerde hissetmeyi, kazanmayı, kaybetmeyi, korkuyu, mutluluğu, aşkı okuyarak çok kolayca deneyimleyebilir. Bu bağlamda hem kolay hem de içsel bir terapidir.
Samet Tosun: O zaman en başa dönelim, nasıl bir aile ve nasıl bir çocukluk?
Samet Koca: Babamın kütüphane memuru olması hayatımızın ve yaşadığımız yerlerin şekillenmesinde etken oldu. İlk bebekliğim Milas’ta, çocukluğum ise Buldan’da geçti. Dört kişilik çekirdek bir aile olarak ilçede sakin bir çocukluk geçirdim. Genellikle babamın çalıştığı kütüphanede kitaplar arasında geçti çocukluk dönemim. Sonrasında lise ve üniversite eğitimlerim için Denizli’ye geldim. Çok başarılı bir öğrenci değildim (üniversiteye kadar) ama buna rağmen iki tane üniversiteden mezun oldum : )
Samet Tosun: Peki yazmaya nasıl başladın?
Samet Koca: Yazmaya orta okul dönemlerimde şarkı sözü-şiir yazarak başlamıştım. Sonrasında kısa hikaye denemelerim oldu. Çok sevdiğim yazarların kitaplarını okudukça bir gün benim de bir kitap yazdığımı hayal eder olmuştum. Daha önceden yazdığım ve kitaplaşmaya uygun olmadığını düşündüğüm ilk kitap denememi rafa kaldırmamın ardından daha ciddi bir şekilde O’nun Bebeği için çalışmalara başladım.

Samet Tosun: Yazarak dünyanın değişebileceğine inanıyor musun?
Samet Koca: Değişim benim dünyamda olacaksa eğer hayal dünyamı zenginleştirip bunu okuyucuya sunabilirim. Kendimi ifade etmemi sağlar bana. Ama mevcut hayatımı değiştirecek bir etkisi olacağını sanmıyorum. Okuyucu açısından ise onların bakış açısını değiştirebilecek metinlerle ilişkiler ve hayatları üzerine olumlamalar yapılabileceğine inanıyorum. Yeter ki herkes okumaya karşı istekli olsun, okusunlar. Okumak kişinin ufkunu muhakkak geliştirir.
Samet Tosun: Birazda kitabından bahsedelim, bir hikayesi var mı? Bizlere anlatırmısın?
Samet Koca: O’nun Bebeği: Sıra dışı bir taşıyıcı annelik hikayesi. Ülkemizde uygulanması yasal olmayan bu işlem, özel bir hastane sahiplerinin elim bir kaza sonucu yoğun bakıma alınan oğullarından nesillerinin devam etmesi adına taşıyıcı annelik uygulamasına başvurmalarını anlatıyorum kitabımda. Aylin karakteri kimsesiz ve hayatla mücadelede yalnız kalan üniversite öğrencisi genç bir kız. Hiç haberi olmadan böyle bir uygulamaya nasıl dahil oluyor, başına bu süreçte neler geliyor, onun için üzülerek “Onun yerinde ben olsaydım ne yapardım?” ve bazen hastane sahiplerine kızarak “Peki ya onların yerinde ben olsaydım ne yapardım?” diye karar vermesi zor soruları okuyucuya sunuyor kitap. Aynı zamanda bu zengin ailenin medyayı nasıl güçleri doğrultusunda kullanıp kamuoyunu istedikleri orantıda kusursuz bir şekilde yönlendirebileceklerini de hayret içerisinde okutup etik değerler ve ahlaki sorgulamalarla beraber empatinin sınırlarında bir yolculuğa çıkartıyor okuyanları.
Samet Tosun: Peki bir yazar olarak sen neler okuyorsun ? DS Kültür sanat okurlarına neler önerirsin bu konuda ?
Samet Koca: Geniş bir okuma yelpazem var ama özellikle kurgu ve polisiye türleri vazgeçilmezimdir. Tavsiye edebileceğim favori kitabım Stieg Larsson’ın Millennium Serisi (İlk üç kiabı!) olur. Son zamanlarda keyif alarak okuduğum kitap ise Sarah Pinborough’ın Gözlerinin Ardında oldu.

Samet Tosun: Peki son olarak yeni projelerinden bahseder misin? Ve DS Kültür sanat okurlarına neler söylemek istersin ?
Samet Koca: İkinci kitabım hazır ve yayınevimde inceleme aşamasında şu anda. Gerçek bir hikayenin kurgulanması ile yazdığım bu aşk romanında okuyucular geçmiş aşklarından birer ize rastlayacaklar. Kitabı okurken bir erkeğin göz yaşlarına eşlik ederken madalyonun öbür tarafını da kadın karakter ile görecekler. Aşkın yaşamlar üzerindeki etkisini, tercihler ve sonuçlarını sorgularken hayatın karmasının da anlaşılacağı, aşk için ölmeli mi yoksa devam etmeli mi hayata? Bu çıkarıma okuyucunun kendince ulaşabileceğini düşünüyorum. Yeni bir kitapla okuyucunun karşısına tekrar çıkacağım için oldukça heyecanlıyım. Son olarak DS Kültür Sanat okurlarına ve bu röportaj için adaşım Samet Tosun’a çok teşekkür ediyorum. Sevgiyle ve kitapla kalın.