Ağustos hep eylüle ulaşır nedense
En güzel yeşilinde yalnızlığın
Yosma bulutlar vardı
Dünyaya sizinle baktığımı bilmelisiniz güzeltirim
Sen nasılsın ben nasılım
Kediler balkonda hepsi et buluruz
Sıcaklığın dünyaya yayılmışsa payımı da alırım
Giderayak boktan şarkılara dayanıyorum
Kusuruma bamya
hayyyıır demek için bir Afrikalı çalıştım ben
ılık süt gibi hooohhh
kızların biri açık havada doğmuş öbürü kapalı
diyorlarkidiyorlarki bana
ben senin çok eski bir cümlenken
ko gelsin o da baktım eline ayarlı
hep altta kalmaz ki hatırla
ağaran kalbim senindir al okkadar
taş karışmasın diline
apışıp kalma bu yazlarda
natürmort tadındaki bir primat tedirginliğinde yaşama
atlar alınmış, üsküdar çoktan geçilmiş
ben istanbula çok benzerim
bir gurbet eyüp gibi durur
sanki siz sevilirmiş
“sen” sevilir değil mi?
Sen anlayasın diye söylemedim o şarkıları-sen anlayasın diye söylemiyorum
Ben ninni söylemiyorum, sen hiçbir zaman anlayamazsın beni
Çocukluğun ‘ç’siyle ikiz
Göğünaydın
Yüzünde görünmez bir şiir yazılı
Bir yerlere yıldırım düşüyorum
Uzaydan mı esiyor bu rüzgâr
Penguenler dalgın
Ben artık sen değilim