Beylikler ve Osmanlı döneminde çeşmeler sokak dokusuna bir canlılık ve cazibe katardı. Peki ya şimdi ?
Manisa doğal su kaynaklarının bol olduğu Dumanlı dağın (Spil) yamaçlarında kurulmuş bir şehrimizdir.Eskiden şırıl,şırıl akan dereleri vardı. günümüzde hatıra olarak Çaybaşı´ndaki dere kaldı.Dağın suları çeşitli su yolları ile şehrin sokaklarına dağıtılmış çeşmelerle halkın istifadesine sunulmuştu.Çeşme mimarisi diye bir yapı biçimi var.Hem gelişen zevk,Hemde suya olan saygı dolayısı ile çeşmelerin çoğu bir sanat eseri görünümü taşırdı.Beylikler ve Osmanlı döneminde çeşmeler sokak dokusuna bir canlılık ve cazibe katardı.
Çeşmenin suyu kadar estetik görünümüde bir şeyler söylerdi.Atalarımız yerleşim mahalli olarak genellikle dağ yamaçlarını seçmişlerdir. Bu durum savunmaya elverişli olması kadar,Su kaynaklarının bolluğu gibi sebeplere dayanır.Konum olarak Bursa ile Manisa´nın benzer yönleri vardır. Bursa sırtını Uludağ´a Manisa Dumanlı dağ´a(Spil) dayamıştır.Onun için ikisininde suyu boldur.Evliya Çelebi 1670´lerde geçtiği Manisa´da üçbin çeşme olduğunu yazar.Sayı abartılıda olsa,Şehirde Çeşmelerin çokluğunu gösterir.Bu çeşmelerden pek azı günümüze gelebilmiştir.Manisa´daki Vakıf Çeşmeleri bir rivayete göre 46 tane Vakıf çeşmesi varken bugün 9 Adet kalmıştır.Bugünkü Manisa´da Vakıf Çeşmeleri kaderine terkedilmiş,çoğu sorumsuz ve çarpık yapılaşma sonucu,Kimiside bakımsızlıktan dolayı perişandır.Selçuklulardan başlamak üzere Osmanlı sanatı içinde özel bir “çeşme mimarisi” vardır.Sıradan basit çeşmeler olduğu gibi,Çeşmelerin büyük çoğunluğu sanat değeri taşıyan yapılardır.
Medeniyet ve Sanatımızın bir yansımasıda çeşme mimarisidir.Klasik mimari zevkimizi maalesef her alanda kaybettik.Yeni yapılan camilerimizin pek çoğunda estetik nispetler yok.Evlerimiz tamamen taklit ve güya modern mimari eseri,Bundan çeşmelerimizde nasibini alıyor.Hayır sahiplerimiz çeşme yaptırmak istiyor fakat gelenek kaybolduğu için ve birazda ucuza getirmek amacıyla hiç bir mimari değeri olmayan çeşmeler yapılıyor.Manisa´dada durum faklı değil.görebildiklerimiz arasında sanat değeri bakımından bir istisna olarak,Morris Şinasi Çocuk Hastahanesi´nin bahçesine yapılan çeşme zikredilebilir.Ayrıca aynı Hastahane´nin karşısındaki “Salim Yavaş”çeşmesi dört cepheli olup”Klasik ve Modern Mimari bir sentezi”diye nitelenir.Evet bu çeşme emsallerine göre daha zevklidir.Ama gönül klasik çizgilerden daha fazla iz taşımasını isterdi.Mesela dört cepheye “Salim Yavaş” yazılacağına bazılarına usta hattat elinden çıkmış su ile ilgili ayet metinleri konabilirdi.Böylece geleneksel Çeşme Mimarisi ile bağ kurulmuş olurdu.Umudumuzla Ümit ediyoruz ki Tarihine sahip birileri çıkacak ve tarihin izlerini bizlere yaşatmaya devam edecek…
Kalın sağlıcakla…