Kategori: Sosyal Gündem Page 13 of 37

GAGİAD yeşil şehirler buluşması için Atina’da!

Kentlerin ekolojiye verdiği değer, yeşil kalkınma süreci ve bu alanda yaptığı çalışmaların yerinde görülerek 5 ülke arasında görüş alışverişine imkan sağlaması adına Erasmus+ Mesleki Eğitim Alanında 67 başvuru arasından ilk 8’e kalarak fonlanmaya hak kazanan ve Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) koordinatörlüğü ile hayata geçirilen, Türkiye Ulusal Ajansı ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen “Dayanıklı Bir Yeşil Kalkınma için İş İnsanları ve Yeni Katılanlar Arasında Bilgi Değerleme ve Farkındalık Diyaloğu” projesinin Yunanistan faaliyeti Atina’da hayata geçirildi. İlk dört faaliyeti farklı ülkelerde tamamlayan paydaşlar ‘’ kadınların Yeşil Anlaşma ile ilgili alanlara yoğunlaşarak yüksek teknoloji alanlarında çalışmaya teşvik etme’’ temasıyla Atina’da buluştu.




Türkiye’den örneklerin anlatıldığı buluşmada, yeni iş birlikleri kapsamında da görüşmeler yapıldı. GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Koçer, projenin tüm hızıyla devam etmesiyle sona yaklaştığını, ulusötesi paydaşlar ile bu tecrübeyi elde ederek, projenin konu başlıklarının dünya gündemi için önemli olduğunu ve Atina Faaliyeti’nde de tüm dünyaya dokunacak bir konuyu gündemlerine aldıklarını söyledi. İş kadınlarının istihdam edilebilirliğini ve farkındalığını artırmak istediklerini belirten Koçer, sosyal ağ ve e-öğrenme platformları aracılığıyla verilen mesleki eğitimden yararlanmak için teknolojinin nasıl kullanılabileceğinin de bu proje kapsamında değerlendirileceğini vurguladı.

Deneyim, bilgi ve becerilerin yanı sıra bilgi alışverişinde bulunmak için çevrimiçi ve uluslararası etkinliklerde yer alınmasını arzu ettiklerini belirten Koçer, “Projemizin Atina ayağında, dünyadaki mevcut cinsiyet eşitsizliğini ele alan politikaların aranması, dengesiz yatırımlar, halen ağırlıklı olarak erkeklerin egemen olduğu yeşil ve teknoloji sektörlerindeki cinsiyet istihdamı ve yatırım açığını genişletebilmek üzere gerçekleştiriliyor. Ancak biz kadın istihdamının ve kadın girişimcilerin bu alanda da daha yoğun olması için elimizden gelen desteği vermeye, projeyi desteklemeye devam edeceğiz.” dedi. Faaliyet ana teması olan kadınların iş hayatındaki önemine değinen Koçer, “Kadınların hayatın her alanında aktif olarak yer almaları için her türlü destek ile her zaman yanlarındayız. Gerçekleştirilecek projeler için de tüm kurumlar ile iş birliğine her daim hazırız.” ifadelerini kullandı.

– “Vize sorununu çözelim”

Sunumu sırasında 6 Şubattaki depremler ve bölgede hayata geçirilen projeler hakkında da katılımcılara bilgi veren Koçer, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha iyi noktaya getirilmesi noktasında yaşanan vize sorunlarına çözüm üretilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Genel itibariyle Avrupa’ya vize almakta sorun yaşandığını dile getirmeliyiz. Çünkü bizler buralara iş yapmak ve karşılıklı gelişim için geliyoruz. Ancak üzülerek belirtmek isterim ki vize konusunda sorun yaşıyoruz. Biz istiyoruz ki Avrupa ile olan diyaloğumuzun daha da güçlenerek ilerlesin ve bu gücün siyasi, ekonomik ve sosyal olarak tüm alanlarda görülebilir şekilde hayata geçsin. Sizlerle bu düşüncelerimizi ve temennilerimizi paylaşıyoruz çünkü sizler aracılığıyla gerekli kurumlara bu düşüncelerimizin aktarılmasını istiyoruz.”




– Proje 1 yılda tamamlandı

Haziran 2022 tarihinde başlayan projenin ortakları arasında yer alan Türkiye’nin yanı İspanya, Lüksemburg, Danimarka ve Yunanistan’daki paydaşlar, ilk kez proje kapsamında geçen yıl 20-21 Eylül tarihleri arasında Gaziantep’te GAGİAD ev sahipliğinde buluşmuştu. Paydaşlar, Gaziantep’te hayata geçirilen yeşil şehirler uygulamasına örnek uygulamaları yerinde gördükten sonra diğer paydaşların ev sahipliğinde farklı gündemlerle bir araya gelmeye devam etmiş ve geçtiğimiz tarihlerde Lüksemburg ayağı da tamamlanmıştı.

– Büyükelçiden Gaziantep’e mesaj

GAGİAD Başkanı Cihan Koçer, beraberinde Yönetim Kurulu Üyesi Metin Tepe ve Halit Güleç ile Yunanistan’ın başkenti Atina’ya giden heyet, bu ülkedeki temasları kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Atina Büyükelçisi Çağatay Erciyes’i makamında ziyaret etti. Koçer, “Gaziantep gibi Türkiye’nin en önemli ihracat şehrinden Yunanistan’a yapılan ihracatı artırmak istiyoruz. Zira bu rakamlar iki tarafın da gerçek potansiyelini yansıtmıyor. Dünyanın dört bir yanına ürün gönderen Gaziantep’in bundan sonraki süreçte Yunanistan pazarında da daha etkili olmasını temenni ediyoruz.” diye konuştu. Büyükelçi Erciyes ise Gaziantep üretim ve ihracat alanındaki potansiyelini yakından takip ettiğine işaret ederek, Yunanistan’da daha fazla Gaziantepli iş insanını görmek isteyeceklerine dikkati çekti.

Bu anlamda Yunanistan’daki iş yapma ve yatırım fırsatları hakkında bilgilendirme Erciyes, “Gaziantepli iş temsilcilerini Yunanistan’a bekliyoruz. Büyükelçiliğimizdeki tüm ekibimizle sizlere yardımcı olmak, iş bağlantıları kurmanıza vesile olmak için kapımız açık. İsteriz ki Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş bağlantıları daha da güçlensin. Biz de bu noktada elimizden gelen desteği sağlamaya hazırız” ifadelerini kullandı. Gerçekleşen ziyaret, plaket ve GAGİAD Başkanı Cihan Koçer’in GAGİAD Hatıra Ormanı’nda Sayın Büyükelçi Çağatay Erciyes adına dikilen fidanların sertifikasını takdim etmesiyle sona erdi.

Ringte tüm yumruklar depremzedeler için atıldı!

Survivor All Star ve Dünya Boks Şampiyonu Olimpik Milli Sporcu Adem Kılıçcı, geçtiğimiz günlerde depremzedeler yararına bir boks gecesi düzenledi. Sportial Fight Night ismini taşıyan organizasyonda, sponsorlardan elde edilen gelir Herkese Kitap Vakfı aracılığı ile deprem bölgelerinde yaşayan çocuklara 13 kütüphane yapımında kullanılacak. Kartal Sportial Club’ta düzenlenen organizasyonda 18 sporcu yer alırken, 10 karşılaşma yapıldı. Organizasyonun ilk serisini gerçekleştirdiklerini belirten Adem Kılıçcı, “Bugün gelen misafirlerimiz çok mutlular.




Hepsiyle tek tek ilgilendik. Ama bizi en çok mutlu eden şey bu gecenin amacı.” açıklamasını yaptı. “Bugün gelen misafirlerimiz çok mutlular. Hepsiyle tek tek ilgilendik. Ama bizi en çok mutlu eden şey bu gecenin amacı.” açıklamasını yaptı. Geceden elde edilen gelirle çocukların hayallerine ve geleceklerine ışık tutmak istediklerini de söyleyen Kılıçcı, “Mum ışığı kadar ışık yaysak bile bizim için mutluluk verici bir sebep olacak.

Şu anda 13 kütüphanemiz deprem bölgesi için sipariş edildi. Hatta Reyhanlı’da ilk kütüphanemiz tamamlandı. Bize inanan herkese teşekkür ediyorum. Sponsor olup bize destek veren herkesten Allah razı olsun. Bugün amacımıza ulaştık” dedi. Öte yandan boks maçını izlemeye gelenler arasında Merve Aydın-Mehmet Akif Filiz, Cansu Tuman, Beste Korkmaz, Sinan Özen ve Sema Aydemir gibi ünlü isimlerde vardı.

Martı, 10 milyon kullanıcıya ulaşmasını ”Martı Festivali” ile kutladı!

Türkiye’nin öncü mobilite platformu Martı,40 bin TAG sürücüsü ve 10 milyon Martı&TAG kullanıcıya ulaşmasını Hadise’nin sahne aldığı görkemli bir festivalle kutladı. Oğuz Alper Öktem, o anları sosyal medya hesabı üzerinden paylaraşak, altına: ”40 bin TAG sürücüsü ve 10 milyon Martı & TAG kullanıcısını festivalle kutladık. Arkamızda duran on binlere çok teşekkür ediyorum.” notunu düştü.




30 bin kişinin katıldığı festivalde, şirketin kurucusu ve CEO’su Oğuz Alper Öktem, “Sürücüsüyle ve kullanıcısıyla biz, insana, çevreye ve dünyanın geleceğine duyarlı dev bir aileyiz. Bizi istemeyenler var. Kendilerine taksi lobisi diyorlar. Siz taksi lobisiyseniz biz de çevreci ulaşım lobisiyiz. Siz 30 bin kişiyseniz biz sadece burada 30 bin kişiyiz. Dışarıda milyonlarız.” dedi.

Hüseyin Turan’ın konseri iptal edildi!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 29 Temmuz Cumartesi günü Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestrası ile sahne alacak sanatçılar arasında yer alan Hüseyin Turan’ın programdan çıkarıldığını duyurdu.




Sosyal medya hesabından açıklama yapan Aktaş, ”61. Bursa Festivali’nin anlaşmaları Bursa Kültür Sanat Turizm Vakfı tarafından seçimden aylar önce gerçekleştirilmişti. Ancak seçim sürecinde ve sonrasında bazı sanatçıların toplumumuzu ayrıştırıcı, değerlerimize saygısızlık yaptığı açıklamalarını gördüğümüzde, buna tepkisiz kalmamız beklenemezdi. Bu nedenle daha önce Melike Şahin konserini iptal etmiştik. Bugün de Hüseyin Turan isimli sanatçıyı konser programımızdan çıkarmış bulunuyoruz. Kültür sanat çalışmalarımızda Millî İradeye ve toplumun değerlerine saygı gösteren sanatçılarla yolumuza devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek isterim…” ifadelerini kullandı.

Babalar Günü nasıl ortaya çıktı ve ilk ne zaman kutlandı?

Babalar Günü fikri ilk defa 20. yüzyıl başlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde Anna Jarvis tarafından başlatılan Anneler Günü kutlamaların oldukça popüler hale gelmesinden sonra çıktı. İlk olarak 1908 yılında yine Anneler Günü’nün çıkış yeri olan Batı Virjinya’da babasını kısa bir süre önce bir maden kazasında kaybeden Grace Clayton tarafından 5 Temmuz’da kutlandı.




Bundan iki yıl sonra Washington, Spokane’daki kiliselerde çok daha yaygın bir Babalar Günü kutlaması yapıldı. Etkinlik bir önceki yıl Anneler Günü vesilesiyle yapılan ayinden çok etkilenen Sonora Dodd tarafından organize edildi. Sonora kutlamaları ilk olarak babasının doğum günü olan 5 Haziran’da yapmak istemişti fakat kiliselerdeki papazların hazırlık yapabilmesi için aynı ayın üçüncü pazarına ertelendi.

1930’lu yıllara kadar Babalar Günü düşük profilli bir etkinlik olarak devam ederken bu yıllarda Dodd’un farkındalığı artırmak için yaptığı çabalar neticesinde ve Büyük Bunalım’dan çıkma isteyen tüccarlarından pazarlama potansiyelinden faydalanmak istemesiyle popülaritesi arttı. Daha ilk yıllarında 1916 yılındaki etkinliklerde Başkan Woodrow Wilson konuşma yapmış olsa da günün resmi olarak tanınması zaman aldı.




Babalar Günü 1966 yılında Başkan Lyndon Johnson tarafından resmiyet kazanırken, bir sonraki Başkan Richard Nixon tarafından altı yıl sonra resmi bayram olarak tanındı. Babalar Günü dünyada ne zaman kutlanıyor?
Amerika Birleşik Devletleri’nde başlatılan kutlama zamanla dünyaya yayılsa da babalıkla ilgili kutlamalar Katolik Avrupa’da orta çağa kadar uzanmakta.

Hazreti İsa’nın resmi babası olarak kabul edilen St. Joseph bayramı 19 Mart’ta İspanya ve İtalya gibi ülkelerde “Babalar Günü” veya “Babalar Bayramı” olarak kutlanıyordu. Almanya’da Babalar Günü Paskalya’dan 40 gün sonra yani Hazreti İsa’nın göğe yükseliş gününde kutlanıyor. Avustralya ve Yeni Zelanda’da Babalar Günü eylül ayının ilk pazar günü kutlanıyor. Rusya, Sovyetler Birliği döneminden kalan ve Kızıl Ordu’ya toplu kayıtların yapılmaya başlandığı Atavatanın Koruyucusu Günü ya da Adam Günü’nü 23 Şubat’ta kutlamaya devam ediyor.

Tayland’da Babalar Günü, ulusun babası olarak kabul edilen eski kral Bhumibol Adulyadej’in doğum günü olan 5 Aralık’ta kutlanıyor. Orta Doğu’da bir çok ülkede Babalar Günü yaz gündönümü olan 21 Haziran’da kutlanıyor. Brezilya’da ise Ağustos’un ikinci pazarı babaların azizi olan Sant Joachim anısına kutlanıyor.

Nilperi bebek SMA ile mücadele ediyor!

Erzincan’da yaşayan ve 21 günlükken SMA Tip 1 teşhisi konulan Nilperi bebek, yurt dışında gen tedavisi için hayırseverlerden yardım bekliyor. Erzincanlı ailenin tek çocuğu Nilperi’nin kısa bir süre içerisinde yurtdışında bulunan bu tedaviyi alması gerekiyor. Bu nadir olarak meydana gelen genetik hastalık, bebeklerin kaslarında ilerleyici bir kayba neden olarak hayatlarını tehdit ediyor.




Erzincan Valiliği’nden gerekli izinleri alan aile minik kızları için yardım kampanyası başlattı. Nilperi için kermesler, canlı yayınlar ve stantlar açılarak yardım toplanmaya çalışılıyor. Nilperi, şu anda altı aylık ve kas kaybı daha fazla ilerlemeden önce tedavi alması gerekiyor. SMA ile mücadele eden Nilperi ve ailesi, biran önce tedavi için yurtdışına gitmesi gerekiyor. Bu tedavi masrafının miktarı olan 1 Milyon 819 bin dolar, aileyi kara kara düşündürüyor. Minik Nilperi ve ailesi hayırseverşlerden gelecek yardımları bekliyor. Minik Nilperi’ye destek olmak için instagram’dan @smanilperi yazarak ailenin resmi hesabına ulaşabilirsiniz.

Extra Gastronomy by Brothers şehrin lezzetlerini bir araya getiriyor!

17 – 18 Haziran’da gerçekleştirilecek Extra Gastronomy by Brothers, food market konsepti ile şehrin lezzetlerine karışmaya davet ediyor. 2018 yılından beri benzersiz gastronomi deneyimlerini buluşturan Extra Gastronomy by Brothers, bu yıl da şehrin lezzetlerini bir araya getiriyor, keyifli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.




17 – 18 Haziran hafta sonunda gerçekleştirilecek Extra Gastronomy by Brothers, ilk gününde Yalın konseriyle müziği de gastronomiyle buluşturuyor. Sohbetlerin, atölyelerin ve tadımların da olacağı Extra Gastronomy by Brothers, yazın ilk günlerinde, ağaçların arasında lezzet odaklı bir hafta sonu vaat ediyor.

Online etkinlik bileti pazarının değeri 94,92 milyar dolara ulaşacak!

Yaz sezonunun açılmasıyla birlikte birçok kişi etkinliklere katılmak için dijital bilet platformlarına yönelirken, organizatörler de etkinliklerini doğru yöntemlerle tanıtabilecekleri platformların arayışına giriyor. Gise.com ise bilet satışlarının en az tüketiciler kadar, organizatörler için de konforlu bir deneyime dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte kışın yorgunluğunu atmak isteyen pek çok kişi, festival, konser, sahne performansları gibi etkinliklere yönelirken, geleneksel rezervasyon seçenekleriyle zaman kaybetmek istemeyen tüketici ve organizatörler, dijital bilet platformlarında bir araya geliyor. Mordor Intelligence’ın paylaştığı verilere göre, 2021’de 28,49 milyar dolar değerinde olan küresel online etkinlik bileti pazarının 2027’ye kadar 94,92 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor. Büyüyen pazarda tüketiciler esnek, hızlı ve pratik bir satın alma deneyimi, etkinlik organizatörleri ise bilet satışını yakından takip edebilecekleri bir platform arayışına giriyor.




Online bilet satışı platformlarının hizmetlerinin tüketicilerin bir bileti girip satın almasıyla sınırlı kalmaması, organizatörlerin de etkinliklerini tanıtırken kendine has yöntemler kullanabilmesi gerektiğini söyleyen Gise.com Kurucusu Umur Gökhan Çiçek, konuya dair şu açıklamayı yaptı: “Dijitalleşme, etkinlik tanıtımlarında geleneksel yöntemlerin yetersiz kalmasına sebep oluyor. Çünkü biletlere gösterilen ilgi, etkinliğin popülaritesine göre değişiyor ve organizatörler biletlerinin satışlarını yakından takip etmek ve yönetmek istiyor. Sektördeki bu sorunları çözmek ve var olan boşluğu doldurmak için geçtiğimiz eylül ayında faaliyete başladık. Bilet satışlarını tüketiciler gibi, organizatörler için de konforlu bir deneyime dönüştürdük.”

Organizatörler bilet satışlarını artık kendileri takip edebiliyor

Organizatörlerin kendi başlarına etkinlik ekleyebilecekleri ve performans takibi yapabilecekleri bir panel sunduklarını belirten Umur Gökhan Çiçek’ten edinilen bilgilere göre organizatörler platform aracılığıyla etkinliklerini kolayca açıp yönetebiliyor ve performans takibi yapabiliyor. Bunun yanı sıra kapıda gişe uygulaması sayesinde de etkinlik günü kontrol süreçlerini pratik bir şekilde tamamlayabiliyor. Platform ise biletlemesini yaptığı etkinliklerle ilgili kullanıcı dostu içerikler sunarak tanıtım süreçlerine de rehberlik ediyor.

İnteraktif bir platforma dönüştürecekler

Gise.com bir etkinliğin tanıtımını doğru yöntemlerle yaparak yalnızca organizatörlerin bilet satışını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda etkinliğe katılacak ya da katılmak isteyen bireylerin söz konusu organizasyon hakkında bilgi edinmesini de sağlıyor. Aynı zamanda etkinliklerin tanıtımını destekleyen blog içerikleri sunuyor ve etkinlikler hakkında line-up (sıralı) çalma listeleri oluşturarak deneyimsel içerikler yayınlıyor. Platformun orta ve uzun vadede interaktif bir ön deneyim sunan platforma dönüştürülmesi hedefleniyor. Startup kültürünü benimseyen şirketin şimdiye kadar kısa zamanda bin adet bilet sattığı kaydediliyor.




Türkiye’nin en popüler sanatçıları sahne alacak

Yeni sezonda önemli organizatörlerle işbirliği yapan Gise.com‘un şu an bilet satışını yaptığı 3 festival daha bulunuyor. Bunlar Wolfest, Uludağ Müzik Festivali ve Gezgin Fest. Doğa sporları ve müziği bir araya getiren Wolfest, 9 – 11 Haziran’da Kilyos Doğada Yaşam Okulu’nda gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en popüler sanatçı ve DJ’lerinin sahne alacağı Uludağ Müzik Festivali ise 4 – 6 Ağustos’ta yapılacak. Feridun Düzağaç, Zakkum, Emre Aydın, Sena Şener, Emircan İğrek ve Tuğkan gibi ünlü sanatçıların konser vereceği Gezgin Fest de 23 – 25 Haziran’da Kocaeli – Seyrek’de Patagonya World’de düzenlenecek.

Mehmet Aydın, yakın arkadaşının sevdiğini kaybetmesini klibine taşıdı!

Mehmet Aydın, yakın bir tanıdığının akrabasının evlenmek üzere iken 6 Şubat depreminde nişanlısını kaybetmesini klibine taşıdı. ‘Burası Adıyaman’ adlı türküyü seslendirip klibini çekerek, Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin büyük beğenisini kazanan Türk asıllı ses sanatçısı Mehmet Aydın, Türkiye ve Avrupa’da gündem oldu. Avusturya’da doğup büyüyen ve Linz şehrinde yaşayan Türk asıllı ses sanatçısı, özellikle kendi yaşadığı ülkedeki gurbetçilerin depremzede vatandaşlara yardım ve destekleri ile seferber olduklarını söyledi.




Yakın bir arkadaşının evlenme hayalleri kuran ancak Adıyaman’da meydana gelen büyük depremde bir anda birbirinden acı bir şekilde ayrılan çiftin hatırasını konu alan klibinde, hem kendi üzüntüsünü hem de bölgede sevdiklerini kaybeden tüm vatandaşların acılarını paylaşmak ve onlarında biraz olsun sesi olmak adına bu müzik projesini hayata geçirdiğini anlattı. Türk ve yabancı medya kuruluşlarının da yakın ilgi gösterdiği Mehmet Aydın; Avusturya, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde dikkatle takip ediliyor.




Etkileyici sesi ve olağanüstü güzel ve farklı yorumuyla “Burası Adıyaman“ adlı sevilen türküyü de bu şekilde bir kez daha gündeme taşımış oldu. Gurbetçi vatandaşlarımız tarafından gittiği her yerde sevgi seliyle karşılaşan Aydın: “Amacım yaptığım ve yapacağım müzik ile insanların kalplerine dokunup onların duygularına tercüman olmak” dedi. Mehmet Aydın: “Çıkardığım ilk tekli çalışmam ve klibim ile biz gurbetçi Türklerin de depremde can ve mal kaybı yaşayan vatandaşlarımız ile dayanışma ve destek içinde olmaya devam edeceğimizi vurgulamak istediğimi belirtmek istedim.“ dedi.

Kahramanmaraş depreminde evleri hasar alan SMA hastası minik Yusuf Baran, yardımseverlerden gelecek desteği bekliyor!

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesindeki SMA Tip 1 hastası minik Yusuf Baran Korkmaz, kendisine uzanacak bir yardım eli bekliyor. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilden en büyük yıkımın yaşandığı illerden biri olan Kahramanmaraş’ta yaşayan ailenin evi depremde hasar gördü.

Röportaj: Abdussamed Tosun

Abdussamed Tosun: Öncelikle bizlere biraz kendinizden ve ailenizden bahseder misiniz ?
Yusuf Baran’ın Annesi: Biz 4 kişilik bir aileyiz, ben ev hanımıyım eşim ise esnaflık yapıyor. Yusuf Baran’dan başka 11 yaşında sağlık bir evladımız var. SMA hastalığını daha önceden biliyorduk, 6 yıl önce kızımız Eşe’yi SMA Tip1 sebebi ile kaybettik. Kızımız 11 aylık iken geç alınmış bir tanı sebebi ile tedavisi yoktu. Yusuf Baran tüp bebek olmasına rağmen SMA Tip1 hastalığı ile dünyaya geldi. Erken tanı konulduğu için umudumuz var. Bizler inandık ve bir kampanya başlattık, bu sefer SMA değil biz kazanacağız.




Abdussamed Tosun: Bizlere biraz SMA hastalığından bahseder misiniz ? sanırım bu konuda bilinen ve bilinmeyen bir takım yanlışlar var, okuyucularımızın bu konuda doğru bilgi sahibi olmaları açısından.
Yusuf Baran’ın Annesi: SMA hastalığı ölümcül bir kas hastalığını ifade ediyor. Bebekler doğduklarında smn 1 geni ve smn 2 geni olmadan dünyaya geliyorlar. Eğer tedavi edilmezse kas kaybı yaşayarak makinalara bağımlı olarak yaşamak zorunda kalıyorlar. En fazla 1 yaşında vefat ediyorlar. Erken tanı çok önemli hastalıkta, eğer bebek tanısı erken konur ve tedavi edilirse bizim gibi sağlıklı bir birey olarak hayatını sürdürebilir. Şu anda devletimizin verdiği Spinraza ilacı hastalığın seyrini yavaşlatıyor. Bizim en büyük şansımız erken tanı ve ilacını düzenli, zamanında alması oldu.

Abdussamed Tosun: Hastalığın varlığından ilk olarak ne zaman haberdar oldunuz ? ve öğrendikten sonra neler hissettiniz ?
Yusuf Baran’ın Annesi: İlk olarak 7 günlük iken sağlık bakanlığının yapmış olduğu topuk kanı taramasında öğrendik. Yusuf Baran, 23 mayıs’da dünyaya geldi. Sağlık bakanlığı 9 mayıs’ta topuk kanında SMA Tip1 taraması başlattı. Yusuf, Türkiye’nin en erken tanı konulan bebeği konumunda. Biz duyunca inanamadık ve tekrardan tahlil yaptırdık. 18 günlük iken SMA Tip1 olduğunu kesin bir şekilde öğrendik. O gün benim için o kadar zordu ki, bir yanda gözümün içine bakan bir abi bar diğer yanda kucağımda bulunan SMA hastası Yusuf’um, o günü hayatım boyunca unutamayacağım. Anneydim ve evlatlarım için güçlü olmak zorundaydım. Ver her daim umudum var ve bunu başarmalıyım, hep bu güç bizi ayakta tuttu. Biz Yusufumuzun nefesini takip ediyoruz her an bir şey olacak korkusu ile yaşıyoruz ama birbirimize söz verdik başaracağız.

Abdussamed Tosun: Bize hastalık sürecini anlatır mısınız ? neler yaşadınız ?
Yusuf Baran’ın Annesi: Biz 7 günlük iken hastane, iğneler ve doktorlarla karşılaştık. Daha bebeklik uykusunu uyuyamadan fizik tedavilere başladık. Çünkü kaslarımızı kaybetmememiz lazımdı. Oyun oynamakla yada ses çıkaran oyuncaklarla değil, fizik tedavi ile vaktimizi geçirdik. Ek gıda’ya çok geç ve çok küçük miktarda başladık, yutamama riskine karşı. Şu an 1 yaşına girdi parka yada yaşıtlarının yanına götüremiyorum, enfeksiyon riskine karşı. çünkü bi grip yada nezle olması yoğun bakım süreci demek.enfeksiyon dan korumamız lazım. normal bi çocuk gribi nezleyi atlatıyor ama SMA’lı bir bebek bunu yoğun bakım da geçiriyor. Vücudu hastalığı atmakta çok zorlanıyor. Onun için çok dikkatli olmamız lazım.

Abdussamed Tosun: Peki bu hastalığın tedavisi nasıl oluyor ? biraz tedaviden bahsedebilir miyiz ?
Yusuf Baran’ın Annesi: Bu hastalığın tedavisi yurtdışında bulunan zolgensma isimli tek dozluk bir ilaç. Bu ilac eksik genleri tedavi ederek hastalığı önlüyor. Çok maliyetli bir ilaç olduğu için bunu karşılamamız çok zor.Tek başına bir ailenin karşılayamayacağı bir miktar Türk parası ile 35 milyona denk geliyor. Bu nedenle valilik onaylı bir kampanya başlattık ve şu an kampanyamız %41 de. kampanyamız %100 olduğunda Yusufumuz ilacına kavuşacak ve bizler gibi sağlıklı bir birey olacak inşallah.

Abdussamed Tosun: Son olarak başlatmış olduğunuz kampanya’dan bahsedelim, neler yapıyorsunuz, genel manası ile anlatır mısınız ?
Yusuf Baran’ın Annesi: Hastalığımızı öğrendikten hemen sonra izinlerimizi çıkarıp bir kampanya başlattık. Kampanyamız 11 aylık ve %41 lik dilimde, gönüllülerimizle birlikte el birliği ile kampanyamızı %41 e taşıdık. Kolay olmadı. Kahramanmaraş halkı sahiplendi Yusuf’u. bu süreçte kermesler düzenledik, standlar açtık, kumbaralar dağıttık, broşür, afis dağıtımı, canlı yayınlar sosyal medya hesaplarında vs. Buraya kadar geldik. Bizler bu noktaya hep küçük bağışlarla geldik kimse benim 1 liram ile ne olur demesin bu kampanyalardan her kuruş bir cana nefes oluyor. Güzel ilerleyen bir kampanyamız vardı 6 şubata kadar. 23 mayıs doğumgününde hedefimiz ilacına kavuşturmaktı. Fakat 6 şubat da meydana gelen merkez üssü Kahramanmaraş olan depremi bizde en derin şekilde yaşadık. Kahramanmaraş’lı olarak sma savaşımıza artık depremzede olarak devam ediyoruz. Deprem anı kıyamet gibiydi. Dışarısı yağmurlu evde kalamıyoruz, kendimizi o halde dışarıya attık. Yusuf tıkandı çok korktuk, depremin korkusu ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.

Yusuf Baran’a destek olmak için instagram üzerinden ”sma.yusufbaran” yazarak ulaşabilirsiniz.

Page 13 of 37

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén