Kategori: Seyahat&Yemek Page 2 of 6

La Lorraine Türkiye yıldız şefleri 8. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda buluşturdu!

Unlu mamüller sektörünün lider markası La Lorraine, birbirinden harika lezzetleri, Türkiye’nin değerli şeflerinden Sinem Çapraz ve Belçika’dan bu etkinlik için özel olarak gelen La Lorraine Bakery Group şefi Benoit Vernaillen’in sunumlarıyla bir araya getirdi.




85 yılı aşkın tecrübesiyle unlu mamuller sektörünün lider markası La Lorraine, Türkiye ile dünya gastronomisi arasında köprü görevi gören ve bu yıl 4-5 Kasım 2023 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 8.kez gerçekleşen Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda yerini aldı.

Türkiye’nin önemli şeflerinden Sinem Çapraz, gerçekleştirdiği kruvasan atölyesinde La Lorraine’in çıtır çıtır kruvasanları ile hazırladığı; füme somon ve baharatlı ricotta peynirinin eşsiz uyumunu içeren kruvasan sandviç ve ağızda dağılan yumuşacık antep fıstığı kremalı tatlı kruvasan sandviç tarifinin büyüleyici lezzeti ile konferansa katılanlara adeta bir lezzet şöleni yaşattı.




Sektöre yön veren dünyaca ünlü gastronomi profesyonellerini aynı çatı altında bir araya getiren Gastromasa’da, birbirinden kaliteli ve lezzetli geniş ürün portföyü hakkında detaylı bilgiyi, marka hikayesini ve üretim süreçlerini Belçika’dan bu etkinlik için özel olarak gelen La Lorraine’in global şefi Benoit Vernaillen’den direkt olarak dinleyen katılımcıların yoğun ilgisi dikkat çekti.

Dünyanın en güzel köyleri açıklandı! Listede Türkiye’den de bir köy var..

İngiltere merkezli bir kuruluş sosyal medya paylaşımlarını baz alarak dünyada ve kıtalar bünyesinde en güzel köy ve beldeleri listeledi. Dünyanın en güzel köyleri listesinde peribacaları ve taştan oyulmuş evleriyle ünlü Göreme beldesi üçüncü sırada yer aldı. İşte en güzel köyler..




1- Santorini Adası Oia Köyü (Yunanistan)

2- Ha Long Koyu (Vietnam)




3- Nevşehir Göreme (Türkiye)

 

4- Salzkammergut’da Hallstatt Köyü (Avusturya)

5- Mission Beach, (Avustralya)

Çam balı üretiminde Çahurhamamı farkı!

Bal sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. Çiçek balından biraz daha farklı ve lezzet yönünde daha lezzetli olan çam balını sizler için yerinde gördük ve tattık. Genel olarak Güney Ege ve Batı Akdeniz’de yetişen kızılçam üzerinden toplanan çam balı, arıların çamın öz suyunu emerek beslenmesi ile oluşur. Ayrıca artan suyu ise tatlı bir madde olarak ağacın üzerinde bırakırlar. Çam balları mineral ve antioksidan bakımından oldukça zengindir. Bu salgılar bal arısı tarafından olgunlaştırılıp çam balına dönüştürülür. Çam balı en sağlıklı ballar arasında yer alır.




Bal üretimin’de Manisa’nın en önemli yerlerinden biri olan Çamurhamamı, bal üreticisinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Türkiye’nin birçok şehrinden organik bal yemek isteyenler Çamurhamamı’nı tercih ederken, üreticiler ise gelen talepten gayet memnun görünüyor. Sizleri Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Çamurhamamı mahallesinde bozdağın yamaçlarında kendi arazisinde üretimini yaptığı kendi arılarının mahsulü olan organik çam balı ile Türkiye’nin birçok şehrine bal gönderen Halil İbrahim Özer ile tanıştıralım. Bizleri güler yüzle karşılayan Özer, merakla balı sorduğumuzda hiçbir şekilde katkı maddesi kullanmadığını ifade etti. Sizler için tadına baktığımız çam balını bizler çok beğendik, sizlere’de kesinlikle tavsiye ediyoruz. Eğer yolunuz buraya düşerse muhakkak bu balın tadına bakmak için Halil İbrahim Özer’i bulmayı ihmal etmeyin, eminiz ki sizlerde çok beğeneceksiniz.




Çam balı’nın faydaları

Peki okadar konuştuk, birazda çam balının faydalarından bahsedelim. Çam balı, saçları besleyerek saç köklerinin de güçlü ve sağlıklı olmasını sağlar, yorgunluk ve halsizliğe çok iyi gelmektedir, Sindirim sistemini düzenleyen çam balı sindirim sistemi florasının sağlıklı kalmasını sağlar, yüksek tansiyonu düşürmektedir, hassas bir mideye sahip olan kişiler çam balını rahatlıkla tüketebilirler. Çünkü çam balı midede hazımsızlık yaratmaz, mideyi tedavi edici bir özelliğe sahip olan çam balı helicobakterilere karşı savaşır, genel olarak nezle, öksürük ve boğaz iltihaplarını iyileştirici bir özelliğe sahiptir, kabızlığa ve ishale iyi gelen besinler arasında yer alır.

DS Kültür Sanat Ekibi

Çamurhamamı’nın şifalı termal kaplıcaları! Peki Çamurhamamı nerede ve nasıl gidilir?

Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı olan Çamurhamamı mahallesi, içerisinde barındırdığı termal kaplıcalar ile yerli ve yabancı turistleri kendine çekmeye devam ediyor. Bozdağın yamacında yer alan küçük ve şirin bir kasaba görünümündeki mahalle’nin tabiri caizse ufak bir sahil kasabası ile eş değer olduğunu ve yaşamak için ideal bir yer olduğunu belirtebiliriz. Yöre halkı’nın cana yakın olması ve suyu’nın doğal olarak dağlardan gelmesi Salihli ve çevre illerden birçok insanı buraya çekmeye yetiyor. Çamurhamamı, Manisa şehir merkezine 72, İzmir’e ise 96 km uzaklıkta yer almaktadır.




Köylü pazarı

Salihli merkeze 11 km uzaklıkta bulunan Çamurhamamı mahallesinde yöre insanlarının kurduğu köylü pazarı en çok taleb gören şeylerin başında geliyor. Köylü’nün kendi bahçelerinde yetiştirdiği doğal ürünleri sattıkları ve haftanın belirli günlerinde kurulan pazar yeri mahalleyi ön plana çıkaran ve canlılığını koruyan şeylerden bir tanesi desek doğru olur. Yaz ve Kış ürünleri her daim taze olarak satışa sunulan pazar’da taze fasulye’den ceviz’e kadar herşey var.

Termal Tesisler

Çamurhamamı mahallesinde yer alan termal kaplıcalar ise Çamurhamamı ismini ön plana çıkaran en önemli şeylerin başında geliyor. Ağırlıklı olarak yerli turistleri ağırlayan termal kaplıcalar birçok hastalığa’da şifa olmaya devam ediyor. Başta Cilt ve deri hastalıkları olmak üzere kireçlenme, egzama, ortopedik rahatsızlıklar, böbrek taşlarının dökülmesi, romatizmal hastalıklar, kas ve eklem sistemindeki rahatsızlık gibi birçok hastalığa şifa olmaya devam ediyor.

Tesis içerisinde 50 ve 70 m2 arasında üç tip oda bulunmakta olup 1 oda ve antreden oluşan müstakil balkonlu dairelerden oluşmaktadır. Daireler 2 ya da 4 kişinin rahatça konaklayabileceği standartta hazırlanmış. Günübirlik ziyaretler için ayrıca özel banyolar ve kapalı havuzu hizmetide bulunmaktadır.




Tesis çevresinde ihtiyaçları karşılamak adına (market, lokanta, fırın, çay bahçesi, çocuk parkı, piknik alanları) gibi gerekli yerler bulunmaktadır. Termal tesislerde en çok ihtiyacı duyulan şeylerden biride sağlıksal sıkıntılarda başvurulabilecek bir yer olmasıdır. Salihli merkezde, ana dallarda hizmet veren 1 Devlet Hastanesi 5 Özel Hastane ve Sart merkezde 2 doktor ve Hemşireyle hizmet veren sağlık ocağı bulunmaktadır.

En yakın ziyaret edebileceğiniz yerler!

Sardes
Çakırağa Konağı (Ödemiş)
Bintepeler (Anadolu Piramitleri)
Fosil Ayak İzleri
Kız Köprüsü
Su Uçtu Şelalesi ve Adala Kanyonu
Anadolu Anıt Çınarı
Kula Evleri
Kula Peri Bacaları
Bozdağ Kayak Merkezi
Gölcük Yaylası

Mimarisi, konumu ve lezzeti ile boğazın kıyısında size özel bir mekan!

Geçen yüzyıla kadar İstanbul’daki bahçelerin en büyüğü konumundaki Sultaniye Has bahçesinin denize uzanan kıyısında asırlık kuzey çınarlarının altında bir mekân Yalı 77. Beykoz ile Paşabahçe arasında Sultaniye Parkını içine alan geniş alanda bulunuyor.




Yeşillikler içinde bir bahçe, denize sıfır bir konum ve muhteşem gün batımı!
Boğaziçi yapılarının karakteristik özelliklerini taşıyan mekan, ahşap bordo renkli cephesi ile hemen dikkatleri üzerine çekiyor. Mekanın yere kadar inen geniş, ahşap sürgülü pencereler eski istanbul’un yakın ilişikilerini çağrıştırıyor. Mükemmel ısıtma ve soğutma sistemine sahip restoran iç mekânda 80 kişi ağırlarken, denize nazır bahçesinde 150 kişiyi ağırlıyor.
İstanbul’un günbatımını en güzel şekilde izleyeceğiniz Yalı77, sadece konumu ve mimari yapısıyla değil, çok özel lezzetleri, eşsiz ürünleri ile de sizi müdavim yapma iddiasında bir mekan.

Türkiye’de hangi yörede hangi ürün öne çıkıyorsa o ürün Yalı77’nin mutfağında!
Şef Saim Eser yönetimindeki mutfak Slow Food Şef dayanışmasının önemli örneklerinden biri. Anadolu’nun eşsiz ürünlerini direk üreticisinden tedarik edildiği mekanda, Beykoz bostanlarından, pazarlarından, mandıralarından ürünlerin de tadına varıyorsunuz. Kahvaltı dahil üç öğün servis veren Yalı 77’nin menüsünde deneyimleyenlerin en sevdikleri yiyecekler; Lakerda, Levrek Marin, Fıstıklı Girit Ezmesi, Tekmil Fava, Mini İçli Köfte… Pizzalar, ev yapımı makarnalar ve hamburgerler de en çok istenen yiyecekler arasında yer alıyor.

Kahvaltıda iddialı bir mekan!
Yalı 77 sabah kahvaltılarında uzun buluşmalara ev sahipliği yaparken Bodrum Mandalina, Mürver, İncir reçelleriyle insanları feth ederken, peynir çeşitleri, nefis hamur işleri, dalından koparılmış zeytinleri ile uzun sohbetlere fırsat yaratıyor.
Mekana girdiğinizde gözünüz hemen işletmenin sahibi Ebru Koralı’yı arıyor. Bir kahve eşliğinde iki satır konuşma fırsatı elde ederseniz Koralı ile iyi ki burdayım, duygusunu en üst seviyede yaşıyorsunuz.

Özel günler için doğru adres!
Özel günler için de davetlere açık olan mekan, bir çok özel günün de en önemli tanığı olma özelliğini taşıyor. Dış mekânda bulunan bahçe barında yazlık bir mekanda olduğunuz hissini yaşarken evinizin bahçesinde misafirlerinizi karşıladğınız duygusunu yaşıyorsunuz. Anadolu üzümlerinden oluşan şarap seçkisi de sohbetlerinizin derinleşmesine eşlik ediyor.

Adres: Saip Molla Caddesi No 77 İncirköy Beykoz
Rezervasyon: 0 216 680 10 82

Antalya Gastronomi Festivali’nin ikinci gününde mor üzüm hasadı!

Bu yıl 2’ncisi düzenlenen Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali’nin ikinci günü “Mor Üzüm” hasadıyla başladı. Bu yıl 2’ncisi düzenlenen Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali’nin ikinci günü, Antalya’da yetişen ve ismi yöre türkülerine dahi konu olmuş, “Mor Üzüm” hasadıyla başladı. Antalya’nın İbradı ilçesinde bulunan bir bağ evinde başlayan programa traktörle katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kokteyl alanında bulunan davetliler ve yöre halkı ile birlikte üzüm hasadı yapmak için kolları sıvadı.




Kestiği üzüm salkımlarını hasır küfe ile şarahmanaya taşıyan Başkan Böcek, üzümlerden çıkan şırayı odun ateşinde kaynattı. Elde edilen pekmez dut yapraklarıyla davetlilere ikram edildi. Başkan ve davetliler etkinlik boyunca hep bir ağızdan bölge folklörüne ait “Mor Üzüm” türküsünü seslendirdi.

Başkan Muhittin Böcek: Teknolojik gelişmelere ayak uydurarak bölgedeki tarım faaliyetlerinin gelişimini destekliyoruz.

Üzümlerin geleneksel yöntemlerle ezilerek şıra elde edilmesine olanak tanıyan şarahmanalar yerine bölgede faaliyet gösteren üreticilere teknolojik üzüm sıkma makineleri hediye ettiklerine vurgu yapan Muhittin Böcek “ Yerelden Kalkınma projemiz kapsamında teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor ve teknolojinin nimetlerini üreticilerimizin hizmetine sunmaya gayret ediyoruz. Turizm ve tarımda bölgemizi daima ileriye taşımak öncelikli hedefimiz. Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali’nin ikincisinde de bizimle birlikte bu yola emeğini, gönlünü koyan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Bölge turizminin gelişmesinde büyük etkiye sahip olan Özgüven Vakfı’nın Başkanı Tolga Özgüven’in ev sahipliğinde gerçekleşen program, Berberoğlu House’da düzenlenen öğle yemeği ile devam etti. Yemekte yöresel lezzetleri deneyimleyen davetliler, bölgeye ait kaşık oyunlarını da keyifle izledi. Program kapsamında Kültür Bakanlığı mahalle sanatçısı Gülay Diri ve kendini Ormana kültür ve folklörünün tanıtımına adamış gönüllü bir vatandaş olarak tanımlayan Aydın Demiroğlu bölgeye ait türküler seslendirdi. Program yüzyıllardır ayakta kalmayı başarmış, sıra dışı tasarım ve malzeme tekniği ile İbradı bölgesinin karakteristik özelliklerini taşıyan düğmeli evler gezisiyle devam etti.

Mor üzüm hasadı ve İbradı programıyla eş zamanlı olarak festival alanında düzenlenen; sergiler, ürün tanıtımları, workshoplar, paneller söyleşiler ve yarışmalara yüzlerce kişi katılım gösterdi. Gün boyunca devam eden programın ardından ünlü sanatçı Buray, en sevilen şarkılarını 2.Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali katılımcıları için seslendirdi.

Eski Datça’da prunus cafe açıldı!

Yurt içinden ve yurt dışından binlerce turistin tatil mekanı olan ve Can Yücel’in uzun yıllar yaşadığı bir evi bulunan, Muğla’nın en güzel ilçelerinden biri olarak anılan Datça’ya yeni bir soluk geldi. Eski Datça’da birbirinden lezzetli tatlıların ve içeceklerin bulunduğu görkemli bir kafe açıldı.




“Prunus” adlı kafenin işletmecisi Sevil Taşkan’a kafe açma fikri nasıl doğdu sorusuna yanıt verdi: “İstanbul’un keşmekeşinden kaçmaya karar verdim ve Datça’ya yerleştim. Burada da çalışmaktan kaçmadım. Çalışmak istedim. En sevdiğim şey kahve ve tatlı hazırlamak. Bunları da misafirlerimle buluşturmak istedim. Datça benim gördüğüm en güzel doğal güzelliğe sahip inanılmaz bir ilçe, burada yaşadığım süre içerisinde ilk fark ettiğim bu olmuştu, ancak bu güzelliğin ve doğallığın içinde yediklerimiz ile içtiklerimizinde leziz ve doğal olmasını istediğim bir cafe açmak istedim. Şansıma tam da aklımdaki gibi bir yer Eski Datça’da hem de Can Yücel’e komşu. Hiç vakit kaybetmeden kafemi 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda açtım.”




”İstanbul’da özel bir finans kurumunda İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevini yürütürken, acaba her çalışanı doğru yere yerleştirdim mi en verimli ve mutlu olacakları yerlerdeler mi? diye kafa patlatırken, kendimi hiç görmemişim. Şimdi anlıyorum ki kendim aslında yanlış yerdeymişim. İşte ben de istediğim ve en mutlu olduğum yerdeyim. Eski Datça’da… Canınız anne titizliğinde ve lezzetinde üstelik ev yapımı bademli kurabiye ile yine ev yapımı limonata isterse, sadece kafemize özgü badem kahveli icelatte‘yi tatmak isterseniz, Eski Datça’yı gezerken bir keyif kahvesi içmek isterseniz yine bademli türk kahvesi ile sizleri ağırlıyoruz. Biz buradayız ya siz?‘’ dedi.

Le Pain Quotidien’in Göktürk şubesi kapılarını yeniden açıyor!

Dünyada en çok sevilen gastronomi markalarından biri olan Le Pain Quotidien, öncü grup şirketlerinden Honest Holding çatısı altında ilk kez Aralık 2022’de Türkiye ile buluştu. Hızlı bir büyüme ivmesi ve yatırımlarla Türkiye’nin farklı bölgelerinde yeni şubelerini açan marka, bu defa Göktürk’te yeniden kapılarını açarak bölgeye yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. 17 Temmuz’da kapılarını açan Göktürk Le Pain Quotidien, yaz menüsüne yeni eklenen lezzetleri ile gastronomi meraklıları için yenilikleri ile merak uyandırmaya devam edecek.

Ece Vahapoğlu’dan Yalıkavak ikon’da fit menü daveti!

Sağlıklı Yaşam ve Yoga Eğitmeni Ece Vahapoğlu’nun, Nestle Optifibre ile Happy Moon’s Grup bünyesinde yer alan İkon’lara özel hazırladığı fit menünün lansmanı, Galataport İkon’da yapılan muhteşem davet ile duyurulmuştu. Bu kez Bodrum’un sağlıklı beslenmeyi önemseyen isimleri, bu sağlıklı ve hafif menünün tadımı için İkon’un Yalıkavak şubesinde bir araya geldi.




Bu çok özel davete katılan isimler arasında; Jülide Berkman, Almula Merter Churm, Aysel Akçay, Zuhal Pirinçcioğlu , Bora Gencer, Zuhal Pirinçcioğlu, Özge Argüder Sander, Aşkım Kapışmak, Gülay Kamaz da vardı. Galataport, Akmerkez ve Yalıkavak Marina’daki İkon restoranlarının yaz menüsünde yer alan “OptiFibre-Ece Vahapoğlu Fit Men, beslenmesine özen gösterenlere leziz ve sağlıklı bir yaz vaadediyor.

Şeftalili lezzetler yaz davetlerini ferahlatıyor!

Yaz davetleri söz konusu olduğunda damakta ferah, taze ve bir o kadar unutulmaz tatlar bırakan lezzetler öne çıkıyor. Bu mevsimin enerjisine uygun ikramlar hem davetin kalitesini hem de keyfini ikiye katlıyor. Günün sonunda her davetli ogünden mutlu bir şekilde ayrılıyor. Yaz denilince ilk akla gelen lezzetlerden biri olan şeftali ise sıcak günlerin en ferahlatıcı reçetelerinin vazgeçilmezi oluyor. Şeftalinin lezzet notaları gereği tariflere çok yakıştığını dile getiren Ginger İstanbul’un Kurucusu Yasemin Önal, bu eşsiz meyvenin girdiği her reçetenin dengeli ve hafif olduğunu vurguladı.




Ferah, serinletici, özel ve özgün… Yaz organizasyonlarında artık daha çok görmeye başladığımız şeftalili lezzetler, tüm bu özellikleriyle davetlerin yıldızı olmayı başarıyor. Ginger İstanbul’un menüsünde de yıldızlaşan şeftalili reçeteler, bir dizi malzeme ile buluşarak damakta iz bırakan eşsiz birer lezzete dönüşüyor. Tam bir yaz meyvesi olan şeftaliyle yaz davetlerinde farklı lezzet hikayeleri yazan Ginger İstanbul, şeftalili bademli beyaz çikolatalı pasta, şeftalili cheesecake gibi tariflerin yanı sıra salatalar ve kokteyllerle de yaz davetlerini ferahlatıyor.

Şeftali, birçokfarklı malzeme ile kolaylıkla uyum sağlıyor

Yeme içme alanında mevsimsellik ilkesinin çok önemli olduğunun altını çizen Yasemin Önal; “Mevsimlerin bizlere özel olarak sunduğu meyve-sebzeleri kullanarak hazırladığımız ürünlerin, yıl içerisindeki kullanım süresi de kısıtlı olduğu için, ‘’limitededition – kısıtlılık” ilkesi çok daha ilgi çekiyor. Sonbahar- kış döneminde balkabaklı lezzetlerin gördüğü ilgiyi yaz aylarında şeftalili ürünlerimiz görmeye başlıyor. Çünkü bu meyve, tam yaza özel ve buram buram yaz kokan bir lezzet. Bu mevsimin en güzel meyvelerinden biri olan şeftali hem çok ferah bir lezzet verdiği, hem de birçok farklı malzeme ile kolaylıkla uyum sağladığı için bizim ürünlerde kullanmayı en sevdiğimiz meyvelerin başında geliyor. Lezzet notaları gereği salatalara, pastalara, tatlılara çok yakıştığını düşünüyoruz. Bu noktada reçetelerimizde lezzet notalarını artıran temel faktör tazelik ve doğallık. BizGinger İstanbul olarak şeftaliyi konserve olarak kullanmayı tercih etmiyoruz.Temmuz sonuna doğru tam mevsiminin ve lezzetinin doruğundayken ‘yarma şeftali olarak bilinen türünü kullanıyoruz. Yaz sezonunda gerçekleşen tüm davetlerin menülerinde şeftalili ürünleri sıklıkla tercih ediyoruz. Özellikle finalinde pasta olan davetlerde “Şeftalili Bademli ve Beyaz Çikolatalı Pastamızı” menüye mutlaka yazıyoruz. Şeftaliyi kullandığımız tüm ürünlerimiz; hafif, dengeli, ferah lezzetleri sevenlere çok uygun” diye belirtti.




Şeftalili Cheesecake’den şeftalili kokteyllere kadar geniş bir reçete sunuyor

Ginger İstanbul’un menüsünde öne çıkan şeftalili lezzetlerden bahseden Önal;“Şeftalili lezzetler hazırlamak benim tutkum olduğu için hiçbirini birbirinden ayıramıyorum. Ancak Ginger İstanbul’da sunduklarımızın içerisinde ŞeftaliliBademli Beyaz Çikolatalı Pasta kesinlikle öne çıkıyor. Şeftaliyi yoğurt/krem peynir ile birleştirdiğimizde çok yakıştırdığımız için Şeftalili Cheesecake’i yarattık. Aynı şekilde yine çok sevildi ve talep gördü. Bu iki yıldız lezzetin yanı sıra; Şeftalili Ekler, Şeftalili Yoğurtlu Beyaz Çikolatalı Tart, ŞeftaliliProfiterol, Şeftalili Sakızlı Muhallebi, Şeftalili Muhallebili Güllaç, salatalar arasında Şeftalili Pancarlı Semizotu Salatası, hatta davetlerimizde Şeftalili Kokteyl gibi oldukça çeşitli ürünlerimiz de mevcut” dedi.

Gingerİstanbul Kurucusu Yasemin Önal’dan Dondurmalı Şeftali Tatlısı Tarifi

(6 Porsiyon)

Malzemeler

  • 3 Ad. Şeftali
  • 150 gr Şeker (Yaklaşık 7Çorba Kaşığı) – Zevkinize göre bu miktarı azaltıp arttırabilirsiniz
  • 100 ml su (Yaklaşık YarımSu Bardağı)
  • 2 Ad. Çubuk Tarçın
  • Vanilya Özütü (isteğe bağlı)
  • Limon Suyu (Yarım limonsuyu)
  • Kaymaklı veya VanilyalıDondurma
  • Kavrulmuş File Badem
  • Taze Nane (Dekor Amaçlı)

Hazırlanışı

Şeftalilerin kabuklarını soyup çekirdeklerini çıkartın. İkiye kesin. Şeftalilerinizi seçerken ne çok sert ne de çok yumuşak şeftaliler olmasına dikkat edin. Kalın tabanlı geniş ve kenarları alçak kapaklı bir tencere tercih etmenizi öneririm. Şeftalileri iç kısımları baş aşağı bakacak şekilde tencereye dizip, üzerine şekeri eşit miktarda paylaştırarak suyu, limon suyunu, vanilyayı, tarçını tencereye ekleyin. Kapağını kapatıp kısık ateşte pişirmeye başlayın. Arada bir tur diğer yüzlerini çevirin. Hafifçe yumuşamaya başlayınca ters çevirip pişirmeye devam edin. Varmak istediğimiz pişme derecesi ne çok yumuşak ne de çok sert bir tatlıdır. İstediğimiz kıvama gelince, şeftalileri tencereden alıp bir tabağa yerleştirin. Tencerede kalan suyu tekrar ateşe alıp çektirme işlemi uygulayın.Şerbetiniz hazır olduğunda şeftali tatlılarının üzerine gezdirin. Servis sırasında üzerine 1 top dondurma, kavrulmuş file bademler ve taze nane yapraklarıyla dekore ederek sunabilirsiniz. Dilerseniz bu tatlıyı ayaklı kuplarda hazırlayabilirsiniz. Afiyetle…

Page 2 of 6

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén