Kategori: Seyahat&Yemek Page 3 of 6

Sinop’a gidersek eğer nereleri gezelim? Sinop mutlaka görmeniz ve gezmeniz gereken yerler!

Türkiye’nin en Kuzey bölgesi olarak yerini koruyan Sinop, Karadeniz’e kıyılarıyla hem yaz turizmini canlı tutan hem de içerisindeki doğal oluşumlarıyla tüm mevsimlere hitap eden bir şehirdir. TÜİK verilerine göre üst üste Türkiye’nin en mutlu kenti seçildi. Elbette bunda doğasının, tarihinin, yemeğinin ve daha nice güzelliğinin payı var. Biz de yolu Sinop’a düşenlerin nereleri gezmeleri gerektiği konusunda sizler için bir derleme hazırladık.




Sinop’a ne zaman gidilir?
Doğu ve Batı Karadeniz iklim özelliklerinin kendisini gösterdiği Sinop’ta hava yıl boyunca nemli ve ılıman geçiyor. İlin kuzey kesimlerinde yağış daha fazla olurken güney kesimlere inildikçe Karadeniz iklim etkisi azaldığı için hem yağış miktarı hem de sıcaklıklar düşüyor. Kış ayları serin geçen Sinop’ta yazları ılık bir hava hakim oluyor. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 °C’yi bulan Sinop’ta, en fazla yağış ekim ayında gözlemlenirken mayıs ayında yağış miktarı en alt seviyeye düşüyor. Yıl boyunca esen rüzgarı ile meşhur şehirde, kış aylarında sıcaklık ortalama 7 °C iken yaz aylarında ise 20 °C’ye kadar yükseliyor.

“Sinop’a ne zaman gidilir?” diyenler için en ideal zaman aralığı ilkbahardan sonbahara kadar uzanıyor. Doğanın uyanışı ile birlikte birbirinden güzel yaylalarda keşif turuna çıkabilir, harika fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Yaz aylarında deniz keyfi de yapabileceğiniz Sinop’ta birbirinden güzel plajlar sizleri bekliyor. Sinop seyahatine çıkmadan önce hava durumunu kontrol etmeyi ve yanınıza şemsiye almayı unutmayın. Kapsamlı bir Sinop gezisi için en az dört günlük bir plan yapabilirsiniz.

Sinop’a nasıl gidilir?
Sinop merkezine sadece 8 kilometre uzaklıkta olan Sinop Havalimanı, şehre ulaşım için yoğun olarak kullanılıyor. İstanbul’dan direk uçuş bulabileceğiniz Sinop’a diğer şehirlerden ise İstanbul aktarları seferlerle ulaşma şansınız var. İstanbul ile Sinop arası uçak yolculuğu ise yaklaşık olarak 1 saat sürüyor. Geniş ve kullanışlı kara yolu ağlarıyla çevrili şehir, hem Doğu Karadeniz hem de Marmara Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi’ne geniş kar yolu ağları ile bağlı. Türkiye’deki her şehirden düzenli olarak şehirler arası otobüs seferleri ile de ulaşabileceğiniz Sinop, Ankara’ya 411 kilometre, İstanbul’a 687 kilometre, İzmir’e 1039 km ve Samsun’a ise 157 km uzaklıkta.

Sinop’ta Gezilecek Yerler
6000 yıllık geçmişe sahip olan Sinop, Karadeniz bölgesinin en güzel kentleri arasında. Bölgenin tek doğal limanı olma özelliği taşıyan şehirde gezilip görülecek yerler listesi de hayli kabarık. İşte, Sinop’ta görülmeye değer noktalar…

Sinop Kalesi
M.Ö. 7. yüzyılda yapılan Sinop Kalesi, şehrin merkezinde sahile sıfır bir konumda yer alıyor. Kale merdivenlerini takip ederek üst katlara çıkabilir, tepeden şehrin büyüleyici manzarasının ve masmavi denizin tadını çıkarabilirsiniz.

Tarihi Sinop Cezaevi
Geçmişi 4000 yıl öncesine dayanan Tarihi Sinop Cezaevi, eski bir kaleden cezaevine çevrilerek uzun yıllar kullanılmış. Sabahattin Ali ve Refik Halit Karay gibi ünlü tutukluları ağırlayan cezaevi, şu anda müze olarak hizmet veriyor. Popüler dizilerin de çekildiği cezaevinin pek çok bölümü orijinal hali ile ziyaretçilerini ağırlıyor.




Hamsilos Koyu
Şehir merkezine 11 km uzaklıkta yer alan Hamsilos Koyu, ülkemizin tek fiyordu olma özelliğini taşıyor. Enfes manzarası ve gün batımı ile meşhur olan koyda çadırla kamp yapmak da mümkün.

Sinop Arkeoloji Müzesi
1970 yılında kurulan Sinop Arkeoloji Müzesi, 2001 yılında çeşitli restorasyon çalışmalarından geçerek yenilenmiş ve 2006 yılında tekrar ziyaretçilerine kapılarını açmış. Taş eserler, küçük buluntular ve sikke bölümü müzede öne çıkan yerler arasında.

Etnografya Müzesi
18. yüzyıl konaklarını hatırlatan nostaljik mimarisi ile Etnografya Müzesi ahşap, tuğla ve karkas karşımı yapısı ile dikkat çekiyor. 4 kattan oluşan müzede yöresel kılıç, takı ve dokuma tezgahlarını görebilirsiniz.

Erfelek Şelaleleri
Şehir merkezine 30 km uzaklıkta bulunan Erfelek Şelaleleri, irili ufaklı 28 şelaleden meydana geliyor. Giriş ücreti olan şelalede piknik veya kamp yapmak mümkün. Merdiven şeklindeki şelalelerde doğanın tadını çıkarabilir, harika kareler yakalayabilirsiniz.

Akgöl
Ayancık ilçesi sınırları içinde yer alan Akgöl, doğa harikası görünümü ile tatilcilerin favorisi. Deniz seviyesinden 1200 metre yukarıda ağaçlarla çevrili yemyeşil bir alanda bulunan yayla, zengin yaban hayatı ile de dikkat çekiyor. Ayancık ilçesine 40 km uzaklıkta yer alan İnaltı Mağarası, 700 metre uzunluğa sahip. Sarkıt ve travertenlerle çevrili olan mağara, 2004 yılında ziyaretçiler açılmış.

Şahin Tepesi
Kefevi mahallesi içerisinde yer alan Şahin Tepesi, şehri kuş bakışı gören manzarası ile ziyaretçilerin en sık uğradığı yerlerden. Eski zamanlarda gözetleme yeri olarak kullanılan tepenin uçsuz bucaksız manzarasına karşı çayınızı yudumlayabilir, şehrin panoramik fotoğraflarını çekebilirsiniz.

İnceburun Feneri
Ülkemizin en kuzey noktası olan İnceburun sınırları içindeki İnceburun Feneri, 1863 yılında inşa edilmiş. 12 m yüksekliğe sahip fener, şehrin 20 km uzağında yer alıyor.

Sinop Plajları
Yaz aylarında kalabalıklaşmaya başlayan şehirde birbirinden güzel plajlar öne çıkıyor. Güzelyalı, Mobil Halk, Kumkapı ve Yuvam plajları tatilcileri ağırlıyor. Yaz boyunca plajlarda denizin ve güneşin keyfini sürüp eğlenceli zaman geçirmek mümkün.

Bodrum’da Yunan rüzgarı esecek!

Bu yaz Yunan Adaları Bodrum’a geliyor. Aias, Bodrum yarımadasının en özel noktalarından Yalıkavak Highlight Hotel’in kumsalında 15 Haziran’da kapılarını açıyor. Kemal Üşenmez’in projelendirdiği Aias, Hakan Öztürk imzalı modern Yunan mutfağının en özel örneklerini nefes kesici Ege Denizi manzarasıyla buluşturacak.




Bu yazın iddialı projelerinden olan Yunan restoranı Aias; sirtaki dans şovları, taverna akşamları ve kumda akşam yemeği konseptleri ile yaz akşamlarını keyifli kılacak. Sezon boyunca Fedon ve Cefi’nin sahne alacağı Aias’ta misafirler, Yunan taverna eğlencesi ve özel şovlarla unutulmaz bir eğlence yaşayacak.

İspanyol Mümutfağının sşsiz tatları Bodrum’da!

Bodrum’un gözde mekanlarından Marina Yacht Club, İspanyol mutfağının eşsiz lezzetlerini sunan Gozo Restaurant ile hizmet vermeye başladı.




Yirmi iki sene İspanya’nın en elit restaurantlarından biri olan Botafumeiro’da müşterilerine muhteşem lezzetler hazırlayan şef Mustafa Öncül, Bodrumlu misafirleri için İspanyol mutfağının birbirinden özel ve parmak ısırtan lezzetlerini sunuyor. Paella, gazpacho, pincos gibi İspanyol mutfağının olmazsa olmazı yemekleri ve göze hitap eden sunumlarıyla Gozo Restaurant Marina Yacht Club’ta misafirlerini ağırlayacak.

Ferida’dan ikinci şube daveti!

Yeni nesil Boşnak mutfağının müdavim adreslerinde olan Ferida, ilk şubesi Fişekhane’nin ardından ikinci şubesini mayıs ayında Bağdat Caddesi’nde açtı. Geçtiğimiz gün yeni şubede Yazar Şef Jale Balcı ve Mihriban Seyhan ev sahipliğinde şık bir davet gerçekleşti.




Semih ve Orhan Özbayrak’ın girişimi olan Ferida, Boşnak mutfağının sevilen lezzetlerini Şef Murat Bozok’un menü danışmanlığında yeniden yorumlayarak misafirlerine sunuyor. Yeni şubeyi Bağdat Caddesi’nde açan Özbayrak ailesi, Ferida’nın iddialı ve lezzetli menüsü, her bir detayı düşünülerek tasarlanan keyifli, rahat ortamı, şık ambiyansıyla caddenin en iddialı mekanı olacak. Yeni şubede özel pizza ve ekmek fırını olan Ferida’nın menüsündeki her şey el yapımı olarak lezzet tutkunlarına sunuluyor. Ayrıca Bağdat Caddesi Ferida’da her cuma ve cumartesi akşamı gerçekleşecek DJ performansıyla keyif dolu anlar yaşanacak.

Ferida’nın Bağdat Caddesi açılışına katılan isimler arasında; Özge Ulusoy, Boğaç Aksoy, Deren Karaca, Gül Erçetingöz, İlgi Gövsa, Naz Senem Ünal, Neşe Sert, Oğuzhan Karbi, Rüya Büyüktetik, Sevtap Cengiz ve Funda İlhan vardı.

 

Monk Bursa, uzakdoğu’nun seçkin sushi lezzetlerine ev sahipliği yapıyor!

Asya ve Japon mutfağının özgün lezzetlerini misafirleriyle buluşturan Monk Restaurant, Uzakdoğu mutfağının iştah kabartan imza sushileriyle Bursalılara unutamayacakları bir şölen yaşatıyor. Huzurlu, minimalist ve dingin ortamı ile Nilüfer’in gözde yerleşim yeri Balat’ta konumlanan Monk; Japon mutfağının tadına doyulmaz lezzetleri olan makiden uramakiye, sashimiden yaratıcı nigiri kreasyonlarına kadar geniş bir sushi menüsüne sahip.




Uzakdoğu mutfağını, her damak zevkine hitap eden seçenekler ile harmanlayan şef Hasan Karabazar, misafirlerine farklı lezzetleri deneyebileceği eşsiz bir gastronomi deneyimi sunuyor. Farklı aromaların uyumundan doğan, pembe rengiyle sıra dışı bir görüntüye sahip sushi çeşitlerinden; karides, krem peynir ve pancarla renklenen Pink Roll, çilekle farklılık yaratan, kapya biber ve Japon mayonezi ile lezzetlendirilmiş Monk Roll, acı severlerin vazgeçilmezi avokado ve kuşkonmazın eşsiz uyumuyla süslenen ve spicy sosla sunulan Kuro Roll mekanın öne çıkan favori lezzetlerinden. Vejeteryanları da unutmayan Monk Bursa’nın menüsünde yuzu sos ile servis edilen Yuzu Roll ve çilekle tatlandırılmış Giji Raku gibi seçenekler de mevcut.

Monk’un sunduğu eşsiz sushi deneyimi için rezervasyon yaptırmak şart!

Monk Bursa’da unutulmaz bir sushi deneyimi yaşamak için 0516 162 66 65 numaralı telefonu arayarak rezervasyon yaptırmak mümkün. Pazartesi günleri kapalı olan Monk, hafta içi 00:00’a, Cuma-Cumartesi günleri 01:00’a kadar keyifli bir günün hayalini kuran herkesi bekliyor. Mekanda hafta içi 12:00 – 22:30 arası, Cuma-Cumartesi günleri ise 12:00–23:00 arası yemek servisi devam ediyor.

Sardes Antik Kenti nerede? Nasıl gidebilirim ve giriş ücreti ne kadar?

Tarihin izlerini hem takip etmek hem de eski zamanları yaşamak için en etkili gezi rotalarından bir tanesi de antik kentlerdir. Antik kentlerde birbirinden değerli tarihi yapıları ve eserleri görme şansını yakalayan ziyaretçiler, aynı zamanda farklı bir atmosferde kendilerini zaman tünelinin içinde hissedebiliyorlar. İşte onlardan bir tanesi de, Sardes Antik Kenti, yani Lidyalıların başkenti’de diyebiliriz. Paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen Lidya uygarlığı’nın başkenti Sardes’tir.




Sardes Antik Kenti Hakkında:

Sardes Antik Kenti, Demir Çağı’nın izlerini taşımakta olup M.Ö. 1.200- 546 yılları arasında hüküm süren Lidya Krallığı’na başkentlik yapmıştır. Antik kent ve çevresi, Mezopotamya dışında en büyük savunma duvarları ile çevrilmiştir. Antik kent, paranın ilk basıldığı yer olarak tarihe geçmiştir. Bununla birlikte Sardes’in tarih sayfalarına geçen ünlü Kral Yolu’nun başlangıç noktası olduğu bilinmektedir. Turuncu kuvars taşının Sart bölgesinde çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Antik kentin kurulduğu bölge değerli taşlar ve özellikle altın madenleri bakımından oldukça önemlidir.

Antik Sardes Kenti’nde yapılan kazılar neticesinde Sardes Sinagogu ve Roma dönemine ait Gymnasium antik kentte bulunan kalıntılar içerisinde yer alan en önemli mimari yapılardır. Ayrıca Sart yakınlarında Sardes Antik Kenti’nin akropolü olarak nitelendirilen bölgede Tümülüs olarak isimlendirilen antik çağa özgü birçok anıt mezar bulunmaktadır. Lidyalıların ihtişamlı ve zengin tarihinden en güzel örnekler antik kenti gezenleri büyülemektedir. Lidya ve daha sonraki dönemlerde egemenliği altına girdiği Roma dönemine ait pek çok kıymetli eseri içinde barındırıyor. Bu tarihi eserleri ve yapıları görmek isteyenler tarafından her yıl ziyaret edilen antik kentler arasında büyük bir ilgi görüyor.

Sardes Antik Kentine nasıl gidebilirim?

Manisa şehrinin Salihli ilçesi sınırları içerisinde yer almakta olan Sardes Antik Kenti, Manisa şehir merkezine yaklaşık 70 km ve Salihli’ye 9 km uzaklıkta bulunmaktadır. İzmir’den Ankara istikametine doğru giderken Ahmetli ilçesini geçtikten sonra gelmektedir. Ahmetli ve Salihli ilçeleri arasında kalan Sardes Antik Kenti’nin yol kenarında yönlendirici tabelalarıda bulunmaktadır.

Sardes Antik Kenti’ne giriş ücreti ne kadar ve hangi saatler arasında ziyaret edilebilir?

Sardes Antik Kenti’ni gezmek isteyenler, giriş ücreti 50 TL olarak 2023 yılı itibari ile belirlenmiştir. Sardes Antik Kenti’nde müze kart geçerlidir. Müze kart sahibi olanlar antik kente ücretsiz olarak giriş yapabilmektedir. Sardes Antik Kenti ziyaret saatleri yaz döneminde 08.00- 19.00; kış döneminde ise 08.00- 17.00 saatleri arasında olup tatil günlerinde de ziyaret edilebilmektedir.

Dünyanın en küçük ülkesi ”Sealand”

İngiltere’nin doğu kıyılarına 6 mil uzaklıkta bulunan Sealand isimli ülke, ikinci dünya savaşı sırasında Alman uçaklarının hava saldırılarını önlemek amacı ile ingiltere tarafından inşa edildi. Sealand, 1967 yılında İngiliz ordusundan eski binbaşı Roy Bates ailesiyle birlikte kendi kurduğu bu küçük ‘ülke’de yaşamaya başladı.




İngiliz Kraliyet Donanması tarafından adadan atılmaya çalışıldı, ancak platformdan açılan uyarı ateşine maruz kalan askerlerin girişimi başarılı olmadı. Daha sonra mahkemeye taşınan bu olayda İngiliz savcı, platformun İngiliz karasularının 6 mil açığında olması dolayısıyla Roy Bates’i haklı buldu. Ada uluslararası karasularda bulunduğu için devlet statüsüne çıkarılabileceğini ilan eden Bates, kendine “prens” ünvanını vererek 1974 yılında anayasa çıkarmaya karar vermiştir.

Hemen ardından bir bayrak, milli marş ve Amerikan Doları ile eşdeğer bir para birimi olan Sealand Doları kabul edilmiştir. Sealand şu anda Birleşik Krallık’tan ayrı bir şekilde hüküm sürmektedir. Ülke 2007 yılında 10.000.000 Sterlin’e satılığa çıkarılmış ama satılamamıştır.

 

Asya ve Japon mutfağının Bursa’daki yeni adresi ”Monk”

Asya ve Japon mutfağının özgün lezzetlerini huzurlu, minimalist ve dingin bir ortamda sunan Monk Restaurant, Bursalılara tüm duyulara hitap eden bir gastronomik deneyim yaşatmak hedefiyle 2022’nin son çeyreğinde kapılarını açtı. Nilüfer’in gözde yerleşim yeri Balat’ta yer alan bu davetkâr mekânda Japon mutfağından tadına doyulmaz bir menü, zengin bir şarap seçkisi, her yudumu sürprizlerle dolu kokteyller Asya ve Japon mutfağı severleri bekliyor.




Doğal ve tarihi güzellikleri ile büyüleyen Bursa’nın yeni yaşam alanı Balat’ta, şimdi özenle düşünülmüş detayları ile dikkat çeken butik bir restorana ev sahipliği yapıyor. 2022’nin son çeyreğinde açılan Monk, zorlu bir iş günü ardından biraz rahatlamak, özel bir günü kutlamak ya da sadece gastronomik bir ziyafet için huzurlu samimi bir atmosfere ihtiyaç duyanların Bursa’daki yeni adresi olmak konusunda iddialı. Monk, sıcacık, çağdaş ve minimalist ortamı, muhteşem tatları ve sıra dışı dj performansları ile misafirleri için mutlu anılar yaratmayı hedefliyor.

Monk felsefesinin sadeliği ve huzur

Mekânın huzurlu, dingin ve ilham verici tarzını vurgulamak için marka adı olarak İngilizce’de “keşiş” anlamına gelen “monk” kelimesi özellikle seçilmiş. Nasıl ki bir Monk, zihninin düşünce ve endişelerle dolup taşmasına izin vermez, hep anda kalır, anı yaşar ve yaşadığı her deneyimi bir ilhama dönüştürürse Monk’un kapısından içeri adım atıldığı an da işte böyle dingin ve huzurlu bir dünyaya adım atılıyor. Mekân, minimalist dekoru, sade mobilyaları, iç mimaride özenle seçilmiş her bir detayı ile yarattığı, sakinleştirici olduğu kadar davetkâr atmosferi ile Uzakdoğu mutfağı tutkunlarını ağırlıyor.

Unutulmaz bir gastronomi deneyimi

Büyüleyici ortamıyla unutulmaz bir gastronomi deneyimi sunan Monk’un şefi Hasan Karabazar, Japonya’dan gelen sushi malzemeleri ile İstanbul’dan taze günlük gelen deniz ürünleri, yöresel otlar, özenle seçilmiş sebze ve meyveleri harmanlayarak Asya ve Japon mutfağının geleneksel tariflerini eşsiz lezzetlere dönüştürüyor. Makiden uramakiye, sashimiden yaratıcı nigiri kreasyonlarına kadar geniş bir sushi menüsüne sahip Monk, zengin menüsüyle misafirlerine farklı lezzetleri deneme imkânı sunuyor.

Unutulmaz bir deneyim yaratmak için özenle hazırlanan kokteyl menüsünde Monk’un tüm duyularınıza hitap eden klasiklerden evrensel tatlara, farklı damak tatlarına uygun iştah açıcı rengarenk meyveli kokteyllerden sıra dışı deneyim sunan tütsülü kokteyllere kadar farklı tarifler yer alıyor. Görselliği ile üç boyutlu deneyim sunan Monk’un imza kokteyli armutlu Zen Pear ise her yudumunda sürprizler dolu kokteyllerden sadece biri.




Sade ama davetkar bir atmosfer…

Her bir detayın özenle düşünüldüğü Monk’ta, alışılagelmişin dışında bir hayal gücüne sahip Aysun Bozuklu’nun Monk heykeli misafirleri bambaşka bir dünyaya götürürken, Tijen Samuray Samuray imzası taşıyan duvar kağıtları bu sade mekânı ikonik bir atmosfere çeviriyor. Bahçede yer alan Sakura ağacı ise tıpkı bir Monk gibi yaşanan her deneyimin bir ilhama dönüştürülmesi gerektiğini hatırlatıyor ve yepyeni başlangıçlar yapma gücünü hissettiriyor. Alaçatı TerraCota Ceramic Art markasının imzasını taşıyan eşsiz seramik tabaklar ise Asya ve Japon mutfak kültürünü yansıtıyor. Cuma ve Cumartesi günleri yemek sonrasında, bar kısmında ev sahibi ya da konuk dj’lerin müzik performansları da misafirlere sıra dışı lezzet deneyiminin yanında eşsiz bir müzik deneyimi sunuyor.

Monk’un sunduğu eşsiz gastronomi deneyimi için rezervasyon yaptırmak şart!

Pazartesi günleri kapalı olan Monk, hafta içi 24.00’a, Cuma-Cumartesi günleri ise 01.00’a kadar açık ve 12:00 – 22:30 arası yemek servisi devam ediyor. Unutulmaz bir Monk deneyimini yaşamak için rezervasyon yaptırmak ise şart.

Has Fırın’ın yeni şubesi açıldı!

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde hizmet veren Has Fırın, yeni şubesinin kapılarını müşterilerine açtı. Has Fırın işletmesi Turgutlu’daki yeni şubesini Selvilitepe mahallesinde hizmete açtı. Yaşanılan deprem felaketi sonrası özel bir programın hazırlanmadığı açılışta gelenlere çeşitli ikramlarda bulunuldu.

Tamirane, Uniq İstanbul şubesinde de birbirinden farklı lezzetlerle misafirlerini ağırlıyor!

İstanbul’un iki yakasında da dünya mutfağından ve barlarından seçilmiş lezzetleri kendine has dokunuşlarıyla misafirlerine sunan Tamirane, Uniq şubesinde de birbirinden farklı lezzetlerle doğa manzarası eşliğinde misafirlerini ağırlıyor. İstanbul’un iki yakasında da dünya mutfağından ve barlarından seçilmiş lezzetleri özenle hazırlayıp iyi müzikle buluşturan Tamirane, Maslak’ta iş dünyasının merkezinde kültür sanat, eğlence ve iş dünyasını doğa ile iç içe bir ortamda bir araya getiren Uniq’te yer alan şubesinde de misafirlerini birbirinden farklı tatlarla buluşturuyor.

Page 3 of 6

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén