Etiket: kültür

Birgi Çekül Evi, tarihi ve kültürü geleceğe taşıyor!

Birgi’nin kalbine 21 yıl önce atılan tohum, bugün Türkiye’nin kültürel mirasına ilham kaynağı olan gölgesi geniş bir ağaca dönüştü. Sürdürülebilir bir miras bırakmak için çalışmalarına devam eden Birgi ÇEKÜL (Çevre ve Kültür) Evi 21’inci yılını özel bir etkinlikle kutluyor, geçmişten geleceğe uzanan mirasını sergiliyor.

ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma) Vakfı Genel Sekreteri B. Ilgın Sözen, “Birgi’nin mirası sadece Birgi’ye ait değil. Birgi tüm Türkiye’nin, hatta dünyanın mirasıdır. Birgi’nin doğal ve kültürel değerlerini koruyarak, gelecek kuşaklar için yaşanabilir bir kent olma özelliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Dünyanın farklı yerlerinden gelen kültür kuruluşlarıyla iş birliği yapmak, Birgi’yi uluslararası bir kültür merkezi hâline getirmek istiyoruz’’ dedi. Sözen, yapay zekânın gücüyle kültür ve çevre mirasının korunması için çalışma başlattıklarını belirterek, ÇEKÜLGPT’ nin hayata geçirileceğini söyledi.




Ülkemizde ilk kez tapu kaydına “Kültür Evi” olarak yazdırılan Birgi ÇEKÜL (Çevre ve Kültür) Evi, 21 yaşında. 1997 yılında ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma) Vakfı tarafından satın alınan ve restorasyonunun tamamlanmasının ardından 24 Mayıs 2003’te açılan Birgi ÇEKÜL Evi’nin 21’inci yıl dönümü çerçevesinde bir dizi etkinlik gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda düzenlenen “Birgi’nin Mirası Kadınların Kadrajında Fotoğraf Sergisi” ve “Birgi ÇEKÜL Evi El İşi Kursu Sergisi” etkinliğine ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri B. Ilgın Sözen, Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, Ödemiş Belediye Başkan Yardımcısı Cumhur Şener, gönüllüler ve vatandaşlar katıldı.

21’inci yıl etkinliğinde konuşan ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri B. Ilgın Sözen, Birgi ÇEKÜL Evi’nin hikâyesinin sadece bir binanın restorasyonu ve korunması olmadığını belirterek “Bu öykü aynı zamanda bir milletin kültürel mirasına sahip çıkma ve gelecek kuşaklara aktarma kararlılığının da simgesidir. Bu vesile ile bugün, yaşayan, korunan bir Birgi görüyorsak ÇEKÜL Temsilcimiz Emin Başaranbilek ve gönüllülerimizin özverili çabalarının sonucunda olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Hepsi bizim için çok değerli, sonsuz teşekkür ederim.” dedi.




Prof. Dr. Metin Sözen’in izinde geleceğe

Prof. Dr. Metin Sözen’in “Kamuoyu duyarlılığını güçlendirerek, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel değerlere ve kimliklere sahip çıkılmasını sağlamak. Bu varlıkları özgün niteliğine dokunmadan, benzersiz kimliğini bozmadan ortaya çıkarmak, korumak, iyileştirmek, çağdaş bir anlayışla işlevlendirmek ve yaşatmak… Bir miras, bir belge olarak geleceğe aktarmak’’ cümleleriyle ÇEKÜL Vakfı’nın misyonunu bir kez daha hatırlatan B. Ilgın Sözen, “Birgi’nin mirası sadece Birgi’ye ait değil. Birgi tüm Türkiye’nin, hatta dünyanın mirasıdır. Birgi’nin doğal ve kültürel değerlerini korumak ve gelecek kuşaklar için yaşayan bir kent olma özelliğini sürdürülebilir kılmak, dünyanın farklı yerlerinden gelen kültür kuruluşlarıyla iş birliği yapmak, Birgi’yi uluslararası bir kültür merkezi hâline getirmek istiyoruz’’ dedi.

Çevre ve kültürü korumak için ÇEKÜLGPT

Vakfın 34 yıllık bilgi birikimini ve arşivlerini yapay zekâ uygulamasına taşıyacaklarını söyleyen Sözen ‘’ Kuruluşumuzdan bu yana geçen 34 yılda, Türkiye’nin sosyolojisi ve iletişim dili büyük bir değişim geçirdi. Akıllı telefonlarla doğan Z kuşağı 30 yaşına yaklaşırken, yepyeni bir kuşak da dünyaya geliyor. ÇEKÜL, bu değişime ayak uydurarak, henüz adı konulmayan bu yeni kuşağa ulaşmayı ve onları çevre ve kültürümüze sahip çıkmaya teşvik etmeyi hedefliyor.1990 yılında kurulduğumuzda, bugün kullandığımız birçok teknolojinin izi bile yoktu. 35 yıl sonra, hayatımızın her anında yer alan bu teknolojileri kullanarak vakfımızı geliştirmenin ve geleceğe taşımanın zamanı geldi. Bu amaçla, ‘ÇEKÜLGPT’ adında bir yapay zekâ projesi başlatıyoruz. Bu proje Türkiye’de sivil toplum kuruluşları arasında ilk olacak’’ dedi. Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, “inanıyorum ki BİRGİ çok daha güzel yerlere gelecektir. Birgi’nin daha fazla tanıtımının yapılması, farkındalığının artırılması, gençlerimiz ve vatandaşlarımızda bu bilincin oluşturulması için tüm kamu ve sivil toplum kurumlarımız ile çalışacağız. Emeği geçen herkese Birgili ve Ödemişliler adına şükranlarımızı arz ediyorum” dedi.

Ödemiş Belediye Başkan Yardımcısı Cumhur Şener ise ÇEKÜL Vakfı yöneticilerine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Birgi’nin bugün bulunduğu noktada olmasının en büyük sebebinin Prof. Dr. Metin Sözen olduğunu belirtti. Şener, Tarihi Kentler Birliği ile yaptıkları toplantıların Birgi için bir eğitim odağı olduğunu belirterek bugün UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesindeysek ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesinde yer alıyorsak ÇEKÜL Vakfı’nın ve Birgi gönüllülerinin bunda katkısı çok büyüktür. ÇEKÜL ile çalışmaya ve yeni projelerine katkı sağlamaya devam etmekten büyük mutluluk duyacağız” diyerek düşüncelerini ifade etti.

Atölye çalışmaları kalıcı sergi oldu

Yöreye özgü motiflerin yer aldığı “Birgi ÇEKÜL Evi El İşi Kursu Sergisi” ve yöre kadınlarının gözünden çekilen arşiv değerindeki “Birgi’nin Mirası Kadınların Kadrajında Fotoğraf Sergisi” kalıcı olarak Birgi ÇEKÜL Evi’nde sergilenecek. 21’inci yıl kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen bu etkinlikler, Birgi’nin de önemli bir parçası olduğu Küçük Menderes Havzasının tüm değerleriyle geleceğe taşınabilmesi, koruma bilincinin gelişebilmesi için büyük önem taşıyor. ÇEKÜL Vakfı örgütlenme, eğitim, ağaçlandırma çalışmaları için bir merkez hâline getirdiği Birgi’de yerel yönetimler ve sivil örgütlerle geliştirdiği iş birlikleri sayesinde kent bütünde korunma sağladı.




Birgi’nin bu başarısı; UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine girmesi, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesinde yer alması gibi olumlu gelişmelerle pekişti. Birgi’nin komşusu Bozdağ’da, ÇEKÜL 7 Ağaç Ormanları Programı kapsamında 2012 yılından günümüze 1 milyon 10 bin fidan dikildi. ÇEKÜL Bilgi Ağacı doğal ve kültürel miras içerikli eğitim çalışmalarını Birgi’ye de taşıdı ve 2016 yılından bu yana 161 öğretmen ve 2 bin 319 öğrenciye ulaştı. Birgi ÇEKÜL Evi’nde aynı zamanda bir araştırma merkezine de bulunuyor. ÇEKÜL Bilgi Belge uzmanları tarafından sınıflandırılarak çocukların ve yetişkinlerin kullanıma açılan kütüphanesinde, ortalama 2 bin adet kaynak bulunuyor.

Ülkede ilk kez tapu kaydına kültür evi olarak yazdırıldı

Birgi ÇEKÜL (Çevre ve Kültür) Evi, Küçük Menderes Havzası’nda doğal ve kültürel varlıkların korunması çalışmalarına öncülük eden bir merkez olarak faaliyet gösteriyor. Sürekli zenginleşen kitaplığı, düzenlenen etkinlikleri ve eğitim çalışmalarıyla, ülkemizde ilk kez tapu kaydına kültür evi olarak yazdırılan bir “Kültür Evi” olma özelliğini taşıyor. Osmanlı Dönemi’nde Hacı Osman Medresesi’nin Müderris Odası olan tarihi yapı, Cumhuriyet Dönemi’nde Okuma Odası olarak kullanıldı. 1997 yılında ÇEKÜL Vakfı tarafından satın alınarak restorasyonu yapıldıktan sonra 24 Mayıs 2003’te kullanıma açıldı. 1996 yılında onaylanan Birgi Koruma Amaçlı İmar Planı, Birgi’yi Türkiye’de Koruma Amaçlı İmar Planı yapılan ilk belde yaparak, uzun soluklu koruma çalışmalarının başlangıcını müjdeledi.




7 Bölge 7 Kent Projesi ile kimlikli kentler

ÇEKÜL Vakfı, 1990’ların başında 7 Bölge 7 Kent Projesi kapsamında Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasının korunup yaşatılması için önemli bir girişim başlattı. Proje Kemaliye, Midyat, Talas, Kastamonu, Akseki, Birgi ve Mudanya gibi pilot kentlerde uygulanarak zamanla Kendini Koruyan Kentler Programı’na dönüştü ve Anadolu’daki kimlikli kentleri kapsadı. Birgi ÇEKÜL Evi’nde yerel üretimi desteklemek için düzenlenen kurslar ve atölyelerle yöreye ait geleneksel motifler kadınların elinde yeniden şekilleniyor, ÇEKÜL Dükkân’da (www.cekuldukkan.org) satışa sunuluyor.

Araştırma: Avrupa’nın çoğunluğu ev ziyaretlerinde ayakkabılarını çıkarıyor!

İnternetin küresel etkileşimleri artırmasıyla farklı kültürlerin görgü ve nezaket kurallarına yönelik ilgi arttı. Güncel bir araştırma, görgü kuralları odaklı aramaların bir yılda %95 arttığını, yalnızca TikTok’ta bu odakta üretilmiş 73 bini aşkın içerik olduğunu gösterdi. İnternet ve sosyal medya mecraları sayesinde kültürler arası etkileşimin artışı, farklı kültürlerin nezaket ve görgü kurallarına yönelik ilgi artışını da beraberinde getirdi.




Güncel veriler, “Nasıl iyi bir görgüye sahip olabilirim?” anlamına İngilizce aramanın son bir yılda %95 arttığını gösterirken, İngiliz kraliyet ailesine kadar uzanan #etiquette tabiriyle üretilen içeriklerin TikTok’ta 73 bini aştığı görüldü. 50 binden fazla ana dilini konuşan yabancı dil öğretmenini dünyanın dört bir yanından yabancı dil öğrenmek isteyenlerle buluşturan İngilizce özel ders platformu Preply, bu yükselen ilgiden hareket ederek dil ve kültür odaklı araştırmalarına bir yenisini ekledi. Preply, görgü ve nezaket kuralları araştırmasıyla, Türkiye’de ve 27 Avrupa ülkesinde görgü kurallarının nasıl farklılaştığını araştırdı.

Avrupa nezaket kurallarında ortaklaşıyor

27 Avrupa ülkesinden, 1.600’ü aşkın katılımcıyla gerçekleştirilen ve yaygın ya da az bilinen görgü kurallarına odaklanan araştırma, Avrupa ülkelerinde yaşayanların genel anlamda ortak bir görgü anlayışı paylaştığını gösterdi. Araştırmanın en ortak ve çarpıcı bulgularından biri, 27 ülkeden 24’ünde katılımcıların misafir oldukları eve ayakkabılarını çıkararak girdiklerini gösteren sonuç oldu. Katılımcıların %89’u eve girerken ayakkabı çıkarmayı ev sahibine ve eve saygı olarak yorumlarken, İspanya, İtalya, Portekiz gibi sıcak ülkelerde bu kuralın katı bir biçimde uygulanmadığı da görüldü.




Araştırma, hediyeleşmede görgü kurallarına ve Avrupa ülkelerinde hediyeleşme kültürüne dair de bulgular tespit etti. Ev hediyesi götürmenin kuşaktan kuşağa aktarıldığını ve bir görgü kuralı olarak yaygın kabul gördüğü vurgulayan bu sonuç, Avrupa ülkeleri arasında büyük çoğunluğun yeni eve taşınan arkadaşlarına hediye götürmeyi nezaket örneği olarak gördüğünü, 9 ülkenin ise hediyeleşmenin özel günlere bırakılması gerektiğini düşündüğünü gösterdi. Finlandiya’dan araştırmaya katılan katılımcılar ise ev hediyesi götürmek konusunda hiç istekli olmadıklarını dile getirdi.

Selamlaşma biçimlerinde tereddüt kaynağı “öpmek”

Araştırmada, özellikle Avrupa kültüründe yaygın bir selamlaşma türü olan ve farklı selamlaşma türleri arasında yaygın kullanılanlardan biri olarak öne çıkan iki yanaktan öpmenin, Avrupalıların çoğunlukla tereddüt yaşadığı bir selamlaşma biçimi olduğu da görüldü. 1.600 katılımcının %85’i, bir selamlaşma ve karşılaşma sırasında, karşı taraf girişimde bulunmadıysa öpmek için harekete geçmek konusunda istekli olmadıklarını dile getirdi. Selamlaşma esnasında karşı tarafı öpmenin özellikle Estonya, Danimarka, İsveç ve Slovenya kültürlerinde ise pek bir yeri olmadığı tespit edildi. Yazarların dilde farklılaşan selamlaşma biçimlerinin beden diline de yansıdığını not ederek, bu tespiti Tayland selamlaşma ve Hindistan selamlaşma gibi farklı ülke örneklerle desteklediği araştırma, Avrupa’da selamlaşırken öpme uygulamasının tereddüte dönüşmesinin pandeminin kalıcı etkilerinden biri olabileceğini de hatırlattı.




Dil ve kültür odaklı araştırmalarına bir yenisini ekledi

Online İngilizce kursu gibi pek çok dilde ana dilini konuşan nitelikli yabancı dil öğretmenlerini tek platformda buluşturan Preply’nin Avrupa görgü ve nezaket kuralları araştırmasında, özellikle Türkiye ve Yunanistan’daki katılımcıların bir buluşmaya planlanan zamanda varmanın en iyi seçenek olduğunu düşündüğü de görüldü. Öte yandan Türkiye’nin de aralarında olduğu tüm ülkelerden araştırmaya katılanların %82’si, misafirlikte ikram edilen yemeklerin tamamen bitirilmesini ev sahibine bir saygı unsuru olarak tanımladı. Az bilinen görgü kurallarının, görgü kurallarına yönelik ilginin, görgü ve nezaketin sosyal hayatta yerinin tartışıldığı araştırmayı dil ve kültür alanında yaptığı çok sayıda araştırma arasına ekleyen Preply’nin bu dosyası, bir dili tüm incelikleriyle öğrenmek isteyenleri ana dilini konuşan yabancı dil öğretmenleriyle diledikleri planda online ortamda öğrenmek isteyenlere yönelik bir çağrıyla son buldu.

Mardin’de sosyal ve kültürel etkinlikler tam beğeni aldı!

Mardin Büyükşehir Belediyesi Kültür Turizm ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, Mardin’de 7’den 70’e tüm vatandaşlarımızın talep ve önerileri dikkate alarak serbest zamanlarını en güzel ve verimli şekilde değerlendirebilmeleri için kültürel ve sanatsal faaliyetleri vatandaşların takdirini kazandı. Vatandaşların estetik, zevk ve anlayışına hitap edecek tiyatro, sinema, söyleşi, panel, seminer, konferans, konser, şenlik, turizm ve gastronomi fuarları, kültür gezileri, çeşitli sokak etkinlikleri gerçekleştirildi.

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén