Kategori: Gündem Page 1 of 6

ABD Hapishanelerinde suçsuz yere yatılan 38 yılın karşılığı olabilir mi?

ABD’de Maurice Hastings adında bir adam, 38 yıl boyunca işlemediği bir suç nedeniyle gençliğini parmaklıklar ardında geçirmek zorunda kaldı. 1983’te bir kadına tecavüz edip öldürmekle itham edilen Hastings, ömür boyu hapse mahkûm edildi. Yıllar boyunca masumiyetini savunsa da kimse sesine kulak vermedi. Ta ki 2021’de dosya yeniden gündeme gelene kadar… Yapılan DNA testleri, Hastings’in suçsuzluğunu kesin olarak ortaya koydu.




Devlet şimdi ona 25 milyon dolar tazminat ödeyecek. Miktar büyük, hatta eyalet tarihindeki en yüksek rakam. Ama asıl mesele şu: 25 milyon dolar, kaybolan 38 yılı geri getirebilir mi? Gençliğin coşkusunu, özgürlüğün kıymetini, ailesiyle yaşanamayan anları, kaçırılan hayalleri parayla telafi etmek mümkün mü?

Devlet diyor ki: “Hata yaptık, kusura bakmayın.”

Ama işin doğrusu, bu sözler kaybolan yılları geri getirmiyor. Bu durum, aklıma Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin’in başrollerini paylaştığı Pardon filmini getiriyor. Filmde hatalar ve yanlış anlaşılmalar gülünç bir dille ele alınır, ama gerçek hayatta “pardon” demek ne yazık ki yeterli olmuyor.

Bu olay bir kez daha gösteriyor ki adalet mekanizmasındaki en ufak bir hata bile bir insanın tüm yaşamını altüst edebilir. Bir mahkeme salonunda verilen yanlış hüküm, yıllar sonra DNA ile çürütülebilir ama geçen zaman asla geri dönmez. Hastings’in yaşadıkları sadece kişisel bir trajedi değil; aynı zamanda adaletin ne kadar kırılgan olduğunu, devlet “yanlış yaptım” dese bile geride bırakılan hasarın telafi edilemeyeceğini hatırlatıyor.




Bugün Hastings özgür ve elinde milyonlarca dolar var. Fakat kaybolan 38 yılı hiçbir yargı kararı, hiçbir tazminat geri veremez. Belki de en önemli soru şudur: Bir ülkede, bir hukuk sisteminde, masum bir insanın bir gün bile haksız yere özgürlüğünden yoksun bırakılması kabul edilebilir mi?

Milli Nizam Yazarı Abdussamed Tosun: ‘Doğu Türkistan’da bir milletin belleği siliniyor!

Milli Nizam Gazetesi yazarı Abdussamed Tosun, kaleme aldığı köşe yazısında Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlallerini gündeme taşıdı. Tosun, Çin’in işgal altındaki bölgede uyguladığı politikaların bir halkın belleğini silmeye yönelik olduğunu vurguladı.




“Bir çocuğun Kur’an okumaktan, bir annenin başörtüsü takmaktan korktuğu bir yer düşünün, evet burası Doğu Türkistan” ifadelerini kullanan Tosun, milyonlarca Uygur Türkü’nün inancı, dili ve kültürünün sistematik olarak yok edilmeye çalışıldığını belirtti.

Tosun, uluslararası insan hakları raporlarına da dikkat çekerek yüz binlerce Uygur’un “yeniden eğitim” adı altında kamplarda tutulduğunu, işkence, beyin yıkama, cinsel saldırı ve zorla kısırlaştırma gibi ağır insan hakları ihlallerine maruz bırakıldığını yazdı.




Doğu Türkistan’ın yer altı kaynaklarının Çin ekonomisine aktarılırken asıl sahiplerinin yoksulluğa mahkûm edildiğini ifade eden Tosun, Birleşmiş Milletler’in 2022’de yayımladığı raporda bu uygulamaların “insanlığa karşı suç” olarak nitelendirilebileceğinin altını çizdi.

Aşkım Kapışmak’ın sözleri ile Time Dergisi’nin kapağı yeniden gündem oldu!

Time dergisi, 26 Nisan 2021 tarihli sayısının kapağında dikkat çeken bir görsel ve mesajla iklim krizine vurgu yaptı. Kapakta devasa kibritlerin ormanları yaktığı bir illüstrasyon yer aldı. Görselin üzerine İngilizce olarak “Climate is Everything, “İklim Her Şeydir” ifadesi yazıldı.




Dergide ayrıca pandemi sonrası toplumsal dönüşümlere işaret eden bir başka haber de dikkat çekti. “Pandemi Toplumun Her Köşesini Yeniden Yarattı. Şimdi Sıra İklimde.” başlıklı analizde, Covid-19 sonrası dünyanın karşı karşıya olduğu yeni tehditin iklim değişikliği olduğuna vurgu yapıldı.

Yazar ve davranış bilimci Aşkım Kapışmak, Türkiye’de çıkan orman yangınlarının ardından sosyal medya hesabından bu kapağı paylaşarak dikkat çeken ifadeler kullandı. Kapışmak paylaşımında, “Ülkedeki her insanın bir parçası böyle yandı, kül oldu. Üzülmekten başka bir şey yapamamak çaresizlik. Yarını görememek belirsizlik. Ağaçlara, çiçeklere, toprağa, hayvanlara yardım edememek büyük üzüntü. Yine elimizde hiçbir şey yapamamanın donukluğu.” sözleriyle duygularını ifade etti.




Kapışmak, Time dergisinin bir başka kapağına da atıfta bulunarak, “Şeytanlar ve evlatları gözümüze baka baka planlarını hayata geçiriyor. Biz hâlâ insanlara maskeleri çıkarttıramadık. Bu kadar ahmakla bunlara karşı nasıl başarılı olacağız bilmiyorum. Time dergisi 15 Nisan 2021 kapağı: Covid cemiyeti topladı, sırada iklim var. Ve yanan dünya…” dedi.

Manisa Bahçeşehir Kolejinden unutulmaz anma töreni!

Kahraman Ulusumuzun Büyük Önderi ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 83. yıl dönümünde saygı ve özlemle anıldı. Tarzan Meydanı’nda gerçekleştirilen anma programı; Ata’nın manevi huzurunda saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması, öğrencilerin lirik dans gösterisi ve koro sunumları ile sona erdi.



Anma programını düzenleyen eğitimciler de, onun izinde yürüyen ve onun azminden güç alan nesiller yetiştirmenin gururunu yaşamanın verdiği duygu ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle andılar.

Haber – Hasret Dilek Delier

Kıbrıs Zafere Doğru dizisi ile yeniden gündeme gelen Kıbrıs şehidi Cengiz Topel kimdir?

Cengiz Topel (2 Eylül 1934, İzmit – 8 Ağustos 1964, Kıbrıs), Türk pilot yüzbaşı. 1964’te Türk Hava Kuvvetlerinin Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği uyarı uçuşunda, uçağı Rum uçaksavarlar tarafından vurulunca paraşütle atladı ve esir düştü. Rumlar tarafından işkenceye maruz kaldı ve hayatını kaybetti. Topel’in naaşı Türk yetkililerin ısrarlı talebi sonunda 12 Ağustos 1964’te Rumlar tarafından iade edildi. Türk Hava Kuvvetlerinin Kıbrıs’taki ilk pilot kaybıdır.




Trabzonlu (Çaykara) Tekel tütün eksperi Hakkı Bey’in oğludur. Babasının görevli olduğu İzmit’te 2 Eylül 1934 tarihinde doğdu. Annesi Mebuse Hanım’dır. Ailede dört kardeşin üçüncüsüdür.

İlkokula Bandırma II. İlkokulu’nda başladı, babasının Gönen’e tayini ile Ömer Seyfettin İlkokulu’nda öğrenimine devam etti. Babasını kaybettikten sonra ailesi Kadıköy, İstanbul’a yerleşti. Kadıköy Yeldeğirmeni Okulu’nda ilk ve orta öğrenimini tamamladı. Lise öğrenimine, Haydarpaşa Lisesi’nde başlayıp Kuleli Askeri Lisesi’ne devam ederek 1953 yılında bitirdi. 1955 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirip asteğmen olarak ordu saflarına katıldı.

Küçük yaşlardan beri havacılığa olan merakı sonucu hava sınıfına ayrıldı. Pilotaj eğitimi için Kanada’ya gönderildi. Kanada’daki eğitimini başarıyla tamamlayarak 1957 yılında yurda dönüp Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda göreve başladı. 1961 yılında Eskişehir 1. Hava Ana Jet Üssü’ne atandı. 1963 yılında yüzbaşılığa terfi etti.

8 Ağustos 1964 tarihinde Kıbrıs Harekâtı sırasında Eskişehir’den Kıbrıs’a, dörtlü kol komutanı olarak gönderildi. F-100 uçağıyla uçuş esnasında uçağı yerden isabet alarak düşürüldü. Paraşütle atlamayı başardı, fakat Rumlar tarafından esir alındı. Uluslararası savaş hukukunun esirleri kapsayan maddelerine aykırı olarak yapılan işkenceler sonucu hayatını kaybetti. Kıbrıs’taki ilk Türk hava harp kaybı olan Cengiz Topel’in hastanede öldüğü açıklandı, ancak naaşı ısrarlı girişimler sonucu 12 Ağustos 1964 tarihinde Rumlardan alınabildi.

İşkenceye maruz kaldığı oda restore edilip, bugün Kıbrıs’ta bulunan Cengiz Topel Kışlası’nda bulunmakta ve müze olarak kullanılmaktadır. Otopsi raporuna ve cenazesinin fotoğrafını çeken İngiliz hemşireye göre bilinci açıkken işkenceye maruz kalarak öldürülmüştür. Kendisini esir alan Rumlar; Topel’in çeşitli uzuvlarını kesmiş, ezmiş, darp etmiş, iç organlarından bazılarını da çıkarmıştır.

Kıbrıs’ta, Adana’da, Ankara ve İstanbul’da yapılan törenlerden sonra 14 Ağustos 1964 tarihinde Edirnekapı’daki Sakızağacı Hava Şehitliği’nde toprağa verildi.

Serkan Candaş: Başarı, ödüller kolay gelmiyor, siz çabalamazsanız kimse sizin için çabalamaz!

Türkiye’de işini iyi yapan ve arka planda yaptığı desteklerle ünlülerin, yapımların ve firmaların parlamasına katkısı olan dev küçük adam Serkan Candaş. Menajerlik ve PR & Basın Danışmanlığında iddialı ve başarılı olan Serkan Candaş ve ekibi, oyunculuk eğitimi alıp dizi ve sinema filmlerinde yer almak isteyenleri, sektörün önde gelen bir oyunculuk akademisi ile buluşturup, yeni yüzleri sinema ve dizi sektörüne kazandırmayı hedefliyor.




Aynı zamanda dizi ve sinema filmlerinin PR, basın danışmanlığı, sosyal medya yönetimi, organizasyonların proje koordinatörlüğü gibi birçok alanda projelere imza atıyor. 39 yaşında olan Serkan Candaş, 19 yıllık tecrübesi, aldığı 16 uluslararası ödül ile dürüst, güvenilir ve mesleğinde başarılı bir gazeteci olarak ayrı bir kariyere de sahip. Serkan Candaş, medya sektöründe uzun yıllar çalışmış, bu mesleğe gönül vermiş, işine aşık, çalışmaları ve projeleri ile başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, birçok devlet kurumu, vakıf, özel sektör ve dernekler tarafından da birçok ödüle layık görülmüş, sektöre yön vermiş bir PR & Basın Danışmanı.

Medya sektörünün hemen hemen her yerinde görev almasına rağmen gazeteciliği de bırakmayan, birçok haber sitesi ve gazetenin de danışmanlığını başarı ve titizlikle icra eden Candaş, etkin ve nitelikli hizmet vermesi ile dikkat çekiyor. Candaş, hedeflerinin arasında özellikle sektöre yenilikler katmak, doğru habercilikten ve iletişimcilikten sapmadan mesleğini daha ileriye taşımak için dur durak bilmeden çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye, Serkan Candaş’ı daha önce de düzenlediği yardım konserleri, engelliler ve sokak hayvanları ile ilgili projelerinden de çok iyi tanıyor. Mütevazı ve işin de başarılı olan Candaş, aynı zamanda yurt dışıyla da PR & Basın Danışmanlığı konusunda çalışmalar yürütüyor.




Serkan Candaş başarısının sırrını şöyle ifade ediyor: “Menajerlik, PR & Basın Danışmanlığı, kısaca iletişim uzmanlık işidir ve bu iş’te başarılı olabilmek için en iyi uzmanla çalışmak gerekir. Çoğu Orta Asya ülkesiyle çözüm ortaklığı yapıyorum. Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan vb, bu ülkelerle çalışıyorum diye bu ülkelerin dillerini öğrendim; daha iyi anlaşayım, ne istediklerini daha iyi kavrayayım ve daha güzel bir iş çıkarayım ortaya diye! Kısa zaman sonra Rusya ile de çalışmaya başlayacağım, hatta başladım sayılır ve bunun üzerine Rusça dersleri almaya başladım. Başarı, ödüller kolay gelmiyor, siz çabalamazsanız kimse sizin için çabalamaz.”

Psikolojik Danışman Nurgül Demir, online danışmanlık hizmeti vermeye başladı!

Uşak Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık(PDR) bölümünü başarıyla tamamlayan Psikolojik Danışman Nurgül Demir, online danışmanlık hizmeti vermeye başladı.  Birçok kurum ve uzmanlardan da çeşitli eğitimler alan Demir, günümüzde yaşanan sosyal, ekonomik, ruhsal sorunlar olmak üzere birçok konuda psikolojik destek almak isteyenlere danışmanlık yapıyor.




Siz de aile içi sorunlar ve ebeveyn sorunları yaşıyorsanız, iş hayatınızda sorunlarla karşı karşıya kalıyor ve baş edemiyorsanız ya da kendinizi yalnız hissediyorsanız, Psikolojik Danışman Nurgül Demir’den online danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Psk. Dan. Nurgül Demir’in vermiş olduğu danışmanlık hizmetlerinde benimsemiş olduğu Bilişsel Davranışçı Terapi ve Çözüm Odaklı Terapi gibi birçok ekol de yer alıyor.




Demir, danışmanlık hizmeti haricinde çeşitli eğitim kurumlarına seminerler de vermektedir. LGS,YKS ve KPSS gibi merkezi sınavlara hazırlanan öğrencilere ‘Sınav Kaygısı, Zaman Yönetimi, Verimli Ders Çalışma Yöntemleri’ gibi konularda seminerler vererek öğrencilerin sınava hazırlanma sürecini sağlıklı bir şekilde sürdürmeleri için rehberlik hizmeti sağlamaktadır.

Online danışmanlık hizmeti almak için iletişim adresi:

@psk.dan.nurguldemirr

Ünlü Doktor Suada Gasimova; PRP İnsan Vucudu İçin Bir Mucize

Ünlü Medikal Estetik Doktoru Suada Gasimova PRP’nin insan vücudunda yarattığı mucizelere değinerek büyük değişimleri gözler önüne serdi. Doktor Suada Gasimova;’’ Vücut ağırlığımızın 1/3’ünü damarlarımızda dolaşan kan oluşturur. Kanın hücresel elemanları dışında kalan “plazma” adlandırılan sıvı kısmı aminoasit, karbonhidrat, elementler gibi önemli maddeleri doku ve organlara taşır. Plateletler (trombositler) kanın önemli hücrelerinden biridir. Temel görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamanın yanısıra büyüme faktörleri salgılayarak doku iyileşmesini sağlar. Trombosit bakımından zengin plazma tedavisi olarak bilinen PRP (Platelet Rich Plasma), kişiden alınan kanın birtakım işlemlerden geçirildikten sonra, gerekli vücut dokularına enjeksiyonu şeklinde uygulanan bir tedavidir.




Estetik alanda sık kullanılan PRP tedavisi saç dökülmesi, cilt gençleştirilmesine çaredir. Seyrek ve zayıf saçlara sahip bireylerin saçlarını tekrar eskisi gibi sağlıklı ve güçlü hale getirmesine katkı sağlar. Saç dökülmesinin tedavisinde kullanılan en etkili tedavi yöntemlerinden biri olarak tanımlanmıştır. Kişinin kendisinden 10 cc miktarında alınan venöz kanı mikrofiltrasyon ve santrifüj yöntemleri ile ayrıştırıldıktan sonra elde edilen trombosit hücrelerinden zengin plazma saç köklerine uygulanır. Doku yenilenmesini sağlayan bu uygulama saç köklerinin kendini onarmasına ve daha sağlıklı uzamasına yardımcı olur. Büyüme faktörü etkisiyle saç ekimi sonrası saç köklerini uygulanan alanda kılcal damarlarla destekler, saç köklerinin çevresinde yeni damarların oluşmasını sağlayarak çift etki yaratmış olur. İnce telli ve sağlıksız saçların daha kalın olmasına ve hızlı uzamasını sağlayan PRP tedavisi tamamen kaybedilmiş saçların yeniden çıkmasına hiçbir katkı sağlamaz, fakat zamanında tesbit edilen genetik saç dökülmesinin engellenmesine yardımcı olur’’ dedi.

Doktor Suada Gasimova; Cilt gençleştirme amaçlıyla kullanılan PRP tedavisi yüz, boyun, dekolte, eller, bacak içleri, kollar gibi vücudun birçok alanına uygulana bilir. Bu işlemin en olumlu özelliği hiçbir yabancı madde olmadan tamamen doğal bir gençleşme ve destekleyici etki sağlamasının yanısıra sivilce ve yara izlerinin tedavisinde de olumlu sonuçları bilinmektedir. Kollajen üretimini artırır, cilt sorunlarını giderir ve uzun süreli etkiye sahip olur. Özellikle lazer ve peeling gibi uygulamalar sonrası derinin hızla yapılanmasını sağlar. İlk seanslardan itibaren cildin kuru ve mat görünümünü düzelterek elastikiyetini arttıran bu tedavi, yaşlanma sürecini yavaşlatmak isteyen her bireyin güvene bileceği bir yöntemdir.




Kanser hastaları, hamileler, trombosit fonksiyon bozukluğu olan hastalara bu işlemi yapmak kontrendikedir. Bu nedenle, işlemi mutlaka bir doktor yapmalı, ek hastalıklar yönünden değerlendirilmeli ve hastanın işleme uygunluğunu teyit ettikten sonra karar verilmelidir. Uygulama zamanı antikoagulyan seçimi çok önemlidir. Kan pıhtılaşmasını engellemek için kullanılır ve santrifüj işlemi için kullanılan tüplerde jel halinde bulunan bir maddedir. Sterilizasyon kurallarına ciddi bir şekilde uyarak ruhsatlandırılmış ve tarihi geçmemiş bir ürün kullanmak önem arz etmektedir.

Manisa’da ‘Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’ yapıldı

“Süslü Kadınlar Bisiklet Turu” pandemi döneminde yaşanan kısıtlamaların ardından renkli görüntülere sahne oldu. 30 ülkedeki 150 şehirde eş zamanlı olarak düzenlenen bisiklet turu etkinliği Manisa’da oldukça coşkulu geçti. İzmir’de 2013 yılında başlayan ”Süslü Kadınlar Bisiklet Turu”, 9 yılda büyüyerek önce Türkiye’de daha sonra dünyadaki diğer şehirlerde destek buldu.




Bu yıl Manisa’da 4’üncüsü düzenlenen “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu” etkinliği kapsamında bisikletlerini süsleyen Manisalı kadınlar,  Şehzadeler ilçesindeki Cumhuriyet Meydanından, Yunusemre ilçesindeki Atatürk Kentpark’a kadar kendileri için trafiğe kapatılan caddelerde Manisa turu attı. Bisiklet turunda hem kadınlar hem de bisikletleri süsleriyle dikkat çekti.

 

Süslü kadınlar bisiklet turu gönüllü organizatörü beden eğitimi öğretmeni Özlem Şahin, “Bu turu Manisa’mızda 4’üncü kez yaptık. Pandemi döneminde de kendi mahallelerimizde yapmıştık. Etkinliğimiz bir farkındalık etkinliği. Büyükşehir Belediyesinden bisiklet altyapısı talep etmek amacımız. O yüzden sadece dikkat çekmek için süslendik” dedi.

Ailelelerin de katıldığı ve çoğu kadın olan yaklaşık 250 bisikletli Şehzadeler ilçesindeki Cumhuriyet Meydanından Yunusemre ilçesindeki Atatürk Kentpark’a kadar belirlenen güzergahta 6 kilometre pedal çevirdi. Caddelerde rengarenk bisikletlilere şaşkınlıkla bakan vatandaşlara, el sallayan bisikletli süslü kadınlar yüzlerde tebessüm oluşturdu.

Haber: Hasret Dilek Delier 

Küçük dokunuşlarla mucizeler yaratan tıpın değerli doktoru ve güzellik uzmanı: Rzayeva Elnare

Her sektörde tecrübeli, bilgili insanlara ihtiyaç duyulur. Azerbaycan tıpında, hem de dünya ülkelerinde yeteri kadar tanınan kosmetolojiye daima yenilikler getiren ve bütün prosedürlerde doğallığı korumaya önem veren bu sektörün en güçlülerinden birisidir. Elnare, son dönemlerde çok aktüel prosedürlerden olan suni gelin dudaktan çıkarılması, burun küçültmesi ve kaş kaldırılması prosedürlerini yalnız Azerbaycan’da değil dünyada kosmetolojiye getiren ilk güzellik uzmanıdır. Elnare’ ya bu prosedürlerin yaratıcısıda diye biliriz.




Prosedürün en ince detaylarını, sırlarını yalnız onun kendisinin bilmesi, çoğunluğun yapamadığı prosedürlerde onun başarılı olması bunu kanıtlıyor. İsimleri geçen prosedürler oldukça riskli, kolay yapılmayan ve herkese uygun olmayan prosedürlerdir. Elnare diğerlerinden farklı olarak her bir hanıma yalnızca ihtiyaç duyduğu prosedürü yapmakla doğallığı korumak taraftarıdır. Unutmamalıyız ki, her şey miktarında güzeldir. Güzellik algısında da olduğu gibi. Elnare prosedürleri en ince detaylarına kadar araştırarak öyrenmiş ve bunu kendine has yöntemlerle yaparak hastalarının görüntülerine daha da güzellik ilave etmeye devam etmektedir. Yaptığı başarılı prosedürle bir gencin hayatında önemli rol oynamayı ve bütün dünya kosmetologları içinde konuşulmayı becermiştir.

Bugün yeteri kadar sitelerde suni gelin zararları hakkında malumat okuyoruz. Hem görünüş olarak, hem de sağlığımıza olan zararları göz önündedir.  Türkiye’de yaşayan kendine güvenini yitiren, ağır günler geçiren genç hanıma manevi destek olarak kendi bütçesiyle Türkiye’ye geliyor. Bu işini vicdan ve şerefle yapan bir doktorun mesleğine olan sevgisinden ileri geliyor. Bir çok tanınmış güzellik uzmanlarının bile çözümünü bulamadığı suni dolgunun hiçbir zarar olmadan ameliyatsız dudaktan çıkarılması prosedürünü profesyönelcesine yapmaya muvaffak oluyor. Fakat her sektörde olduğu gibi burada da onun başarılarını, işine sevgisini kabul etmeyenler çok oluyor.




Elnare’nin yaptığını kendi başarısı gibi taktim ediyorlar, bu verilen emeğin çalınması demek oluyordu. Fakat doktorumuz bu darbenin altından kalkabiliyor. Daha da güçleniyor, alnı açık şekilde her yerde bu başarının onun olduğunu söylüyor. Güzellik dünyada tek kuvvedir ki, bütün negativleri positive, kötülükleri iyiliğe çevirmeyi beceriyor. Yaşına bağlı olmayarak her birimiz küçük dokunuşlarla güzelliğimizi korumalıyız. V.Belinskinin düşüncesine bakarsak daha iyi anlarız: “Dış güzellik ve saflık, aslında, iç güzelliğin ve saflığın gözle görünen ifadesidir.”

Bazen güzelliğimizi korumak için evde yaptıklarımız yetmiyor. Güzelliğimizin belirginleşmesi için bir sıra prosedürlere ihtiyacımız olabiliyor. Elnare sihirli dokunuşlarla hanımlarımızı güzelleştiren kalbinin güzelliğini, ruhunun zarifliğini becerikli elleri ve bilgisi ile birleştiren seçilmiş kişidir. Kendisini daha çok güzellik doktoru olarak tanımlayan Elnare, tıp mezunudur hemde. O, sadece güzelleştirmiyor, hem de iyileştiriyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra kosmetoloji tecrübeler toplamış, İtaliya, Türkiye Rusya’da kurslara katılmıştır. Genç yaşından itibaren kendi üzerinde çalışmış, 2017′ de gelişim kursu daha sonra bir sıra eğitimler düzenlemiş ve kendi bilgilerini paylaşmayı ihmal etmemiştir. Her zaman işine dürüst ve profesyonel yaklaşdığı için çok sevilmiştir. Onun meslek yoluna bakarsak, yeterince başarının olduğunu görürüz. Bu gün Elnare ismi duyulduğunda onun imzası olduğu birçok yenilik ve başarı akla geliyor.

instagram’dan takip etmek için:
dr.elnara.rzaeva

 

Page 1 of 6

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén