Samimi sunumunun yanı sıra, ekranda kendi yazıp seslendirdiği şiirleriyle de geniş bir izleyici kitlesine sahip olan başarılı sanatçı Şebnem Kısaparmak, yayınlandığı dönemde izlenme rekorları kırmıştı. Gündüz kuşağı programlarında reytinglerde üst sıralarda yer alan Kısaparmak, televizyona uzun bir ara vermiş ve şimdi yeniden izleyicisi ile buluşmaya hazırlanıyor.
Ekranların sevilen ismi Şebnem Kısaparmak uzun bir aranın ardından yeniden sevenleri ile buluştu. Bu defa geleneksel medya ile değil artık yeni nesil medya olarak tabir edilen dijital medya’daki yerini aldı. Bugüne kadar adına açılan 10 binlerce abonesi bulunan sahte hesaplar olan sevilen isim, resmi olarak bir youtube kanalı açtı. Kısaparmak, youtube hesabı ile ilgili yaptığı açıklamada: ”Benden habersiz açılmış çok fazla sahte youtube hesapları var. Lütfen doğru hesaba ulaştığınızdan emin olun.” ifadelerini kullandı.
Nusaybin’de düzenlenen Dursun Ali Erzincanlı şiir dinletisine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Nusaybin Kaymakamlığı ve Nusaybin Belediyesi işbirliğinde “Nusaybin’de Ramazan bir başka güzel” temasıyla düzenlenen Ramazan etkinlikleri sürüyor. Mitanni Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliğe Nusaybinli vatandaşların yoğun ilgisi vardı.
Seslendirdiği şiirlerle yazdığı kitaplarla ve rol aldığı filmlerle milyonların gönlüne taht kuran sanatçı Dursun Ali Erzincanlı, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı video ile sevenlerini korkuttu. Hastane odasında çekilmiş video’nun altına kontrol amacı ile geldiğini ifade eden kelimeler kullanması ile sevenlerinin gönlüne su serpti.
Sevilen sanatçı Dursun Ali Erzincanlı, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bu video ile sevenlerini korkuttu. pic.twitter.com/8TetyRxUrd
Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali ‘Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder’ demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen,
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık Anne sağım neresi, solum neresi.
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde “şuram acıyor işte şuram” demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe’nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, “hadi yavrum sınıfa” dedi.
Bende ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
“Düştüm dizim çok acıyor” dedim. yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam ‘Ben bilmem ki kızım’ dedi.
“Bari okula sen götür” dedim.
‘kızım, iş’ dedi.
Bende “banane dedim, ağladım.
‘kızım, ekmek’ dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep ‘annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş’ dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne.
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim,
Anne çook…
Bedirhan Gökçe’nin şiir Albümünden Muharrem Öztürk