Etiket: Bir Kalbe Kaç Yara Bandı Gerek

Yaz. Mehtap Karlı: ”Yazdıklarımın bir gün birçok kişiye ulaşacak olması fikri gerçekten çok güzeldi”

Abdussamed Tosun: Yazmaya nasıl başladınız? Bu konuda size ilham olan şey neydi? Mesela ne oldu da ben yazmalıyım dediniz?

Mehtap Karlı: Öncelikle Merhabalar yazmaya ilk olarak 2005 yılında başladım, lise yıllarımda yazdığım kompozisyonların beğenilmesi ve genel olarak yazmaya yatkın oluşum buna etken oldu diyebilirim. Açıkçası şundan dolayı diye bir şey söyleyemem bir anlık yazma isteği diyebiliriz, bir anda verilmiş bir karardı daha çok.

Abdussamed Tosun: Sizin heyecanınıza da ortak olmak istiyoruz. İlk kitabınızı yazdığınızdan, basılması ve elinize ulaşmasına kadar geçen süreci bizimle paylaşır mısınız? Neler hissettiniz, ilk kitap ilk heyecan? Bizim için en önemli detaylardan bir tanesidir bu, bu süreci sizden dinlemek isteriz?

Mehtap Karlı: İlk kitabım çıktığında elbette çok mutlu oldum, yazdıklarımın bir gün birçok kişiye ulaşacak olması fikri gerçekten çok güzeldi. İlk başlarda açıkçası yayınlanır mı acaba diye bir korku yok değildi içimde ama iç sesim ne olursa olsun vazgeçme dedi ve başardım. Başarmanın yarısı kendine inanmaktır ve kendine inanırsan başaramayacağın hiçbir şey yoktur bence.




Abdussamed Tosun: Bize biraz yazarken dikkat ettiğiniz şeylerden bahseder misiniz? Mesela yazdığınız ortamdan ve dinlediğiniz müzikten gibi, kesinlikle böyle olmalı yoksa yazamam dediğiniz noktalar var mı?

Biraz klişe olacak belki ama genellikle sessiz ve huzurlu ortamlarda yazarım. Bir anlık bir ilham; belki bir çiçekten, belki denizden, belki yaşanmışlıklardan yola çıkarak kelimelerin sihirli gücüne inananlardanım.

Abdussamed Tosun: En başa dönelim, Mehtap Karlı kimdir? Nasıl bir ailede büyüdü? Bize biraz Mehtap Karlı’ dan bahseder misiniz?

Mehtap Karlı: 22 Eylül 1982 doğumlu, 5 yıllık evli, çocuk gelişimi mezunu, annesi hemşire, babası esnaf olan bir ailenin büyük kızı olarak dünyaya geldi. Mükemmel bir anne ve babanın kızı olarak hayatına devam ederken küçük yaşta babasını kaybedip hayatla mücadelesini erken yaşta başlattı. Babasının ölümünün ardından annesiyle hayata tutunmaya çalışırken annesinin ani ölümü ile adeta hayatı alt üst oldu. Sonrasında hayat acizleri affetmez diyerek çıktığı bu yolda çok daha güçlü bir şekilde hayata tutundu. Şimdilerde ise mutlu bir evliliği var.

Abdussamed Tosun: Birazda kitabınızdan bahsedelim, ”Bir Kalbe Kaç Yara Bandı Gerek” nasıl ortaya çıktı? İsminin bir hikayesi var mı? Bize biraz kitaptan bahseder misiniz?

Mehtap Karlı: Kitabımda tamamen yaşanmışlıklardan yola çıkarak, kendi hayat hikayemi ve çevremde gördüğüm tanık olduğum yaşanmış hikayeleri de içinde barındırdığı için bu ismi uygun gördüm. Çok fazla acı kayıplar vermem nedeniyle; bir kalp daha fazla ne kadar yaralanabilir ki, her defasında bu kadar üzüntüye nasıl dayanabilir bir insan, tam hayata tutunmaya çalışırken hayat her defasında nasıl da çelme takar ona? gibi sorulardan yola çıkarak isminin kitaba çok uyumlu olduğunu düşünüyorum. Ve ilk aklıma gelen kesinlikle bu isimdi. Kitabımda daha çok kendi yaşadıklarım ve yaşamımdan çıkardığım dersler var diyebilirim…

Abdussamed Tosun: Peki kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazar mıydınız? Yazmak bir tutku mu yoksa meslek mi?

Mehtap Karlı: Kesinlikle kimsenin okumayacağını dahi bilsem yine de yazmaktan vazgeçmezdim. Çünkü yazmak bir tutkudur, yazmak rahatlatır ve çoğu zaman kimselere anlatamadığınız her şeyi kelimelere dökerek sayfalarda birleştirirsiniz.

Bu güzel röportajı yaparak bana fırsat verdiğiniz için de teşekkür ederim. Son olarak söylemek istediğim; hayallere ulaşmak için yalnızca çok istemek lazım ve unutmamalı ki; başarmanın yarısı inanmaktan geçer. Biz kendimize inanırsak başaramayacağımız hiçbir şey yoktur.

 

Röportaj: Abdussamed Tosun
dskultursanat@yahoo.com

Yazar Demet Baykal’ın okuduğu ve önerdiği 5 kitap!

Evde olduğumuzda yada vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmek için yapabileceğimiz en iyi aktivitelerden biri de kitap okumaktır. Gerek anlattıkları hikayelerle, gerekse unutulmaz karakterleriyle mutlaka okumanız gereken 5 kitabı sizin için yazar Demet Baykal seçti.




1) En Çok Sen Yoktun/Alparslan Yige

Seni tanımıyorum ama denk geliyorsun işte; sıradan bir kitabın orta sayfasında, bir yoksunluk cümlesinde, bir şiirin en acıyan yerinde, yağmur sonrası gökyüzünde, yalnızlığın yedi renginde… Kitaplarla konuşuyorsun benimle sonra izlediğim bir filmde karşıma çıkıyorsun ansızın. Dedim ya, tanımıyorum seni. Karşımda durup sadece susuyorsun. Nefesinin sıcağını bile bilmezken sessizliğinle üşüyorum!

2) Bir Kalbe Kaç Yara Bandı Gerek/Mehtap Karlı

Hayat bazen; bir gömleğin kopmuş düğmesi gibidir… Giydikten sonra anlarsın o düğmenin eksikliğini. Yani demem o ki; hayat bazen acı bazen tatlı ama bazen de inişlerle çıkışlarla dolu derin bir yoldur. Bakmasını ve yaşamasını bilirsen hayat sana güzellikleri beraberinde getirir. Sen hiç salıncaktan düşen bir çocuğun düştü diye yeniden o salıncağa binmediğini gördün mü? Hayat böyledir işte; er yada geç büyürsün, öğrenirsin, güçlenirsin ve şunu da unutma düştüğün kadar güçlenirsin…

3) Gülün Adı/Umberto Eco

Gülün Adı adlı bu dev romanıyla bir anda dünyanın dört bir yanında ünlenen İtalyan yazarı Umberto Eco, aslında çok yönlü bir bilimadamı. İtalya’da, Bologna Üniversitesinde öğretim üyesi, semiolog, tarihçi, filozof, estetikçi, ortaçağ uzmanı ve James Joyce üzerine derin araştırmalar yapmış biri. Umberto Eco’nun bu ilk romanı, 1980’de İtalya’da ilk yayımlanışından bu yana sayısız basım yaptı ve dünyanın pek çok diline çevrildi. Dünyada olağanüstü bir ilgi uyandıran bu romanın yankıları hâlâ sürüyor. Filmi de dünyada büyük yankılar uyandırdı. Bu romanın başarısında, kuşkusuz, yazarın ortaçağ konusunda derin ve dolaysız bilgisinin büyük payı var. Tam anlamıyla ve her bakımdan ortaçağ dünyasını yansıtmakla birlikte Gülün Adı kesinlikle çağdaş bir roman; çağdaş romana yepyeni ve uzun soluk getiren özgün bir roman. Bir anlamda ortaçağda geçen, Hıristiyanlık düşüncesini tartışan tarihsel bir roman, bir anlamda da ustaca kurulmuş polisiye ve sürükleyici bir öykü. Ve en önemlisi olağanüstü bir dil ve benzeri az bulunur bir sanat yapıtı. Bu ünlü romanı İtalyanca aslından başarıyla Türkçeye çeviren Şadan Karadeniz’in titiz ve uzun çalışmasını da burada hayranlıkla belirtmemiz gerekiyor. Umberto Eco’nun yayınlarımız arasında çıkan ikinci dev romanı Foucault Sarkacı da, Ortaçağı Düşlemek adlı deneme kitabı da yine Şadan Karadeniz’in çevirisi…




4) 21.Yüzyıl için 21 Ders /Yuval Noah Harari

21. yüzyılın en çok ses getiren düşünürlerinden Yuval Noah Harari, ilk kitabı Sapiens’te insanın nasıl önemsiz bir hayvandan dünyanın efendisine dönüştüğünü, ikinci kitabı Homo Deus’ta çarpıcı öngörüleriyle insanlığın ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunu ele almıştı. İngiltere ve ABD’yle eşzamanlı olarak yayımlayacağımız 21. Yüzyıl İçin 21 Ders ise yüzyılımızın eşi benzeri görülmemiş teknolojik ve ekonomik kırılmalarıyla ve yaşanan aralıksız değişimlerle başa çıkabilmek için elzem soruları tartışmaya açıyor.

5) Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk/Maia Szalavitz – Bruce D. Perry

Küçük bir çocuğun beyni travmadan nasıl etkilenir? Korku ve şiddet çocuğun beyninde nasıl bir tahribata yol açar ve bu beyin iyileştirilebilir mi? Dr. Bruce Perry, olağandışı durumlara maruz kalmış çocuklara yardım ederek onları hayata yeniden kazandıran dünyaca ünlü bir çocuk psikiyatristidir. Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk’ta, karşılaştığı travma vakalarını bilimsel bir gözle irdeleyerek ve bunları herkesin kolaylıkla anlayabileceği hikayelere dökerek, aşırı strese maruz kalan beyinde tam olarak ne olduğunu açıklıyor ve bu beynin akıl almaz iyileşme kapasitesini ortaya koyuyor. Perry’nin stratejilerini öğrendiğinizde, travma geçirmiş çocukların fiziksel, ruhsal ve duygusal bakımdan nasıl iyileştirileceğinin ve sağlıklı bireylere dönüştürüleceğinin formülünü de elinizde tutuyor olacaksınız. Beynin içinde olanları anlayabilmenin, psikolojik olarak en uç durumdaki çocuklar için bile bir umut ışığı olacağını gösteren bu kitap uzun süre hafızanızdan çıkmayacak.

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén