Sinan Akçıl ve Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Kadir Çetin’in “KafADA Sorular” adlı YouTube programına konuk oldu. Kuşadası’ndan gerçekleşen programda samimi açıklamalar yapıldı.
Şarkı söylemesin diyenler trendlere baksın
Kadir Çetin’in Hadise şarkı söylemene karşı çıkmıştı demesi üzerine Sinan Akçıl “Bitmiyordu bu Hadise konusu” diyerek, “evet öyle bir şey olmuştu iyi hafıza bravo, şimdide o şarkı söylememi istemeyenler trend 1 listelerine baksınlar” dedi.
Şarkı söyledikten sonra hak ettiğim değeri gördüm
Sinan Akçıl şarkı söyledikten sonra hayatında ne değişti sorusuna “Türkiye’de şöyle bir şey var. Sibel Can şarkı söylüyorsa şarkıyı Sibel Can yazmış bestelemiş zannediyor Türk halkı, arka plana bakmıyor. Solist olduktan sonra “aa bu şarkı da mı senindi” diyorlar. Şarkı söylemeye başladıktan sonra geçmişte yaptığım işlerde değer görüyor. Hande Yener’in gazlamasıyla 2011’de bu adımı atmamış olsaydım ne bu kadar değer görürdüm, ne sokakta bana karşı bu kadar sevgi olurdu.
İzel ve Hande Yener iki dönüm noktam
Kadir Çetin’in dönüm noktan ne oldu sorusu üzerine Sinan Akçıl, “Sezen Aksu’nun Kanlıca’daki yalısından ayrıldıktan sonra İzel’in bütün albümünü 19 yaşındaki bana güvenip teslim etmesi 1. dönüm noktam oldu. 2. dönüm noktam ise Hande Yener’in bana “Atma” şarkısını birlikte söyleyelim demesi ile şarkıcılığa adım atmam oldu.” dedi.
Kazanova yaftasından rahatsızım
ilişkilerimle gündemde olmaktan çok sıkılıyorum. Üzerimdeki kazanova yaftasından rahatsızım. Benim yüz katım insanlar var ama anılmıyorlar. Özel hayatım ile gündemde olmak istemiyorum. Çünkü gelecekte vatanım için siyasete atılmak istiyorum.
Milletvekili olmak istiyorum
Şimdi müzik üzerine kariyerim olabilir ama ülkem için insanlara dokunmak istiyorum ve genç yaşımda önümüzdeki 5-10 yıl içinde ben de milletim için siyasete girip, milletvekili olmak istiyorum. Hayalimde özgür, iki nokta üst üste parantez şeklinde gülümseyen, mutlu ve rakiplerine karşı güçlü bir Türkiye var.
Kırmızı ışıkta lüks arabamla durup otobüstekileri görünce kötü oldum
Şöhretten bazı zamanlarda sıkılmaya başladım. Kötü bir anımda bile gülmek zorunda kalmak, mutluymuş gibi görünmek beni sıkıyor. Mesela çok lüks bir araba kullanmak istemiyorum, dikkat çekmek istemiyorum. Eskiden çok lüks bir arabam vardı kırmızı ışıkta durdum, yandaki otobüsteki insanları görünce kendimi çok kötü hissettim. Bu tarz sınırlamalarda geliyor şöhretle aslında. Bi gün sokağa çıkıp bir şeyler yemek eve gelmek istiyorum, beni kimse tanımasa bugün de diyorum bazen. Ama bazen de şöyle bir şey de oluyor, yurtdışına çıktığımda 1 hafta oh be diyorum. 2. hafta tanınmamakta kötü hissettiriyor. O yüzden insan tanındığı yere egosal olarak dönmek istiyor. Radyoda şarkımı duyuyorum elimi kalbime koyup şükrediyorum, hala beni seviyorlar, ya bir gün istemezlerse yaptıklarımı diye düşünüp, iyiki varlar diyorum.
Annem Rus değil
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel son günlerde bazı haber sitelerinde çıkan “Sinan Akçıl’ın annesi Rus” haberini Sinan Akçıl’a sordu. Sinan Akçıl: “Çok güldüm bu habere. Annem Bakırköy İstanbul doğumlu. Rus Değil. Çok merak ediliyorsa anneannem Selanik göçmeni” diye yanıtladı.
Avukatlar neden siyasette çok?
Kendisi de avukat olan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Mesleğin formasyonu gereği devletin sistemi, siyasal düzen gibi formasyon ile yetiştikleri için siyasete bir süre sonra ilgi artıyor. Hitabet gücü de avukatlarda yüksek olduğu için kendileri de siyasette söz sahibi olmak istiyorlar.” demesi üzerine Sinan Akçıl “Başkanım gibi yatırımlara destek veren, ilçeyi büyütmek gibi işler olunca, bunu istemeyenler kıskanıyor olabilir. Siyasette avukatların olması, kendime avukat olarak ihtiyacım olabilir diyedir” diyerek esprili bir yanıt verdi.
İnsanlar 2 yıl sonra bozulan asfalta alışmış
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel: “Ben yaşadığım çevreyi güzelleştirmek, hakettiği değeri görmesi için çabalamak için belediye başkanı oldum. Belediye tesislerinde kendi yemediğin şeyi kimseye servis etme mottomuz var. Evimdeki peyzajı ilçemize de uyarlıyorum. Kaliteli malzemeler ile vatandaşa hizmet ediyorum. İnsanlar alışmış, bir asfalt atılıyor 2 yıl sonra bozuluyor. Kalitenin bir maliyeti var. Ben bir şeyi yapmış olmak için değil, yapılsın kaliteli olsun sonra oraya dönüp 30 yıl bakılmasın istiyorum.” dedi.
