Yazar: Samet Tosun Page 4 of 7

Gur Halit ile Bursaspor’a Dair Konuştuk!

Aklınıza ne küfür geliyorsa hepsini söyledim. Tabi daha sonradan yanıma gelen Volkan Şen ve İsmail Köybaşı’da bundan nasibini aldı.

Samet Tosun: Bana o gün olan olaylardan biraz bahseder misin ?

Halit Gür: Maç günü nice şehrine geldik. Trafik yüzünden biraz gecikmelide olsa maça geldik. Dakikalar geçiyordu 18. Dakika’da 1-0 geriye düşmemize rağmen tempo hiç düşmedi taki dakikalar 42’yi gösterinceye kadar, durum şuan 2-0’dı. Ve ben o an kendimi tutamadım ve sahaya atladım ve Fatih Terim’e doğru yürümeye başladım. Aklınıza ne küfür geliyorsa hepsini söyledim.

Tabi daha sonradan yanıma gelen Volkan Şen ve İsmail Köybaşı’da bundan nasibini aldı. Sonra görevliler geldi ve beni tutarak stadın dışarısına çıkardılar. O gece orada kaldım. Beni bırakmadılar. Ertesi gün beni mahkemeye çıkardılar. Hakim bana yurt dışına çıkma yasağı verdi. Hakime, benim oğlumun sünnet düğünü var ve benim Türkiye’ye gitmem lazım deyince, sağ olsun yasağı kaldırdı. Daha sonra ekim ayında ikinci kez mahkemeye çıkarıldım. 127 euro para cezası ödemeye karar kıldı, ve bitti.

İşte o görüntüler;

Samet Tosun: Peki olay günü polis’in size karşı hal ve hareketleri nasıldı ?

Halit Gür: Polislerin bana karşı hal ve hareketlerinde hiçbir problem yoktu. Sigara felan verdiler. Kısaca gayet güzel davrandılar diyebilirim.

Samet Tosun: Peki abi Bursaspor senin için ne ifade ediyor ?

Halit Gür: Ailem, çocuklarım neyse benim için Bursaspor’da aynıdır. En son Trabzon deplasmanına oğlum Selim ile gitmiştik.

Samet Tosun: Bursaspor ile tanışman nasıl oldu ?

Halit Gür: Sene 1992, Bursaspor ve Fenerbahçe Türkiye kupasında karşılaştılar. İlk ozaman tanıştık, gerçi 2-0 yenilmiştik ama önemli olan o değil, o günden bugüne Bursaspor benim hayatımda.

Samet Tosun: Bundan 7-8 sene önce Türkiye şampiyonu olmuş bir takımın, ligten düşme aşamasına gelmesine sebep nedir ?

Halit Gür: Yöneticilerin yanlış bir şekilde takımı yönetmesidir. Başka bir açıklaması yok maalesef.

Samet Tosun: Bizim aracılığımız ile Bursaspor yönetimine bir şeyler söylemek ister misin ?

Halit Gür: Destek olma zamanı köstek olma değil, kim Bursa’mıza yarar sağlarsa bu taraftar onu kolay kolay unutmaz, tıpkı rahmetli Yazıcı da olduğu gibi, ama yapanı da unutmaz Bursa futbol şehri, ne yazık ki şu şehre adam akıllı birileri sahip çıkmıyor çok yazık herkese nasip olmaz böyle şanlı taraftar.

Samet Tosun: Bursalı olarak Bursa için neler söylersin?

Halit Gür: Bursa’yı anlatmaya kelimelerin telafuzu olmaz. Bursa’yı anlatmakl değil yaşamak lazım.

Samet Tosun: Söylemek istediğin başka şeyler varmı?

Halit Gür: Alayına isyandır bu, Bursa’mıza yemin olsun, amatöre düşsek bile terk etmeyeceğiz. Son Trabzon deplasmanında yapılan tezahüratları hiç unutmayacağım. 15 dakika hiç durmadan söyledik. Yani iyiki böyle taraftara sahibiz ben üstümde Bursaspor formasını Avrupa sokaklarında gururla dolaşıyorum. Formayı görenler zaten Texas’ı hemen tanıyorlar. Yani öyle birileri gelsin ki bize yakışsın. Sen çok yaşa Bursaspor’um.

Bu röportaj 2017 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

Samet Tosun
samettsn@yahoo.com

Samet Koca Röportajı

Herkes kendini istediği bir hikaye içinde bulmayı, farklı yerlerde hissetmeyi, kazanmayı, kaybetmeyi, korkuyu, mutluluğu, aşkı okuyarak çok kolayca deneyimleyebilir.

Samet Tosun: Kendine ben niçin yaşadım? Hayatımın anlamı neydi gibi sorular sorduğunda nasıl cevaplar alıyorsun?

Samet Koca: Hayat bir süreçtir ve bir kez elde ettiğimiz bu şansı çok iyi değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Hayatın hakkını vererek, mutlu geçirmenin yollarını arayarak yaşıyorum. Aile hayatı, iş hayatı ve özel yaşamım ve hedeflerim doğrultusunda bir denge kurup her anımı dolu dolu geçirmeye çalışıyorum. Gerek kariyer gerekse özel yeteneklerim konusunda gayretli olmak ve sonuca ulaşmak beni motive ediyor.

Samet Tosun: Peki kendini tanımanın en iyi yolu nedir?

Samet Koca: Öncelikle hayattan ne istediğini ve ne beklediğini bilmek gerek. İsteklerinin gerçekleşmesi için ne yapacağını planlamak ve bunun için çalışmak. Bu yolda kendinden başka kimseye güvenmemek. Çünkü çıktığın yolun planı ve dümeni senin elinde.

Samet Tosun: Edebiyat sence bir terapimi?

Samet Koca: Kitap okumak kişiyi günlük rutinlerinden alıp başka dünyalara yolculuğa çıkartır. Herkes kendini istediği bir hikaye içinde bulmayı, farklı yerlerde hissetmeyi, kazanmayı, kaybetmeyi, korkuyu, mutluluğu, aşkı okuyarak çok kolayca deneyimleyebilir. Bu bağlamda hem kolay hem de içsel bir terapidir.

Samet Tosun: O zaman en başa dönelim, nasıl bir aile ve nasıl bir çocukluk?

Samet Koca: Babamın kütüphane memuru olması hayatımızın ve yaşadığımız yerlerin şekillenmesinde etken oldu. İlk bebekliğim Milas’ta, çocukluğum ise Buldan’da geçti. Dört kişilik çekirdek bir aile olarak ilçede sakin bir çocukluk geçirdim. Genellikle babamın çalıştığı kütüphanede kitaplar arasında geçti çocukluk dönemim. Sonrasında lise ve üniversite eğitimlerim için Denizli’ye geldim. Çok başarılı bir öğrenci değildim (üniversiteye kadar) ama buna rağmen iki tane üniversiteden mezun oldum : )

Samet Tosun: Peki yazmaya nasıl başladın?

Samet Koca: Yazmaya orta okul dönemlerimde şarkı sözü-şiir yazarak başlamıştım. Sonrasında kısa hikaye denemelerim oldu. Çok sevdiğim yazarların kitaplarını okudukça bir gün benim de bir kitap yazdığımı hayal eder olmuştum. Daha önceden yazdığım ve kitaplaşmaya uygun olmadığını düşündüğüm ilk kitap denememi rafa kaldırmamın ardından daha ciddi bir şekilde O’nun Bebeği için çalışmalara başladım.

Samet Tosun: Yazarak dünyanın değişebileceğine inanıyor musun?

Samet Koca: Değişim benim dünyamda olacaksa eğer hayal dünyamı zenginleştirip bunu okuyucuya sunabilirim. Kendimi ifade etmemi sağlar bana. Ama mevcut hayatımı değiştirecek bir etkisi olacağını sanmıyorum. Okuyucu açısından ise onların bakış açısını değiştirebilecek metinlerle ilişkiler ve hayatları üzerine olumlamalar yapılabileceğine inanıyorum. Yeter ki herkes okumaya karşı istekli olsun, okusunlar. Okumak kişinin ufkunu muhakkak geliştirir.

Samet Tosun: Birazda kitabından bahsedelim, bir hikayesi var mı? Bizlere anlatırmısın?

Samet Koca: O’nun Bebeği: Sıra dışı bir taşıyıcı annelik hikayesi. Ülkemizde uygulanması yasal olmayan bu işlem, özel bir hastane sahiplerinin elim bir kaza sonucu yoğun bakıma alınan oğullarından nesillerinin devam etmesi adına taşıyıcı annelik uygulamasına başvurmalarını anlatıyorum kitabımda. Aylin karakteri kimsesiz ve hayatla mücadelede yalnız kalan üniversite öğrencisi genç bir kız. Hiç haberi olmadan böyle bir uygulamaya nasıl dahil oluyor, başına bu süreçte neler geliyor, onun için üzülerek “Onun yerinde ben olsaydım ne yapardım?” ve bazen hastane sahiplerine kızarak “Peki ya onların yerinde ben olsaydım ne yapardım?” diye karar vermesi zor soruları okuyucuya sunuyor kitap. Aynı zamanda bu zengin ailenin medyayı nasıl güçleri doğrultusunda kullanıp kamuoyunu istedikleri orantıda kusursuz bir şekilde yönlendirebileceklerini de hayret içerisinde okutup etik değerler ve ahlaki sorgulamalarla beraber empatinin sınırlarında bir yolculuğa çıkartıyor okuyanları.

Samet Tosun: Peki bir yazar olarak sen neler okuyorsun ? DS Kültür sanat okurlarına neler önerirsin bu konuda ?

Samet Koca: Geniş bir okuma yelpazem var ama özellikle kurgu ve polisiye türleri vazgeçilmezimdir. Tavsiye edebileceğim favori kitabım Stieg Larsson’ın Millennium Serisi (İlk üç kiabı!) olur. Son zamanlarda keyif alarak okuduğum kitap ise Sarah Pinborough’ın Gözlerinin Ardında oldu.

Samet Tosun: Peki son olarak yeni projelerinden bahseder misin? Ve DS Kültür sanat okurlarına neler söylemek istersin ?

Samet Koca: İkinci kitabım hazır ve yayınevimde inceleme aşamasında şu anda. Gerçek bir hikayenin kurgulanması ile yazdığım bu aşk romanında okuyucular geçmiş aşklarından birer ize rastlayacaklar. Kitabı okurken bir erkeğin göz yaşlarına eşlik ederken madalyonun öbür tarafını da kadın karakter ile görecekler. Aşkın yaşamlar üzerindeki etkisini, tercihler ve sonuçlarını sorgularken hayatın karmasının da anlaşılacağı, aşk için ölmeli mi yoksa devam etmeli mi hayata? Bu çıkarıma okuyucunun kendince ulaşabileceğini düşünüyorum. Yeni bir kitapla okuyucunun karşısına tekrar çıkacağım için oldukça heyecanlıyım. Son olarak DS Kültür Sanat okurlarına ve bu röportaj için adaşım Samet Tosun’a çok teşekkür ediyorum. Sevgiyle ve kitapla kalın.

Samet Tosun
samettsn@yahoo.com

Atila Gündoğu Röportajı

Besteleriyle duygulara tercüman olan ve düşünceleriylede, sevgiyi aşılamaya çalışan bir sanatçı olmak istiyorum

Samet Tosun: Merhabalar Atila bize biraz şarkının mutfak aşamasından bahseder misin? Stüdyodan şarkı çıkıncaya neler yaşandı ?

Atila Gündoğu: Merhabalar, şarkının aranjesini İzmir Karşıyaka’da bulunan Stüdyo Crash de yaptık.Şarkının aranjesinde Stüdyo Crash’ in de sahibi olan Uğur Özdemir’le birlikte çalıştık. Master ve mix yine aynı stüdyoda yapıldı. Aranjeyi de toplam 2 hafta zaman içerisinde de tamamlamış olduk.

Samet Tosun: Müzik senin için neden bu kadar önemli ?

Atila Gündoğu: Müzik duyguların tercümanıdır.Ben duygularımı ve düşüncelerimi anlatabileceğim en iyi yol olarak müziği görüyorum. Müzikle uğraşmak  aynı zamanda bir yetenek işidir. Yetenek ise  bu dünyada Yaradan’ın insanlara verdiği  en büyük güçtür.Bu gücü keşfetmekte insan olarak  en büyük görevlerimizden bir tanesidir.Bedenin yiyecek içecek gibi vazgeçilmez ihtiyaçlarına karşılık müzikte ruhun gıdasıdır.Müzikle beslenen insanlar daha duyarlı daha sevecen ve daha kendileriyle barışık olan insanlardır. Ve ben yaptığım bestelerde gerek kendi yaşadığım duyguları ifade ederek ,  gerek empati kurarak başka insanların  yaşadığı duyguları ifade etmek  istedim.

Samet Tosun: Hayatında bir rol modelin varmı ?
 
Atila Gündoğu: Müzik anlamında örnek aldığım sanatçı rahmetli Barış Manço’dur.Onun şarkılarını dinleyerek büyüdüm.Onun karakterini kendime rol model olarak örnek aldım.
 
Samet Tosun: Müzikle alakalı daha önce neler yaptın?
Atila Gündoğu: 2002 yılında İzmir’de Kanal 1 Televizyonu’nun katkılarıyla düzenlenen müzik yarışmasına kurduğum müzik grubu ile katıldım. Benim bestelerimden oluşan şarkılarla birincilik ödülünü kazandık.2007-2008-2009 yılların da İzmir Ege TV’ de “Kadının Dünyası “Kadın ve Yaşam“ adlı programlarda kendi bestelerimden oluşan repertuar ile program müzisyenliği yaptım. 2012 yılında bir müzik grubu kurarak  katıldığımız Yetenek Sizsiniz yarışmasında belirli bir dereceye ulaştık. Bu derece sayesinde rahmetli Levent Kırca’nın  çeşitli sebeplerden dolayı gösterime girememiş olan “Sarhoşum gel beni al “adlı filminin, şarkısına imza attım.

Samet Tosun: Peki senin müzikle alakalı hedefin nedir?

Atila Gündoğu: Sanatçı olmak benim hayalimdir.Ve bir sözüm vardır:Hayaller uzaktır ve umutlar yakındır benim için. “Hayallerin umuda, umutların gerçeğe dönüşsün ki bu dünyada yaşadığın belli olsun.” Besteleriyle duygulara tercüman olan ve düşünceleriylede, sevgiyi aşılamaya çalışan bir sanatçı olmak istiyorum.Altmışın üstünde söz müzik bana ait olan çeşitli tarzlarda bestelerim var. Ayrıca müziklerini yaptığım bir adet film senaryosu, bir adet reklam filmi senaryosu  ve Türkiye’ye yazdığım bir marşım var. Bu  köşede bekleyen projelerimle ileride adımdan söz ettireceğime eminim.

Samet Tosun: Hadi en başa dönelim .Nasıl bir aile yapısı ve nasıl bir çocukluk geçirdin ?

Atila Gündoğu: Üç erkek çocuklu ailenin en küçük bireyi olarak dünyaya geldim.Rahmetli babam Elektrik Mühendisiydi. Annem ev hanımıdır.Babamın ve annemin müziğe olan sevgisi benim  müzik yeteniğimi keşfetmemde önemli bir rol oynamıştır.. Müziğe başlamama sebep olan olay annemin bana doğum günümde hediye olarak gitar almasıdır.Ailemin bana kazandırdığı en önemli özellikler sevgiyi ve merhamet duygusunu aşılaması ,aynı zamanda kitap okuma alışkanlığını kazandırması olmuştur.

Samet Tosun: Peki müzik dışında neler yapıyorsun ? Atila’nın bir günü nasıl geçiyor?

Atila Gündoğu: İzmir Adnan Menderes Havalimanın’ da  bir şirkete bağlı olarak  birkaç kafenin şefliğini yapıyorum. Ayrıca bu kafelerde  kendime ait özel olarak yaptığım kurabiyeleri satışa sunuyoruz. Bu kurabiyelere kendimce Kalimera adını verdim. Benim için iş anlamında  müzik birinci aşk,  kurabiyeleri yapmak  ise ikinci aşkımdır.  İnsanlarla iletişim kurmayı çok seviyorum.

Samet Tosun: Ve son olarak DS Kültür Sanat hakkında neler söylemek istersin?

Atila Gündoğu: Sanatçının yeteniğini gösterebilmesi ve düşüncelerini aktarabilmesi için bazı  platformlara ihtiyacı vardır. Bu platformlar sayesinde sanatçılar daha geniş kitlelere ulaşırlar. DS Kültür Sanat olarak sanatçıların düşüncelerine ve yeteneklerini aktarmalarına vesile oluyorsunuz. Bu sayede sanatçılar kendilerini daha iyi ifade ediyorlar. Günümüz dünyasında sanatçıların kendilerini ifade etmeleri  için  sosyal medya büyük  bir önem arz ediyor.   Sizde bu konuda  üzerinize düşen görevi layıkıyla yerine getiriyorsunuz. Bu anlamda beni de  DS Kültür Sanat sayfanızda  konuk ettiğiniz için teşekkür ederim.Sahneden inerken dinleyicilerime  “SEVGİ” isimli bestemin mesaj niteliği taşıyan dört mısrası ile veda ediyorum. Bu röportajımda da “SEVGİ” isimli bestemin dört mısrası ile veda etmek istiyorum.

Tatlı bir tebessüm, buzları eritir
Ufak bir dokunuş acıları dindirir
Yaralar ne kadar derin olursa
Sevgi denen merhem o kadar gerekir.
Sevgiyle Kalın Hoşçakalın…

Samet Tosun
samettsn@yahoo.com

Hazırlanan röportajların tüm hakları DS Kültür Sanat’a aittir. İzinsiz kopyalanması veya kaynak gösterilmeden başka bir sitede yayınlanması yasaktır. Aksi takdirde yasal açıdan farklı sonuçlar doğuracaktır.

Aynur Ayaz Röportajı

Yaşam alanlarımı hep pozitif insanlar ile doldurmaya gayret ederim. Bu felsefemde de pozitif olma çok önemli ve önemsiyorum.

Samet Tosun: TRT ile yollar nasıl kesişti ? bahseder misin?

Aynur Ayaz: İlk 2012-2013 TRT Müzik’le başladı daha sonra TRT AVAZ ve TRT1 ekranlarında programlar yaparak devam etti. İlk özel bir proje olan gençlerin kendi söz ve bestelerini yaptıkları eserlerin videolarını çekip ekranlara taşıdığımız hem kliplerini izlettiğimiz hem de kendilerini yayın konuğu olarak aldığımız “Klip Sizden” programı ile kesişti. Keyifli ve özel bir işti. Daha sonrasında farklı ulusal tv kanallarında 2016-2019(Cine5 – BeyazTV – Flash Tv – ATV) yüzü olarak çalıştıktan sonra 2016 yılında yine TRT ile çalışmaya ve özel projeleri sunmaya devam ettim.

Samet Tosun: insanlar seni nasıl tanısınlar istersin ?

Aynur Ayaz: Google’a sormadan, önyargıları olmadan tanımak en iyisi olur bence. Gazeteci, Tv Programcısı ve eğitimci en doğrusu.

 

Samet Tosun: Senin için mutluluk nedir ?

Aynur Ayaz: Şu an içinde bulunmak, alabildiğin nefestir mutluluk. Abartmadan ama öyle bu dünya ile eş zamanda içine girdiğimiz karantina ve pandemi sürecinde bunu anlamak için bi nefes bize sanıyorum nimet olarak yetti. Nefes, nefes ve nefes. Önemli mesele hayatımızda göremediğimiz ve elle tutamadığımız ama nefes aldığımız an benim için en büyük şükürler olsun mutluluk diyebiliyorum.

 

Samet Tosun: Hadi en başa dönelim, sen kimsin ?

Aynur Ayaz: O zaman en başa dönmeyelim. Kendi yolculuğu henüz bitmemiş ve göçü kendine olan sade bi insan. Kendini değişime güncelleyen ve değişimin bir parçası.

Samet Tosun: Kendini tanımanın ilk yolu nedir ?

Aynur Ayaz: Bitmeyen eğitim. Öğrenme arzusunu hep diri tutmak ve değişime açık olmak diyebilirim.

 

Samet Tosun: Pozitif olmanın bağışıklık sistemini güçlendirdiği söyleniyor, peki sen bu konuda nasılsın ? pozitif olmayı başarabiliyor musun ?

Aynur Ayaz: Bu sorunuza çok açık ve samimi bir şekilde kesinlikle pozitif olmak sadece insana değil içinde yaşadığımız evrene de güzel enerjiler yayma enerjisi demek diyorum ve buna çok inanıyorum. Bu konuda oldukça bakış açısı ve yaşam biçimi olarak pozitifim. Pozitif olmayana da pozitifim. Yaşam alanlarımı hep pozitif insanlar ile doldurmaya gayret ederim. Bu felsefemde de pozitif olma çok önemli ve önemsiyorum. İnsan istedikten sonra neleri başaramaz ki. Kesinlikle düşüncem başardığım yönünde.

 

Samet Tosun: Peki senin hayatında da mucizeler varmı? Nedir onlar ?

Aynur Ayaz: Herkesin hayatında olduğu gibi. Yaşam bi mucize ve bu mucize için her dem Yaradana sonsuz teşekkürler ediyorum.

Samet Tosun
samettsn@yahoo.com

Muhammed İşin Röportajı

Unutmayalım ki, Turist rehberleri Türkiye Cumhuriyetini temsil eden elçilerdir. Şahsen ben Turist rehberlerinin tamamını ailemin birer ferdi olarak görürüm ve birçoğu çok tecrübeli ve bilgedir.

Samet Tosun: Dışarıdan çok cazip gibi görünen bir meslek olsa da, biliyoruz ki her güzel şeyin ardında zorluklar vardır. Bize bu zorluklardan bahseder misin?

Muhammet işin: Turist Rehberliği gerçekten çok zorlukları olan bir meslektir. Örneğin sürekli yollar da olmak zorundasınız. Ailenizden uzakta kalıyorsunuz, özellikle resmi ve dini bayramlar da ve Özel kutlamalarda siz ailenizle değil, Misafirlerinizle yollarda oluyorsunuz, çalıştıkça ekmeğinizi kazanıyorsunuz çalışmadığınız her gün kayıp sizin için. Sosyal haklardan faydalanamıyorsunuz. Sürekli okumanız, araştırmanız, yeni bilgiler edinmeniz gerekiyor. Mevsimin bir önemi yok, bazen Sağanak yağmur altın da, bazen dondurucu soğukta, bazen de güneşin anlında çalışıyorsunuz. Şu örnek sanırım İyi olurdu; bir Öğretmen Dersini anlatırken 40 dk da, bir futbolcu saha da 90 dk  kalıyor ve  geri kalan zaman da çalışmalarına devam ediyor, ama siz Günlerce anlatıyorsunuz, bazen ziyaretçilerle 10 gün her gün en az 7 saat Onlara  durmaksızın bilgi aktarıyorsunuz, dolayısı ile Ağzınız kuruyor, anlatmaktan.. Bazı turistler, çokbilmiş, bazıları Çok titiz, bazıları cimri, bazıları çok detaycı olabiliyor ve daha sı tabi ki. Sizin çok sabırlı olup, bin parçaya bölündüğünüz zamanlar oluyor.

Ayrıca, eğer Anadolu turundaysanız, gündüz ve gece Misafirlerle ilgilenmek zorunda kalıyorsunuz. Uyuduğunuz otellerin şartları uygun olmayabilir, acentelerin Kullandıkları ulaşım araçları arızalı olabilir, acentelerden anlaştığınız tur ücretlerini alamamış olabilirsiniz gibi gibi..

Samet Tosun: İşin zorluklarından bahsedelim demişken, son zamanlarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de etkisini gösteren covid-19 virüsünün etkilerinden bahseder misin?

Muhammet işin:  Turist rehberliği Kutsal bir meslektir. Çünkü Misafir sizi tanımakla, sizin kültürünüze adım atmış olur. Siz bildiğiniz kadar bilgi aktarırsınız. Anadolu’nun Kadim kültürlerini damarlarınızda hissettiğiniz kadar onlara yansıtırsınız. Maalesef ki covid-19 ile birlikte, Son yıllar da azalan Turizm aktiviteleri dibi gördü. Her ne kadar sağlık bakanlığımız Yeterli bir çalışma sergilediyse de Turizm Çok büyük bir darbe aldı. Hava yolu şirketlerinden tutun, ulaşım, konaklama, yeme içme işletmeleri hediyelik eşya dükkânları ve turizm tedarikçileri Şiddetli bir darbe aldı. Turizm kitabının Turist Rehberleri bölümü bu darbeyi en yoğun hisseden bir meslek grubu oldu. Zaten sosyal hakları olmayan on bini aşkın Rehber,  Oda birlik yöneticileri ve Turizm bakanlığı tarafından hiç bir destek görmedi.

Yaklaşık son beş aydır hiç bir geliri olmadan ayakta durma gayretindeyiz. Meslek odalarının yönetim kadroları ve TUREB (Türkiye Rehberler Birliği) kriz yönetimin de ne yazık ki başarısız oldular.

Şu örnekle daha somut açıklamama müsade edin;  Türkiye de bir beldenin belde olabilmesi için en az 5.000 kişilik bir nüfusa sahip olmalı, Eğer belde iseniz devlet o beldeye, alt yapı çalışmaları, ulaşım, yol, köprü, su elektrik vb gibi bir sürü Alanda yatırım yaparlar bu şu anlama gelir, Milyonlarca liralık yatırım.

Ama Sayısı on binleri aşan Rehberler topluluğu, Bu dönem de somut hiç bir yardım veya katkı görmedi. Örneğin; Rehberlere Kredi adı altında bir haber yayınlandı ama sonuç olarak bir çok meslektaşımız, Kredi almakta hala sorun yaşamaktadır bir çok rehber krediye başvurmuş ve  hala sonuç alamamışlardır.. Ben bir Rehber olarak pandemi sürecin de yalnız bırakıldığımızı üzüntüyle belirtmek isterim.

Fotoğraf: Barcelona , İspanya

Samet Tosun: Birazda senden bahsedelim, kendini nasıl geliştiriyorsun?

Muhammet işin: Kendini geliştirme kısmı Çok önemli, İnsanlar doğru soru sormayı becerebilseydi, inanın birçok şey çok daha dengeli ve akla yatkın olurdu, Kendini geliştirmek için, ben Şu yöntemleri Sıkça kullanırım, ama Bunu da söylemden edemeyeceğim, Kişisel Gelişim bitmek bilmeyen bir süreçtir, Öğrenmek Hayat boyu süren bir aktivitedir. Benim yöntemlerimden bazıları;

1.  İyi bir dinleyici olmalı insan, Ben insanları dinlemeyi çok severim, Rehberlik mesleğinin En sevdiğim yönü, Her gün, Birbirinden çok başka insanlarla karşılaşıyor olmamız, herkesin kendi hayat hikâyeleri ve herkesin İçinde yaşadığı toplumdan kaynaklı üzerine biçtiği bir kültürel kıyafet oluyor ve bu kültürel giysi onun Karakterini oluşturuyor, Eğer iyi bir dinleyici olursanız, bir zaman sonra Dünya insanı olma imkânı elde edebiliyorsunuz, Dünya insanı olmak ne demek peki? Önceleri Garipsediğiniz birçok İnsan karakteri, sizin için normalleşiyor, onların gözünden hayata bakmaya başlayınca, Başlarda çok garipsediğiniz davranışlar, bir anda size de tatlı gelmeye başlayabiliyor. Sizin için, Irk, din, dil ayrımı ortadan kalkıyor. İstiyorsunuz ki, sınırlar da ortadan kalksın. Dolayısı ile dinledikçe öğreniyor, öğrendikçe Bilgeleşiyorsunuz, bildiğiniz üzere Kulaklar Kalbin Kapısıdır… Ama ne yazık ki Çoğumuz günümüz de dinlemeyi pek beceremiyoruz.

Kendimi, Geliştirme yolunda

2. yöntemim,

Okumak, Çünkü kitaplar benim Rehberim, bana doğru bilgiye ulaşmam da yardımcı olan yegâne unsurlar, onlarla iç dünyama yolculuklar yapabiliyorum, daha önce hakkında hiç bir bilgimin olmadığı Konuları Rahatça öğrenebiliyorum, Kitaplarla yalnızlığımdan kurtuluyorum.  Çok seviyorum okumayı, Okudukça kendime güvenim artıyor ve inanın Kendimi Süper güçlü hissediyorum. Ayrıca Eğer Bir Turist rehberi iseniz, Misafirleriniz çok çeşitli olacaktır. Her meslek grubundan, bazen üniversiteler de Profesör, bazen bir Marangoz, bazen bir iş adamı veya siyasetçi, Dolayısı ile Okuyarak Sürekli bilgilerinizi Geliştirmelisiniz, aksi halde Rehberlik yaptığınız misafirler Sizinle yaptıkları yolculukta memnun olmayacaklardır. Okumak bir Zırh, bir tür Koruma kalkanı benim için.

3. Yöntemim Sormak ve merak etmek, bir Turist rehberi olarak çok fazla konuya merakınız olmalı, Merak ettikçe Öğrenme kabiliyetiniz artıyor, ama Merak ettiğiniz konuları Önce doğru sorularla belirlemelisiniz, doğru soru sormak sizin bilgiye ulaşama hızınızı etkiler, bazen Düzinelerce kâğıda Sorular yazdığımı ve bu sorulara cevaplar aradığımı bilirim.

Fotoğraf: Ratna Sari Dewi Sukarno, Eski Endonezya First lady'si

4. Yöntemim ve benim Olmazsa olmazım İnsanların fikirlerine başvurmak. Turist rehberliği mesleğin de Sizden daha bilge ve daha tecrübeli Olan Meslektaşlarınızı bulmanız ve onlardan yardım istemelisiniz, çünkü bir zamanlar onlar da sizin geçtiğiniz yolda yürüdüler ve tecrübeleri ile daha ilerdeler, ben İlk yardım istediğimi Günümüzün İyi rehberlerinden olan Mert Taner den istemiştim ve Üniversitemin 1. Yılın da kendisini arayıp Turuna katılmayı rica etmiş ve Ondan değerli bilgiler edinmiştim. Aynı dönem daha bir sürü rehberi aramış, okumam gereken kitaplarının listelerini almıştım. Aslında İnsanların fikirlerine danışma ve edindiğiniz fikirleri süzüp size en uygun olanı belirleyip kullanma Hayatın her alanın da çok önemlidir.

5. Yöntemim Zaman yönetimi ve iyi bir planlama. Turizm bir boş zaman aktivitesidir. Boş zaman elde etmek inanın ki çok pahalı ve çok değerli bir şeydir.  Çalışan eve beyinler ve öğrenci olan bir ailenin boş zamanı denk getirip, o boş zamanda tatile gitmesi çok zor dur. Ayrıca ekonomik anlam da da yeterli olmaları gerekir kimi ziyaretçiler tatil için yıllarca para biriktiriyor olabilir. Dolayısı ile Yerli veya yabancı ziyaretçilerimi gezdirmeden önce onların içinde bulunduğu tüm şartları düşünürüm ve onların seyahatlerini maksimum düzeyde mutlu olmalarını sağlayacak şekil de planlar ve zaman yönetimini ona göre belirlerim. Bir rehber sadece, Misafire gezilen yerleri anlatmaz, yön gösterir, sağlıklı olmalarını sağlar, ben bu sebeple İlk yardım kurslarına katıldım. Ve güvenliklerin den de sorumludur. Unutmayalım ki, Turist rehberleri Türkiye Cumhuriyetini temsil eden elçilerdir. Şahsen ben Turist rehberlerinin tamamını ailemin birer ferdi olarak görürüm ve birçoğu çok tecrübeli ve bilgedir.

Aslında daha çok şey söylenebilir ama sanırım şu an için bunlar yeterli.

Samet Tosun: Peki nasıl bir aile’ye doğdun ? biraz kendinden bahsetmek istermisin?

Muhammet işin: Adım Muhammet İşin, Ailemin en küçük üyesi olarak dünyaya geldim. Annem ve babam aslen Bingöllü yaklaşık 50 yıl kadar önce Elazığ’a göç etmişler ve 8 çocukları olmuş. Önce üç kızları olmuş, sonra 5 erkek çocuk, ben en küçük olanım. Yokluk ve fakirlik içinde Işıksız bir evde ateş yakmışlar ben doğduğum gece ve Ateşin ışığından yararlanıp doğurmuş Annem beni.  Aslın da Yokluk ve sefaletin ne demek olduğunu pek çok kişi bilir, o yüzden Çok detayına inmeden, çocukken türlü işlerde çalıştım, ayakkabı boyacılığı, at yarışların da su, simit, dondurma satma, berber çıraklığı, tarla da ırgatlık gibi. Daha sonra türlü zahmetler çekmeme rağmen Okumaktan asla vazgeçmedim, sağ olsun Annem ve Babam Bizi okutmak için çok gayret ettiler, Özellikle Annem Bu konuda çok mücadele etti. Bu sebeple Güçlü kadınlara hayranım. Kadınlar güçlüyse herkes güçlüdür.

O dönem doksanlı yıllar da, İş bulmak için İstanbul’a Anadolu’dan çok göç yaşandı, gençler İstanbul’a umuda yolculuk yapıyorlardı. Ablalarım ve abilerim de bu umuda yolculuk eden gençlerden sadece Bir kaçıydı sanırım. Onların Yaşamları istanbul da ziyadesiyle zorlukla geçmiş, hep anlatırlar.

İzzet abim, İstanbul da Bir dershane kantini alıyor ve tüm kardeşleri bir araya topluyor bize önderlik edip, birlikte çalışmamızı sağlıyor. Birlik olmak başarının temel taşıdır. Bu hayatın her alanında böyledir. Ben lise bittiğin de üniversitenin ne olduğundan bi haber, İstanbul’a geldim ve abilerimin yanın da kafe de çalışmaya başladım.  Üniversite sınavına girmedim, daha sonraları 5 yıl kadar,  çok yoğun çalıştım, çalıştık. Bizim ki, sanırım var olma mücadelesi idi. Aile ekonomimiz düzelmeye başlamıştı, derken, Askerlik çıktı karşıma, ve 15 ay gidip askerliğimi yaptım. Askerlik benim için bir dönüm noktasıdır. Eskiden beri okurdum ama asker de Okumanın gücünü farkettim.

Orda gördüğüm tanıştığım Üniversiteli öğrencilerin benden bi farklarının olmadığını gördüm. Ben de avukat olabilirdim veya doktor, ya da bir mühendis. Bu arada Gelibolu da Kışlanın en iyi askeri seçildim ve erken terhisle ödüllendirildim. Askerdeyken, sürekli planlar yaptım, sivile döndüğüm de, kendimi değiştireceğime dair. Çünkü İnsan önce kendini,  iyi yönde değiştirmeli sonra ailesini ve daha sonra da çevresini ve dünyayı…  Ne yaparsak yapalım, ailemin ekonomisi dolayısı ile huzuru düzelmiyordu. Gece gündüz çalışsak da bunu başaramıyorduk. Ben ailemin en küçük bireyi olarak, eğitimimi abilerim den Muhteşem bir disiplinle aldım. Nevzat, izzet, hikmet abilerim ve Ayten işin ablam bana İyi bir aile terbiyesi verdiler. Ailemiz de Akıl herşeyin üzerin dedir. Aslında Şöyle daha İyi bir ifade olurdu, “ Denge “ evet her şey de bir denge olmalı

Tabi, askerlik bitince Geldim ve Ailemin ilk başlar da karşı çıkmalarına rağmen, Hikmet abimle birlikte Üniversiteye girmeyi başardık. Çok zordu onca yıl aradan sonra hazırlanıp üniversiteyi kazanmak. Çok yüksek puanlar aldık ikimiz de. Hikmet abim, İstanbul üniversitesi radyo sinema ve tv bölümü  (o şimdi ispanya da bir yatırımcı )

Ben de Gazi üniversitesi seyahat acenteciliği ve Turizm rehberliği bölümünü seçtim. Aslın da Hukuk okuyabilirdim veya başka birçok bölüm ama sanırım daha önce hiç gezmeye imkânım olmadığı ve farklı kültürlerle tanışmak için, aynı zaman da hızlı gelir edebilir ve ailemi değiştirebilirim düşüncesi ile Turist rehberliği bölümünü seçtim. Bu arada, Çocukluğumdan beri Okumayı çok sevmişimdir. İlk tek başıma yolculuğumu 12 yaşım da yaptım. Sanırım gezmeyi sevmemin kaynağı o yolculuk.

Fotoğraf: Ladoga Gölü, Karelya Cumhuriyeti, Rusya

Üniversiteyi Gazi Üniversitesin de okudum. Başlar da üniversiteye gitmeme karşı çıkan Ailem Üniversite yılları boyunca desteklerini esirgemediler, dolayısı ile ben de öğrencilik yıllarım da, Amerika Florida da Walt Disney Şirketin de de Çalıştım, Gündüzleri İşte çalışırken, Geceleri az bir uykuyla kalıyor Walt Disney’in arka mutfağını öğrenmek için özel ricalarımla Müdürlerim den eğitim alıyordum, İngiltere de erasmus Staj programı yaptım ve aynı zamanda dil eğitimi aldım daha birçok ülkeye ziyaretler de bulundum, Gittiğim ülkeler de turizm alanları ile ilgili araştırmalar yaptım sanırım 30 un üzerin de farklı ülkeye yolculuk yaptım, Çünkü Bir turist Türkiye ye uğramadan önce ben onların duygularını anlamalıyım ve Türkiye nin dünya da ki yerini anlayabilmek için Başka ülkeleri tanımalıyım diye düşündüm. Ayrıca, İngilizce ve Rusça öğrendim. Aynı zaman da Proje yöntemi, Kriz yönetimi, Liderlik, Beden dili uzmanlıkları üzerine Eğitimler aldım. Dolayısı ile Öğrencilik yıllarımı dolu dolu yaşayıp, Bölüm ikincisi oldum ve Yüksek onurla Okulumu tamamladım. O dönem Okulum da bakanlığın açmış olduğu sınavı geçen ilk ve tek öğrenci olarak Profesyonel rehberliğe adımı mı attım. Özellikle, Akın Demir, Yalçın Arslantürk, Muharrem Tuna gibi Çok değerli Hocalarımın üzerimde ki Haklarını hiç bir zaman unutamam.

Bugün hem bir Ticaret adamı, hem bir Tarım işiyle uğraşan çiftçi hem de Rusça ve ingilizce dillerin de rehberim ve ailem bugün Beldemizin hatırı sayılır ailelerinden biri.

Samet Tosun: Mutfakla aran nasıl ? bize verebileceğin bir tarif varmı mesela ? ben bunu çok iyi yaparım dediğin ?

Muhammet işin:  Turist rehberi olarak, Şunu söylemeliyim ki, İyi bir rehber aynı zaman da iyi bir gurmedir. Öğrencilik yıllarım da gastronomi eğitimi de almıştım. Sanırım ülkemiz de Tatmadığım bir lezzet pek azdır. Gittiğiniz yöreye ait yemekleri yersiniz, misafirlerinize tavsiye de bulunursunuz,  Ben şahsen bir Restaurant geçmişi olan biri olarak Birçok yemek yapabilirim. Ama Benim en iyi yaptığım Çiğ Köfte diyebilirim. Hz İbrahim döneminden günümüze kalan çiğ köfteyi aslına uygun yaparım. Bugün İyi bir İsot biberiniz ve Hakiki zeytinyağınız ve biber salçanız varsa İyi bir çiğ köfte yapmanız kolaydır. Bu arada , Ben etsiz Çiğ köfte taraftarıyımdır.

Fotoğraf: Walt Disney World Resort in Orlando, Florida

Samet Tosun: Normalleşme sürecine girdiğimiz bu günlerde turizmi canlandırma ile alakalı atılan adımlar neler ? peki bunun bir faydası olur mu ?

Muhammet işin: Normalleşme sürecinde atılan adımlar elbette ki yararlıdır, Umut ediyoruz ki, 2020 nin ikinci yarısın da turizm de bir artış sağlanacaktır. Tabi Covid-19 nin İkinci bir dalgasının olup olmayacağı önemli. Sosyal mesafenin korunması adına Müze ve Ören yerlerin de, toplu taşıma araçların da, hava alanların da, konaklama işletmelerin de ve yeme içme alanlarında ziyaretçiler için uygun koşullar belirlendi. Ama bunlar yeterli değil tabi ki, yaptığınız çalışmalar hakkında, Hızlı ve etkin bir reklam kampanyasıyla, Türkiye nin Yolculuk için uygun bir ülke olduğu, yazılı ve görsel medya aracılığı ile Dünyaya anlatılmalı. Şahsım olarak İletişim de olduğum tüm misafirlerime Mesajlar atıp, Türkiye’ye gelmekte kararsız kalmamalarını aktardım. Sağlık bakanlığımızın Açıkladığı güncel verileri Misafirlerime gönderip, Güvenli yolculuk yapabilecekleri hakkında bilgilendirdim.

Samet Tosun: Yasalarda rehberlerin haklarını koruyacak maddeler var bu maddeler sorunlara çözüm oluyor mu? Yada uygulanabiliyor mu?

Muhammet işin: Meslek yasamız da turist rehberlerinin haklarını koruyan maddeler var doğrudur ama yeterli değil.  Şu somut örnekle daha açıklayıcı olur sanırım:

Turist rehberleri Sürekli gezen kişilerdir. Yurt için de ve yurt dışında rehberlik hizmeti veren, değerli meslek mensuplarının sıkça şikâyetçi olduğu bir konu olan “Rehberlere Yeşil pasaport” konusu büyük bir sorundur. Rehber Yukarıda saydığım nedenler den ötürü, dünya insanı olmalı ve yurt dışına çıkışlarda sorun yaşamamalıdır. Ama Bu konu ne kadar dile getirilirse getirilsin bir netice ne yazık ki alınmamıştır. Ayrıca Mesleğimizi kaçak yollarla yapan, Rehber çalışma kartına sahip olmayan birçok kişi mesleği yapmaya devam etmektedir. Ama Meslek yasamızın gerekli maddeleri uygulamada ki sıkıntılar nedeniyle bunun önüne geçmekte yetersiz kalmaktadır.

Turizm de ki sorunlar sadece Rehber meslek yasalarıyla değil, Devletin yetkili kurumlarının işbirliği ile çözülebilir ancak.  Turizm alanlarında ki, Kaçak rehberler ve kaçak acentecilik hizmeti verenler, turizmi ne yazık ki baltalamaktadırlar.  Üniversitelere yığılmış, Mezun olan ve ya mezun olmayı bekleyen Rehberlik Öğrencileri de ayrı bir muamma. Dolayısı ile tek başına Rehber meslek yasası bu sorunları giderme de yeterli değil. Tabi bunlar benim aklıma bir çırpıda gelen sorunlar.

Fotoğraf: Stonehenge, Wiltshire, İngiltere

Samet Tosun: Son olarak okurlarımızdan gelen sorular var;

DS Kültür Sanat Okurları;  İş olmadığı günlerde neler yapıyorsunuz?

Muhammet işin: Ben hobi olarak halk oyunları ve Gitar eğitimi alıyorum, Kafkas Kartalları ile Macaristan da Girdiğimiz bir uluslar arası halk oyunları yarışmasın da Birinci olmuştuk. Şiir yazıyorum aynı zaman da Bolca kitap okuyup kişisel gelişimimi tamamlama gayretindeyim.  Ayrıca sahibi olduğum aile işletmelerinin İşleriyle uğraşmaya gayret ediyorum.  

DS Kültür Sanat Okurları;  Hep aynı yerleri anlatmaktan sıkılıyor musunuz?

Turist rehberi hep aynı konuları anlatmaz, Çünkü Misafirlerin duymak istedikleri birbirlerinden farklıdır. Özellikle Anadolu tarihi On binlerce yıllık bir tarihtir. Siyasi, ekonomik, folklorik,  coğrafik, edebi, felsefi, dini, gastronomi ve hayata dair birçok konu hakkında konuşur. Bazen şiirler söyler, bazen şarkılar, bazen endemik bir bitki türünü anlatır, bazen yörenin tarım ve hayvancılık faaliyetlerini, bazen etnik yapısından bazen demografik yapısından bahseder.  Elbette, Misafirlerimizin çoğu zanneder ki, Bir binanın tarihini bilmek ve onu sürekli tekrar etmektir rehberlik ama aslında öyle değil. İşin içine arkeolojide girer, semboller ve karşılaştırmalı tarih te, geçmişle günümüzü karşılaştırır, Ülkeler arası bağı anlatır, Örneğin Sümer mitolojisini aktarırken illa ki Mısırı anlatırsınız.

Tabi Gidilen yer, anlatılması gereken bilgi ve anlatma zamanı destinasyonlara göre değişklik gösterir. Soyut ve Somut tüm kültürel konular Rehberin İlgi alanına girer ve Bunu dilinin döndüğünce anlatmaya gayret eder.

DS Kültür Sanat Okurları;  İlginç anılarınız var mı ?

Muhammed işin: Bir keresin de Bir turist grubunda Avrupalı bir misafirimle yaptığım sohbette, elinde ki alyansa bakıp, eşiniz gelmedi mi diye sordum, 50 li yaşlarında olan bu misafirim, 21 yaşında tanrıyla evlendiğini, O günden bu güne Çok mutlu bir evliliğinin olduğunu, anlatmıştı. Bu kadın bir Rahibe değil di. Tanrıyla Cinsel tatmin yaşadığını da anlattı. Ben ve grubumda kiler büyük bir şaşkınlıkla ve saygıyla dinledik anlattıklarını. 

Bir diğer anımsa, Bir beyefendi, Elin de yüzükle gelmiş, zamanın da çok yoksulmuş ve Amerika da Çok çalışmış ve Milyon dolarlar elde etmiş, Dünyayı gezip, Eşini arıyormuş, Şöyle ki O’ nu gördüğün de sokakta, Kafe de veya bir müzede yer, zaman Önemi olmaksızın, Ayaklarına kapanıp, Evlilik teklifinde bulunacakmış.

Bu meslek ile Buna Benzer birçok tecrübem oldu, Devlet başkanlarından, First lady lere, Dünyaca ünlü isimlere Rehberlik hizmeti verdim.

Samet Tosun
samettsn@yahoo.com

Rabia Karataş Röportajı

Her insanın geçmişte iyi yada kötü yaşanmışlıkları vardır, kimi söyledikleri kimide çizebildikleri ile ifade eder kendini, bende yazdıklarım, söyleyebildiklerim ve müziği ile ifade ediyorum kendimi

Samet Tosun: Sende ki sanata merak nereden geliyor ?

Rabia: Çocukluğumdan beri dans edip, şarkı söylerim, mikrofonum hep televizyonun kumandası olmuştur. Lise yıllarında ilk defa bir gitar almıştım, tabi profesyonel olarak çalmadım. Birde o zamanlar şimdilerde ki gibi değildi. Gerçekten çok konservatuar okumak istediğim halde olmadı, lisede kimya bölümü okuduğum için üniversite de kimya bölümü okudum. Ama hiçbir zaman içimdeki müzik aşkı dinmedi, okul biter bitmez hemen şan eğitimine başladım ve her zaman yapmak istediğim şey olan müziğe yöneldim.

Samet Tosun: Motivasyonunu nasıl sağlıyorsun ?

Rabia: Biraz öncede bahsettiğim gibi, müzik hayatımın her alanında diyebilirim, ayrıca spor da vazgeçilmezlerimden bir tanesi, ikisi bir araya gelince bana en büyük motivasyon kaynağı oluyor.

Samet Tosun: Müziğini yaparken ne kadar samimisin ?

Rabia: Gerçekten samimi olmasam müzik yapmam ki, yapamam yani, müziğin temel prensiplerinden bir tanesi de samimiyettir. Dinleyici o sıcaklığı sende yakalaması lazım dersem açıklamış olurum sanırım.

Samet Tosun: Müzik neden senin için bu kadar önemli ?

Rabia: Her insanın geçmişte iyi yada kötü yaşanmışlıkları vardır, kimi söyledikleri kimide çizebildikleri ile ifade eder kendini, bende yazdıklarım, söyleyebildiklerim ve müziği ile ifade ediyorum kendimi, kısaca müzik benim hayatımın anlamı diyebilirim.

Samet Tosun: Peki şarkılarını söylerken geçmiş seni etkiliyor mu ?

Rabia: Tamda biraz önce bahsi geçen konu gibi, herkesin dönem dönem yaşadığı olumlu yada olumsuz şeyler olabiliyor, benim geçmişte yaşadıklarım şarkılarıma dahil olabiliyor. Söylediğim şarkılar ve yaptığım müzikte bu daha net anlaşılabiliyor sanırım.

Samet Tosun: Peki en başa dönelim, mutlu bir çocukluk mu ?

Rabia: Çocukluğumu hatırlıyorum da o kadar özgüveni yüksek bi çocuk değildim, daha çok içe kapanık böyle, hani bir şey olduğunda birine derdimi anlatıp konuşamazdım. Mutlumuydum yada mutsuzmuydum diye düşünürsek inanın bunun cevabını bende bilmiyorum, ama arada kelimesini kullanabilirim. Daha sonrasında hayatın keşfetmeye başladım, bir şeylerin farkına vardıkça olup bitenleri analiz edebildikçe hayattan daha çok zevk almaya başladım dersem yalan olmaz.

Samet Tosun: Peki bize biraz ailenden bahseder misin, nasıl bir aile ?

Rabia: Herkes gibi beni sevip, bana saygı duyan bir ailem vardı, her ailede olduğu gibi bazı konularda hiç anlaşamadığımız oluyor elbette, nasıl bir aile; koruyucu kuralları olan bir aile. Okul hayatım boyunca bana gerçekten çok destek oldular. Genel anlamda bakacak olursak evet her konuda arkamda varlıklarını hissettim, arkamda durdular yani, elbette onaylamadıkları durumlarda olmuştur ama bende böyle durumlarda fikirlerine saygı gösterdim.

Samet Tosun: Peki ilham ne zaman geliyor ?,Yürürken, duştayken, uyurken?

Rabia: Güzel bir yere değindin, bana ilham ne zaman gelir,çoğunlukla uyku arasında gelir diyebilirim, hani oturup ben şarkı yazmak istiyorum dediğimde kesinlikle yazamam. Bazen bir melodi düşer aklıma ve onun üzerine sözler yazarım.

Samet Tosun: Peki aşk ne durumda ?

Rabia: Uzun zamandır hayatımda kimse yok, bence doğru düzgün biri karşıma çıkana kadar da kimse olmasın ya, öncelikle birine inanıp, güvenmem gerekiyor sanırım şuan daha iyi J

Samet Tosun: Ağlarmısın, bir film izlerken yada güzel bir müzik dinlerken ?

Rabia: Ağlarım elbette, duygusal bir yapıya sahibim. Bazı filmler ve şarkılar vardır, seni bu zamandan çok fazla geriye götürebilir, o zamanda ister istemez, ağlama ihtiyacı hissedersin. Bazen aklında kalan bir kare fotoğraf yada hatırladığın tek satır söz, bunlar sanırım ağlayabilmemde en büyük etkenler olabilir.

Samet Tosun: En son ne zaman kahkahalarla güldün ?

Rabia: Daha dün kahkahalarla güldüm sanırım J Genel olarak baktığımızda neşeli bir insanımdır, kolay kolay negatife düşmem. Pozitif olmanın hayat enerjisini daha da yükselttiğine inanıyorum.

Samet Tosun: Dünyayı kadınlar yönetse dünya daha güzel bir yer olur mu?

Rabia: İyiliğin yada kötülüğün cinsiyet kavramı ile alakalı olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Hani belirli bir cinsiyet belirterek diğeri ortaya atmak hiç doğru değil, bence böyle dengede olması daha iyi diye düşünüyorum.

Samet Tosun
samettsn@yahoo.com

Çilem Duman Özel Röportaj!

Son çalışması ''Yıllar affetmez'' ile güzel bir çıkış yakalayan şarkıcı Çilem Duman ile hakkında merak edilenleri konuştuk, hadi sorulara geçelim. Keyifli okumalar..

Samet Tosun: Hayat felsefeni nasıl tanımlarsın?
Çilem Duman:
Dürüstlükle saygılı çalışarak azimli olarak sevginin vefanın hayatımda felsefem olduğunu söyleyebilirim.

Samet Tosun: Sence seni Çilem Duman yapan şey ne ?
Çilem Duman:
Azmim inancım ve doğallığım derim.

Samet Tosun: Hiç kendine özeleştiri yaptın mı? Neler söylüyorsun mesela ?
Çilem Duman:
İnsanları kendim gibi herzaman görmemeliyim iyi niyetli bir yapım var ama herkes aynı fıtratta değil. Bir de bazen çok fazla konuşkan olduğumu söyleyebilirim.

Samet Tosun: Hadi en başa dönelim, nasıl bir aile ?
Çilem Duman:
Aike kavramı çok önemli benim için saygı ve sevgi ile bağlı bir aile kavramım var.

Samet Tosun: Müzik neden senin için bu kadar önemli ?
Çilem Duman:
Hayatımı müziğe adadığım için ve Müzik Susarsa Hayat Susar benim için.

Samet Tosun: Hayatta bir rol modelin var mı?
Çilem Duman:
üstad isimler herzaman müzikte sanatımda rol modelimdir.

Samet Tosun: biraz klişe olacak ama 10 yıl sonra kendini nerede hayal ediyorsun ?
Çilem Duman:
Yine konser resital müzikle dolu etkinlikler birsürü hayata geçmiş müzik projesiyle harmanlanmış bir hayatta görmek isterim ve sağlıkla tabiki.

Samet Tosun
samettsn@yahoo.com

Seyfullah Çakmak ile Ramazan bayramı özel sohbeti

Sevilen ilahi sanatçısı Seyfullah Çakmak ile Ramazan bayramına özel bir sohbet gerçekleştirdik, Ramazan bayramımız mübarek olsun.

Samet Tosun: Ramazan nasıl geçti ?

Seyfullah Çakmak: Ramazan, her zaman olduğu gibi maneviyatıyla, Rahmetiyle geldi, malum bu yıl Korona sebebiyle evlerimizdeydik ve geçtiğimiz Ramazanlarda yapmak isteyip fakat dünya meşakkatleri sebebiyle yapamadığımız ne kadar güzellikler varsa onları ifa ettik, bol bol ailemizle çocuklarımızla vakit geçirdik, inşaAllah bu mübarek kıymetli ayı en güzel şekilde manevi iklimine yakışır şekilde yaşamış bizden memnun ve razı olarak göndermişizdir.

Samet Tosun: Peki sende ah nerede o eski ramazanlar, bayramlar diyenlerden misin ?

Seyfullah Çakmak: E yani o eski Ramazanların tadı bambaşkaydı, Ben İstanbul da yaşayan çocukluğu geçmiş biri olarak bunu en yoğun şekliyle yaşayanlardanım, Camilerin mahyalarında yazılar yazılmaya başlayınca, kandiller yanmaya başlayınca heyecanlanır uyku uyuyamazdım, hele bu sene tamamen mahrum kaldık, dost ve akrabalarla iftarlar olmadı, camiler cemaate kapalıydı, yüreğimiz buruk bir Ramazan oldu, ama olsun Mevlamızın takdiri bu yöndeydi bize de boyun eğmek ve rıza göstermek düştü.

Samet Tosun: Peki bize biraz senin bayramlarından bahsedermisin ?

Seyfullah Çakmak: Elbette; Ben dedemin dizi dibinde büyüdüm, Bayram gelmeye yakın son 10 günü Ramazan’ın maneviyatına adeta maneviyat eklenirdi evimizde, Akrabalar içinde yaşça en büyük dedem olduğu için tüm akrabalar sabah bayram namazına müteakip bizde toplanır, hanımların bayrama özel yaptıkları tatlılar, börekler sofrada ve büyük ve kalabalık bir kahvaltı sofrası kurulurdu, sanki düğün evi gibi olurdu, e haliyle çocukluk ya o zamanlar biz o manzarada el öpüp harçlık kapma peşinde olurduk, hızlıca kahvaltı yapar tüm kuzenlerimle ve arkadaşlarımla beraber kapı kapı gezer şeker toplardık, hele bir keresinde bir komşunun zilini çaldık, bana dedi ki

-bir ilahi oku hepinize harçlık vereyim.

 tabi ben dururmuyum hemen girdim esere;

“Hiçe sayılıyor hak dini İslam

Kan gölüne döndü bak Afganistan

Bayram mı olurmuş gözyaşlarından

Bayramsa bayramınız mübarek olsun

Onulmaz yaralar merhem beklerken

Ayasofya mahkûm feryat ederken

Kudüs boynu bükük masum bakarken

Bayramsa bayramınız mübarek olsun.”

eser bitti gözlerimi açtım o komşumuz olan amca göz yaşları içinde boynuma sarıldı, dualar teşekkürler etti bize, tabi şekerimizi de harçlığımızı da fazlasıyla aldık ☺️☺️

Şimdi bunları bulmanız neredeyse imkansız, kimsenin kimseye güvenmediği bir dönemde yaşıyoruz, dolayısıyla çocuklarımızı sokağa gönderirken ikaz ve uyarı üzerine uyarı yapıyoruz. O sebeple bu manevi günlerin tadı bizim dönemimizle yavaş yavaş son buldu.

Samet Tosun: Bu ramazan ve bayram pek bir buruk geçti değilmi ?

Seyfullah Çakmak: Evet, biraz değil,fazlaca hüzünlü geçti, evlerden çıkmadık, hiç bir eş dost akrabamızı iftara davet edemedik davetlere gidemedik, camilerimiz mahzun kaldı, teravihleri evlerimizde münferit veya ailemizle kıldık şikayet ettiğimiz “o eski Ramazan’lar” ı dahi çok aradık çok özledik, bayram olmadı çünkü bayram namazı olmadan bayramın keyfini alamayanlardanım ben, evlerimizde kaldık kalıyoruz. Ta ki yöneticilerimiz Devlet büyüklerimiz tamam  serbestiz diyene kadar da kalmaya çalışacağız.

Samet Tosun: Bize çok kısa kendinden bahsedermisin?

Seyfullah Çakmak: Tabi; İstanbul doğumluyum, ilk ve orta okulu İstanbul’da okudum, ardından belli bir süre Kuran Kursu ve medrese hayatım oldu, 28 Şubat sürecinde kapanan kurslardan biride benim okuduğum medreseydi, ve ardından ailemin almış olduğu kararla Lise hayatı ve üniversite. Tabi bunlar yaşanırken 2004 yılında sahne hayatım başladı, “sevgim sana” adlı ilk albümüm çıktı, sahne hayatına yoğunlaştık, evlendik, askerlik derken iş kurduk ve bugünlere geldik, şu an 3 erkek evladım var, Allah onlara sağlıklı sıhhatli iman dolu, din-i İslam yolunda harcayacakları bir hayat İhsan eylesin.

Samet Tosun: Allah bağışlasın inşaAllah peki son olarak Ömer hocamıza bizden daha yakındın, bize biraz ömer hocamızı anlatırmısın ?

Seyfullah Çakmak: Ömer Hocam bizim abimiz gibiydi, çok kıymetli, kibirden gururdan uzak, herkese kardeşim diyen, küçükle küçük olabilen büyükle büyük olabilen biriydi, sohbete başladığında adeta yaşardı o anı. Hiç bir vakit, desinler bilsinler diye iş yapmaz “Allah bilsin yeter” derdi.Namaza çok önem verirdi, durduğu her namazı itina ile kılardı.Sahabeleri çok sever ve onları anlatırken içi titrerdi, en çok da Hazreti Hatice validemizi ve Hazreti Hamza yı…Ömer Döngeloğlu hocam gitti, yeri doldurulamaz bir kıymet gitti, bir Yıldız kaydı, Cenab-ı Mevlam Cennette o çok sevdiği sahabelere eş yoldaş etsin, Rahmet ve mağfiret nasip etsin…Son olarak kıymetli dostum bu röportajları iyi sakla bir gün olur bizde bu faniden göçüp gidersek anımız olsun sende…Buradan öncelikle sana çok teşekkür ediyor, DS Kültür sanat ailesine şükranlarımı sunuyorum, sizleri dinleyen okuyan takip eden dostlarınıza sonsuz sevgi saygı ve en derin muhabbetlerimi sunuyorum.Şimdiden Bayramınızı tebrik ediyor, Tüm İslam alemi için barış huzur, sağlık sevgi ve huzur getirmesini niyaz ediyorum.

SametTosun
samettsn@yahoo.com

Dj Akman Röportajı

bu şarkıyı yazmadan önce Seninle ilk defadan kalan bir eksikliğin olduğunu hisettim ve hikayenin gerisini getirmek istedim

Samet Tosun: Merhabalar Osman bey, öncelikle bizi kırmadığınız için teşekkür ederim. Bize biraz kendinden bahseder misin ? Dj Akman kimdir ?
Dj Akman: 27 Mayıs 1986 Konya-Bozkır Doğumluyum, henüz 3 yaşında iken Hollandaya taşındık. Burada eğitimlerimi tamamladım.
 
Samet Tosun: Müziği sevdiğini nasıl fark ettin ve akabinde müzik ile olan yolculuğun nasıl başladı ?
Dj Akman: Ben küçük yaşlarda futbol oynamaya başladım, hatta oturduğum mahallede Robin Van Persie Kalıyordu, beraber çok top oynardık dışarda. Çok iyi hatırlıyorum yaşım ozamanlar 12, 13 çok Amerikan rapcilerini dinlerdim, birgün babam bana bir dj masa seti aldı ve evde kendi başıma birşeyler kurcalamaya başladım, daha sonra bilgisayarım geldi, ozamanlar tabiki bilgisayar var ama internet pek yoktu ve ben bunun üzerine bir müzik programı yükleyip orda bakınmaya başladım, 2000 Yılı çok iyi hatırlıyorum milenyum diye söylenti vardı ve ozamanlar yeni bilgisayarlar çıktı daha modern, ekranın arkası yuvarlak uzun olanlardan.ben bundan tabiki birtane istedim ve babam almıştı bana. Daha sonra teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yeni bir müzik programı indirdim ve ozamanlar birgün 50 Cent dinliyorum ve bir yandan tv’de Müslüm Gürses şarkısı çalıyor, bir an nasıl olduysa ikisi ritim tuttu ve çok hoşuma gitti. kendi kendime dedim neden 50 cent tarzı rap’i böyle bir melodi üzerine kimse söylemiyor diyerek bunun üzerinde çalışmaya başladım, aynı anda tabiki ilk başladığım dj lik ile devam ediyorum ve henüz genç bir yaşta olmama rağmen eğlencelerde djlik yapıyorum.daha sonra 50 cent’in sesini alıp arabesk melodiler üzerine remixliyorum. ve birgün kendim birşeyler denemeye başladım ve kulağa çok hoş geldi ve böylelikle Arabesk Rap adını vererek bu tarz şarkılar yazmaya başladım. Ve futbolu iyice ikinci plana atmaya başladım çünkü baya yetenekliydim futbolda, çok iyi bir solbek’tim.
 
Samet Tosun: Hakkinizda Ezana remix yaptigi ve olduğu haberleri cikartildi buna ne demek istersiniz?
DJ Akman: Evet 2004 yıllarında ben türkiyede Resmi bir albüm çıkardım Kapak olsun adlı, ve bu albümde Bir Fidan Gibi şarkım çok tutulmuştu, ben eşiden her şarkımda başlarda DJ Akman diye seslenirdim şarkının sahibi kim bilinsin diye, ve benim biryerlere gelmemi hazmedemeyen bazı kendini bilmezler bir eski rap sarkimdan orda ki DJ Akman jingle sesini keserek Ezanı remixleyerek bu sesi onun içine atıyor ve bunu bütün MP3 sitelerine yüklüyor, tabiki bunun şikayetlerini yapıp heryerden kaldırdık.

Daha sonra 2019 yılında birisi Ezana remix yapıp YouTube üzerine yüklüyor ve yükledikten sonra ki ismi su şekilde : Ezan Remix House Techno ve içerisinde DJ Akman jingle sesi geçmiyor. Ece erken ve Bircan bali söylemezsem olmaz programlarında bunu bana bağlamaya çalıştılar, birisi rap yapmış dedi diğeri remix yapmış dedi, tabiki yayına bağlanıp sordum neresinde rap var? Neresinde dj akman ismi geçiyor diyerek sordum, ve söyleyecek tek şeyleri bize böyle servis edildi. Size her servis edileni aslını öğrenmeden yayinlamayacaksin kardeşim.! Oldu haberleri ise, ben ara vermek zorunda kalınca benle 2004 ten beri uğraşanlar bu sefer oldu haberlerini ortalığa yaymaya başladı. Ben şükür yaşıyorum ve tek diyebileceğim uğraşmayın, herkes baksın kendi işine gücüne.

Samet Tosun: Dj Akmanı anlatmanı istesem neler söylemek istersin ?
Dj Akman: Müzikal anlamda çok güzel fikirler üretebilen bir kulağa sahibim.müziği çok seviyorum, neden bilmiyorum ama bana benim çok yakın bir arkadaşım’mış gibi bir his veriyor, mutlu oluyorum müzikle uğraşırken.
 
Samet Tosun: Peki birazda geçmişe gidelim, seninle ilk defa şarkısı yayınlandığı döneme damga vurdu diyebilirim, bu şarkının çıkış hikayesinden bahseder misin ?
Dj Akman: Bu Şarkının çıkışı 2003/2004 Yılı ve çok iyi hatırlıyorum ozamanlar Hollandada DJ’lik dışında Sesiyle müzik yapan çok nadirdi, Tabiki Ragga Oktay hariç o bir efsaneydi bizler için.Ozamanlar bu şarkıyı hazırlayıp , Msn ortamında dağıtmaya başladım.Bu şarkı msn ortamında çok hızla dağılmaya başladı ve Mp3 websitelerine düşmeye başladı, ve birden Hollanda dışında Almanya Belçika ve Türkiyede çok dinlenmeye başladı.(bu arada burdan bu şarkı ile alakalı birşeyler söylemek istiyorum, melodisi emrah şarkısından alıntı, ozamanlar tabiki bunlar normal birşeydi çünkü para kazanilmiyordu ve dolayısıyla telif diye birşey yoktu, ve birileri bu şarkıyı sürekli sahiplenmeye çalışmış, Sözleri noter onaylı şahsıma kayıtlıdır bunu belirtmek isterim! Benim ismim ve emeğim ile iz bırakmış bu şarkıyı kusura bakmasın kimseler sahiplenmeye kalkmasın.
Samet Tosun: Müzikseverler seni dinliyor peki Dj Akman kimleri dinliyor ?
Dj Akman: Ben kulağa hoş gel herşeyi dinlerim bu yabancı dilde bile olsa.sonuçta Her Türk gibi bizimde kanımızda var bir arabesk duygusallık, bu nedenle Arabesk nağmelerinin tonların olduğu şarkıları çok seviyorum.
 
Samet Tosun: Gelelim seninle son defa’ya, bu şarkının mutfak aşamasından başlayarak, müzikseverlerle buluşuncaya kadar geçen zamanı anlatır mısın ?
Dj Akman: Ben bu şarkıyı yazmadan önce Seninle ilk defadan kalan bir eksikliğin olduğunu hisettim ve hikayenin gerisini getirmek istedim ama bunu tabiki günümüzün modern müzik anlayışı içerisinde.Sözlerde çok çalıştım yazdım sildim yazdım sildim, ve inanır mısın birgün evde saatin pilini değiştirirken bir ilham geldi ve hemen home stüdyoma geçerek sözlerini 15 dakikada yazdım ve şarkı böylece tamamlanmış oldu ve kayıtlarına başlayarak şarkıyı bitirdik.
 
Samet Tosun: Son çalışman ”Seninle son defa” Akman ismiyle cıktı, neden ?
DJ Akman: Şimdi eskiden dj olarak başladığım mesleğe daha sonrasında Arabesk rap şarkılarını çıkarmaya başladıkça, tabiki heryere DJ Akman ismini yazarak çıkarınca isim öyle kaldı.Dj değilim artık bu yüzden yavaş yavaş Akman ismine geçmeye düşünüyorum, sonuçta Akman denince herkesin aklına zaten DJ Akman geliyor otomatik olarak.

Samet Tosun: Peki bundan sonra’da Akman olarak mı devam edeceksin ?
Dj Akman: Bundan sonra Akman olarak devam ediyorum. Dj harfleri eskiden dj olarak baslayip rap sarkilari yapmaya baslayinca ve bunlar bu isim ile tutunca ismi oyle birakmistim ama profesyonel muzik kariyerimi dusunerek Akman olarak devam etmeye karar verdik. Ve bunu yavas yavas alistira alistira yapiyoruz ornek olarak son single parcamin klibinin basliginda youtube uzerinde Akman – Seninle Son Defa (Official Video of DJ Akman) yaziyor.
 
Samet Tosun: Klip çekimlerinden bahsedelim, nerede nasıl çekildi biraz anlatır mısın ?
Dj Akman: Klip çekimlerini günümüzün popüler dizisi olan Cukur’un çekildiği istanbulun tarihi semtlerinden Balat’ta çektik, Yönetmenliğini ve Çekimleri iki genç kardeşim Taha Metin Arıkan ve Samet Elveren üstlendi.Klibin Kurgu ve Hikayesi Kardeşim gibi sevdiğim Uğur Kilic’a ait.
 
Samet Tosun: Hayatında yaşadığın ilginç olaylar var mı bizlerle paylaşabileceğin ?
Dj Akman: En ilginç olanı soylim, Birgün Tatile giderken uçaktan iniş sonrası bavulumu beklerken, Bavulum gelmeyince orda ki bulunan görevlilere bildirdim durumu ve onlar araştırıp beni bilgilendireceklerini şöyledir.aynı gün telefonum çaldı ben tabiki hoteldeyim, ve bavulum Bodrum’daolması gerekirken bir karışıklık ve hata nedeniyle İspanyol adası ibiza’daortaya çıkması 😊
Samet Tosun: Gurbette Türk olmak nasıl bir duygu bizlere anlatır mısın ?
Dj Akman: Ben Hollanda Rotterdam’da yaşıyorum ve burda ki gurbetçilerle gayet güzel geçti bu güne kadar, Tabiki her Avrupa ülkesinde olduğu gibi burdada ırkçılığa maruz kaldığımız oldu, ama insan yinede Türkiyeye gidince tatil veya işler için, işte bu ya diyerek daha çok mutlu oluyoruz, gönül isterdi ki dönelim temelli ama maalesef küçük yaşlarda geldiğimiz için aile düzenimiz burada kurulu ve Memlekete geri dönmek çok kolay olmayabiliyor.ama ben devamlı gidip geliyorum Türkiyeye işlerim nedeniyle.
 
Samet Tosun: Uzun bir sürenin ardından yeni çalışmanı müzikseverlerle buluşturdun, peki geri dönüşler nasıl ?
Dj Akman: Benim çok popüler olduğum dönemlerde instagram, twitter, Tiktok, Spotify, Itunes, Fizy, Muud bu gibi siteler ve uygulamalar yoktu, Facebook vardı yeni yeni ve Youtube vardı ama para kazanma sistemi yoktu.ve bunlara rağmen şarkılarım çok dinleniyordu gerek Avrupa gerek Turkiye’de. Güzel geniş bir kitle ozamanlar şarkılarımı severek dinliyordu.
Ben 2011 yılında albüm hazırladım ve bu sefer instagram ve diğer popüler uygulamalar ortaya çıkmaya başlamıştı, ve tam albümü piyasaya surekcektim ki benim kardeşim rahatsızlandı ve herşeyi iptal edip ailemin yanında olmayı tercih ettim, kardeşim uzun süren bir kalp tedavisi sonrası henüz 24 yaşında iken 2016 da vefat etti, ardından 2017 de babamı kaybettim.bu nedenle bir ara vermek zorunda kaldım müzikte belki 2011 de ki albüm çıksa çok iyi yerlere gelmiş olacaktım ama vicdanım rahat olmayacaktı, o yüzden ozaman ki verdiğim karardan memnunum ve iyiki ailemin yanında olmuşum.bazen herşey san şöhret para değil, aile değerleri önemlidir benim için.ardından tekrar müzik yapmaya başladım ve 2019 yılı çıkardığım Değişik Duygular isimli single çalışmam çok sevildi, 2020 Şubat ayında çıkardığım Seninle Son Defa içinde çok güzel dönüşler oldu, herkes bir eskiye gidip geldi.
 
Samet Tosun: Günümüzün müzik tarzı ve fenomenler hakkında ne düşünüyorsun ?
Dj Akman: Ben bir insanın bir şarkıyı yazıp oluştururken birazda müzik sonrasını düşünmesi gerektiğini düşünenlerdenim, sonuçta çocuklarınız var veya olacak, ilerde onlar büyüdükçe babalarının veya annelerinin neler yaptığını elbet duyup arastiracaklardir.Benim yıllar önce müzik olarak alt yapı verdiğim rapciler oldu ve onlar yaptıkları şarkılarda küfür kullanınca birdaha onlara alt yapı vermeme ve beraber ortak çalışmama kararı aldım, belki ozamanlar kötü oldum onların gözünde ama şuan dönüp baktığım zaman çok iyi bir karar verdiğimi düşünüyorum.şuan günümüzde çok küfürlü Rap şarkıları ve diğer dallarda olan tarzda ki şarkılar icerisindede küfür mevcut,şarkı sözlerinde, kliplerde uyuşturucu, alkol, kavga iyi birseymis gibi anlatan arkadaşlarımız var maalesef, onlara tek diyebileceğim ilerde çocuklarınıza verebilecek iyi bir cevabınız olsun.Ayrıca Youtuber, Tiktoker olan fenomenler ve bazı sanatçı arkadaşlarımız bir gruplaşma içerisinde devam ediyorlar.onlardan olmayanı paylaşmıyorlar, gönül ister ki isme bakılmaksızın herkes herkesi paylaşsın destek versin bu piyasada, ama maalesef bizde neden’se hep bana hep bana algısı var.
 
Samet Tosun: Yeni projelerden bahsedelim birazda, varmı bizleri bekleyen güzel şeyler ?
Dj Akman: Evet durmak yok devam, çoğu dinleyiciler beni yaşça büyük diye biliyordu, normal çünkü ben çok genç yaşta başladım müziğe 12/13 yaşlarında. Şuan 33 yaşındayım. Ve güzel projeler yolda diyebilirim.Nisan 2020 için güzel bir şarkı bitmek üzere, ardından bir yaz şarkısı yazmayı düşünüyorum Agustosdan önce onu çıkarmayı düşünüyorum.
 
Samet Tosun: Kahvenin günlük hayatındaki yeri hakkında neler söylemek istersin ?
Dj Akman: Her Sabah kahve olmazsa olmazim, misafir ziyaretlerine gitmediğim sürece kahveyi sadece evde sabahları içiyorum.gün içinde daha çok olmazsa olmazimiz Çay içiliyor.
 
Samet Tosun: Son olarak DS kültür sanat okurları için bir şeyler söylemek istersin ?
Dj Akman: Ben Ds kültürü sizin sayenizde keşfettim ve yapılan işleri ve verilen emekleri çok beğenerek takdir ederek takip ediyorum ve inanıyorum kiDs Kültürü yakın zamanda çok iyi yerlerde olacaktır.
Samet Tosun: Bu güzel ve bir o kadar keyifli sohbet için teşekkür ederiz. İnşallah daha güzel yerlerde görüşmek dileğiyle.
Dj Akman: Röportaj için ben çok teşekkür ederim ve beni Ds Kültürü ailesi takipçileriyle buluşturduğunuz için ayrıca teşekkür etmek istiyorum size Samet bey.

Milad Röportajı

Beni seven insanlar benden ne istiyorlarsa nasıl görmek istiyorlarsa o şekilde görecek

Samet Tosun: Okuyucularımızın seni daha yakından tanıması için öncelikle bize biraz kendinden bahseder misin ? Milad kimdir ?

Milad: Sanatçı besteci söz yazarı aranjör müziğe her daim güncel bakan biriyim. Müzik dünyasına çok küçük yaşta İngiliz bir grubun (anathema ) şarkılarını dinleyerek hızla giriş yaptım. 9 yaşında hayatımın en önemli kişi ve en yakın arkadaşım gitar la tanıştım. İçimde olan duyguları onunla paylaştım. 15 yaşında farklı grupların rock şarkılarını dinleyerek ve onlarla söyleyerek müzikte yetenekli olduğumu farkettim ve yavaş yavaş aranjörlüğe başladım bugüne kadara bir çok ünlü sanatçıyla dünyanın her yerinden söz yazarı besteci ve aranjör olarak çalıştım. 17 yaşından itibaren kendi şarkılarımı çıkartmaya karar verdim. Birinci şarkım tonight ile tanınmaya başladım. 2. Şakım dön Türkçe dilinde seslendirdim ve insanların güzel tepkilerini ve kitle kazandım. Ve her zaman allahın yardımıyla ve bana bahşetmiş olduğu bu yetenekle çizdiğim yolda başarılı olmaya çalıştım. Ve biliyor musunuz başarılı olduğumu zaman zaman gördüm.  Çünkü ilk günden gerçek kitleye müzik yaptım  sahte kitleyle ve tıklanmalarla buraya kadar gelmedim.

Samet Tosun: Peki sence Milad nasıl bir çocuktu ?

Milad: Duygusal araştırmaya öğrenmeye ve yeniliklere her zaman açık bir çocuktum 

Odam da bir kitap vardı ve o kitabın içinde dünyanın bütün şehirlerinin sokaklarının adresiyle beraber her bilgi yazılıydı ve ben hepsini ezberlemiştim. Birçok insan için çok gereksiz gözüken bir durumdu ama benim için bu dünyada yaşamakla bağlantılı olan bir şeydi. Ve onun ismini öğrenmek koydum. Çocukluğumun yüzde yüzünü müzik kapladığı için her şeye detaylı bakan bir çocukluk yaşadım ve çok çabuk büyüdüm.

Samet Tosun: Kendine ayırdığın bir günde zamanı nasıl geçiriyorsun ?

Milad: Müzik çapında yeni nesil için yeni tarzlar üretmeye çalışıyorum. Belki 23 saat çalışıp 1 saat uyuyabilirim.  Ama Gerçekten sonuçları gördüğüm zaman o 23 saat çalışmanın ne kadar faydalı olduğunu hissedebiliyorum. Sosyal medya benim için gün boyunca çok önemlidir. İnsanların ne yaptığını ve yaptıklarından amaçlarını merak ediyorum ve her gün devamlı ve detaylı hem öğrenmek için ve hem öğretmek için sosyal medya kullanıyorum. Bazen saatlerce müzik yaptıktan sonra beğenmeyip silebiliyorum. Çünkü müzik konusunda çok hassas davranan biriyim. Ve insanlara gerçekten güzel bir sound dinletme taraftarıyım.

Samet Tosun: Müziğe başlama hikayen nasıldı ? 

Milad:  Müziğe girişim çocukluktaki yaşadığım mutlu ve üzücü şeyler den esinlenmiş olabilir. Müzik her zaman benim dikkatimi çekiyordu ve yeteneğimi keşfedince müzisyen olmamak kaçınılmazdı. Bazen Çocukluğumda yaşadığım olayları ve günleri şu anda müziğe çeviriyorum. Her şey bir gitarla başladı ve o gitar beni buralara kadar getirdi. Ama gerçekten eğer küçük yaşta yeteneğimi fark etmeseydim şu an müzik yapmazdım.

Samet Tosun: İlk single çalışman ‘’son gün’’ ile müzik dünyasına güzel bir merhaba dedin, o günden bugüne geldiğinde olumlu yada olumsuz kendinde ne gibi farklılıklar görüyorsun ?

Milad: Son Gün benim için çok güzel bir deneyim di ama zaman zaman kendi tarzımdan uzak durmak mecburiyetiyle müzik yapmaktan artık yoruldum ve kendi tarzıma dönmek istedim. Herkesle çalışılmaz ve insan kendi içindeki tarzını daha çok göstermeli. Bu işler etrafındaki insanların istedikleri müzik tarzı ile yapılmıyor. 90 lara saygı duyuyorum ancak artık takvim 2020 yılını gösteriyor.  Ben kendim olarak devam etmek istiyorum ve devamlı güncel bir kişiliğe sahip olduğum için yeni şeyler sunmak istiyorum.  Bana ait kitle beni seven insanlar benden ne istiyorlarsa nasıl görmek istiyorlarsa o şekilde görecek. Ben kitleye hitap edeceğim etrafımdaki eski kafalara değil.

Samet Tosun: Doğru şarkıyı doğru zamanda çıkarmak önemli ve zor bir karar, son gün ve yana yana  yarım kalan şarkılarına nasıl karar verdin ?

Milad: Türkiye’ye geldiğim yıllarda Son Gün zamanıydı piyasanın gidişatına göre çıkarttım bende. Yana Yana ve Yarım Kalan içinde aynı şeyi söyleyebilirim. 

Elimde birbirinden güzel çok fazla şarkılarım var. Bu yüzden zaman zaman şarkı çıkartmakta çok kararsız kalıyorum. Beynini üretme konusunda durduramıyorum. Ama bundan sonra yaptığım bütün şarkıları bütün insanlarla paylaşmaktan vazgeçmeyeceğim. Bazen bir şarkıyı yapıyoruz ve piyasanın tarzına uygun olmadığı için silebiliyoruz ama artık silmek yok ve şarkılarım bir bir müzik tarihinde kayıt olacak.

Samet Tosun: Peki müzik kariyerinde olmak istediğin yani hedeflediğin nokta neresi?

Milad:  Küçük yaştan beri dünyanın en büyük sahnelerinde farklı ülkelerde konser vermek hayalimdi ve hala aynı hayalle yaşıyorum.  Evet en büyük hayalim dünya çapında tanınmış bir sanatçı olmak çünkü bildiğiniz üzere bir çok dilde şarkı söylemek yeteneğine sahibim bu yetenek varken ne den bütün insanlarla paylaşmayım? Günümüzde ana dilini konuşan insan bile zor bulunuyor. Ama düşünsenize ben sekiz farklı uyruğa hitap ediyorum. Ve devamlı müzik ile alakalı dil konusunda da güncel olmaya çalışıyorum.

Samet Tosun: Single şarkılarla mı devam edeceksin ? yoksa varmı dolu dolu bir albüm hazırlığı ?

Milad: Albüm fikri her zaman var bizi hep korkuttular prodüktörler artık albüm tutmaz diyorlar ve sadece bir single çıkartıp onun üzerinde çalışmayı söylüyorlar !!!  Şarkılar ve Alt yapı kaliteli olduktan sonra ve sesimizi duyurduktan sonra tutmaması için hiçbir sebep yok diye düşünüyorum. Albüm fikri aklımda var ve sözünü buradan önce kendime sonra herkese veriyorum.

Samet Tosun: Türkiyede kimleri dinlemekten keyif alıyorsun ?

Milad: En çok dinlediğim kişi ve hatta çoğu yerde örnek aldığım isimler; Ezhel- Ufo ve Mustafa Ceceli listem bu şekilde.

Samet Tosun: Elinde bir imkan olsaydı dünyaya nasıl bir mesaj vermek isterdin ?

Milad: Zengin Güçlü ve Her şeye Sahip olan insanlara ”ÇEKİLİN BİZDE NEFES ALALIM”

Kitaplarla aran nasıl? En son hangi kitabı okudun?

Milad: Esn son okuduğum kitap herkesin bildiği ve tatbikîde benimde sevdiğim yüzükler efendisi.

Kahvenin günlük hayatındaki yeri hakkında neler söylemek istersin ?

Milad: Yeni tanıştım kendisiyle burdan ona sevgilerimi göndermek istiyorum. Tanıştıranada teşekkür ediyorum sevgili menajerim 😊

Samet Tosun: Son olarak DS kültür sanat, hakkında neler söylemek ister siniz ?

Milad:  Sevgili Samet tosun ve ds kültür sanat Öncelikle sesim olduğunuz ve sesimi duyurduğunuz  için teşekkür ederim.

Ve benim gibi genç sanatçılara her zaman destek olmanızı rica ediyorum. Emin olunki sizin desteğinizle daha çok kitleye sesimizi ulaştırabiliriz. Ve belki de bizim sesimizle dünya daha güzelleşebilir.

Samet Tosun: Bu güzel ve bir o kadar keyifli sohbet için teşekkür ederiz. İnşallah daha güzel yerlerde görüşmek dileğiyle.

Milad: Daha güzel yerlerde görüşeceğiz.

Milad: Ben Son Gün ün sayesinde bir çok insanla tanıştım benim için çok değerli olan ve her daim yanımda olan kahrımı çeken sevgili Mejanerim,  röportaj verdiğim DS Kültür Sanat ailesi ve Samet Tosun 😊 Tabiki benim için çok önemli olan bana her zaman destek olan; isimleri sayamayacağım kadar çok fazla olan tüm yerel radyocu arkadaşlarım benden büyük abilerim ve çok nazik  kibar hanım efendi radyocu bayan arkadaşlarım, Ayrıca ulusal radyolarda bana destek olan ve insana insan olduğu için bakan  Esen Kayar, Fatih Uslu abime sizin aracılığınız ile teşekkürlerimi iletmek isterim.    

Sevgi ve Saygılarımla

Page 4 of 7

Powered by WordPress & Theme by Anders Norén